Avrupa Birliği (AB) Komisyonuna bağlı Ortak Araştırma Merkezinin yayımladığı “yalnızlık ve sosyal izolasyon” konulu rapora göre, 2016’da AB vatandaşlarının yüzde 12’si kendini yalnız, stresli ya da mutsuz hissederken, Kovid-19 salgınının ilk aylarında bu oran yüzde 25’e çıktı.
Yalnız yaşayanlar, 2016’ya göre yüzde 22 daha fazla söz konusu negatif hislere kapılırken, partneri veya çocuklarıyla yaşayanlarda artış yüzde 9 oldu.
En fazla genç nüfus etkilendi
Sosyal mesafe kurallarından en fazla 18-25 yaş grubu etkilendi. Bu yaş aralığında yalnızlık hissi oranı 4 kat arttı.
Salgından önce yalnızlık hissi, Kuzey Avrupa’da yüzde 6 civarında, diğer üç bölgede yüzde 11-13’te seyrediyordu. Pandemiyle birlikte bölgesel farklılık kalmaksızın, söz konusu oran yüzde 22-26’ya çıktı.
Yalnızlık hisseden kadın ve erkeklerin oranı aynı olurken, şehir ya da kırsal kesimde yaşamak da fark oluşturmadı.
İyi ekonomi ve sağlık “yalnızlığa karşı koruyor”
Uygun ekonomik durum ve iyi sağlık koşulları ise gerek salgın öncesi gerek sonrasında bireyleri “yalnızlığa karşı korudu”.
AB’deki basın organlarının yalnızlık konusunu işlediği yayınlar da salgın döneminde iki katına çıktı, konuyla ilgili farkındalık ise üye ülkelere göre değişti.
Raporun Avrupa Parlamentosu ve AB Komisyonu arasında ortak çalışmaya dayalı ilk proje olacağı, 2022’de yapılacak söz konusu projenin, AB genelinde yalnızlık konusunda veri toplayacağı ve bunların bir web platformuna işleneceği kaydedildi.