Kriz yönetiminde diplomasi yerine güç kullanımına önem veren ABD’nin Pasifik’teki 7. Filosu’ndan yapılan açıklamada, Arleigh Burke sınıfı güdümlü füze taşıyan USS Halsey muhribinin, “Tayvan Boğazı’nda, açık denizlerde seyrüsefer ve uçuş serbestisinin olduğu sulardan rutin geçiş yaptığı” belirtildi.
Geminin geçiş için Boğaz’a kıyısı olan ülkelerin hiçbirinin kara sularında olmayan bir koridoru kullandığı vurgulanan açıklamada, “USS Halsey’in Tayvan Boğazı’ndan geçişi, ABD’nin seyrüsefer serbestisinin tüm ülkeler için korunmasına ilke olarak bağlılığın göstergesidir” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, “Uluslararası topluluğun hiçbir üyesi haklarından ve özgürlüklerinden vazgeçmeye zorlanmamalıdır. ABD Silahlı Kuvvetleri, uluslararası hukukun izin verdiği her yerde uçmayı, yelken açmayı ve hareket etmeyi sürdürecektir” ifadelerine yer verildi.
Çin Deniz ve Hava Kuvvetleri geçişi izledi
Çin Halk Kurtuluş Ordusunun Tayvan Boğazı’nın bulunduğu bölgeden sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Albay Li Şi, yaptığı açıklamada, ABD savaş gemisinin seyri boyunca Çin Deniz ve Hava Kuvvetlerince takibe alındığını ve “geçişinin baştan sona izlendiğini” belirtti.
Sözcü Li, “Birlikler daima teyakkuzda kalarak ulusal egemenlik ve güvenliğin yanı sıra bölgesel barış ve istikrarı kararlılıkla koruyacaktır” dedi.
Tayvan Savunma Bakanlığı da yaptığı açıklamada, geminin geçişini doğrulayarak Boğaz çevresindeki sularda ve hava sahasında “durumun normal olduğunu” bildirdi.
Tayvan Adası’nı topraklarının parçası ve Tayvan Boğazı’nı da kara suları olarak gören Çin, ABD Donanmasının bölgedeki seyir ve keşif faaliyetlerine karşı çıkıyor. Bu tür hareketler iki ülke arasında gerginliğe sebep oluyor.
Tehdit olarak gördüğü Çin’e yönelik temel stratejisi, Çin’in yükselişine karşı ABD’nin çıkarlarını korumak ve nüfuz alanını genişletmek amacıyla ‘Asya Ekseni Stratejisi’ni hayata geçirmek olan Washington, Tayvan ile ilişkileri nedeniyle Pekin’le ilişkilerin gerilmesine neden olurken, Tayvan meselesinin ilişkilerde ‘kırmızı çizgi’ olduğuna vurgu yapan Pekin, iki ülkenin ‘rakip değil ortak olması gerektiğine’ dikkat çekiyor.