Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 9 ve 10 Şubat’ta “göç” ana gündemiyle düzenlenecek olağanüstü AB Liderler Zirvesi öncesinde, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda “Göç ve İltica Alanında Sürdürülebilir Çözümler” konulu oturumda konuştu.
AB’ye 2022’de 330 bin düzensiz girişin olduğunu belirten von der Leyen, şunları kaydetti:
“Bu, bir önceki yıla göre yüzde 64’lük artış anlamına geliyor. 2016’dan bu yana en yüksek rakam. Buna paralel olarak AB genelinde 924 bin sığınma başvurusu yapıldı. Kuşkusuz ki dış sınırlarımızda artan baskılar var. Avrupa’nın, ihtiyacı olanlar için bir koruma alanı olmaya devam etmesini sağlamak bizim görevimiz. Ancak üye devletlerdeki iltica veya kabul sistemi ciddi bir baskı altında. Gerçek şu ki iltica başvurusunda bulunanların büyük çoğunluğu korunmaya muhtaç durumda değil. Ancak iade oranları yüzde 22 gibi düşük bir seviyede.”
Von der Leyen, gelecek hafta düzenlenecek olağanüstü AB Liderler Zirvesi’nde yasal ve operasyonel olmak üzere iki çalışma alanı önereceğini dile getirerek, “Verebileceğimiz en iyi yanıt, yeni göç ve iltica paketini ilerletmek olacaktır.” dedi.
Dış sınırların korunması
“Sahada gerçek bir fark yaratabilecek” 4 eylem noktası olduğunu belirten von der Leyen, bunlardan ilkinin dış sınırların güçlendirilmesi olduğunu söyledi.
Von der Leyen, “Şu anda en acil sorun, Bulgaristan ile Türkiye arasındaki kara sınırında. İdari kabiliyetlerle sınırı güçlendirebiliriz. Ayrıca insansız hava araçları, radar ve diğer gözetleme araçları gibi altyapı ve ekipman sağlayabiliriz. Öte yandan Frontex’in varlığını artırabiliriz.” diye konuştu.
Orta Akdeniz güzergahındaki düzensiz göç durumunu acilen ele almak gerekliliğine değinen von der Leyen, “Arama ve kurtarma kapasitelerini koordine etmede üye devletlerimizi ve Kuzey Afrikalı ortaklarımızı desteklememiz gerekiyor.” dedi.
Von der Leyen, insan kaçakçılığıyla da mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Önemli üçüncü ülkelerle yeni bir kaçakçılıkla mücadele ortaklığı başlatacağız. Bunlar, Europol ve Eurojust tarafından desteklenen savcıları ve kolluk makamlarını bir araya getirecek. Bu sömürü işine birlikte ‘dur’ demeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Dönüşler
İkinci noktanın “daha hızlı ve onurlu dönüşlere odaklanmak” olduğunu belirten von der Leyen, şöyle devam etti:
“Her yıl, üye devletler tarafından alınan yaklaşık 300 bin dönüş kararı var ancak yalnızca yaklaşık 70 bin kişi gerçekten dönüyor. Şimdi bazı eksiklikleri gidermemiz gerekiyor. Örneğin bir üye ülkede alınan iade kararı, tüm üye ülkelerde geçerli olmalıdır. Yani İtalya tarafından iade kararı verilen bir kişi Fransa’da bulunursa, o kişi doğrudan kendi ülkesine iade edilebilir.”
Yeniden dağıtım
Üçüncü noktanın, üye ülkeler arasında düzensiz göç yüküyle ilgili “dayanışma” sağlarken, ikincil göç hareketlerinin de ele alınması olduğunu aktaran von der Leyen, bir üye ülkeye gelen sığınmacıların diğer üye ülkelere dağıtılması ve yerleştirilmesi için 8 bin taahhüt bulunduğunu ancak bunun yaklaşık 400’ünün fiilen yerine getirildiğini bildirdi.
Kilit ortaklarla yakın ilişki
Von der Leyen, son olarak kilit ortaklarla daha yakın ilişki kurulması gerektiğini ifade ederek, “Kabiliyet ortaklıkları, vize politikası, ticaret ve yatırımın yanı sıra güvenli ve yasal yollar için fırsatlar burada önemli rol oynuyor.” değerlendirmesinde bulundu.