AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, İngiltere’de hükümetin Brexit ayrılık anlaşmasının parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü’nü tek taraflı değiştirmeyi öngören yasa tasarısını parlamentoya sunmasının ardından atılacak adımlara ilişkin Brüksel’de basın toplantısı düzenledi.
Uluslararası bir anlaşmayı tek taraflı olarak değiştirmenin hiçbir hukuki ve siyasi gerekçesi olamayacağını belirten Sefcovic, “Uluslararası bir anlaşmayı tek taraflı olarak değiştirme kapısının açılması uluslararası hukukun ihlalidir.” dedi.
Sefcovic, İngiltere’nin girişiminin “yasa dışı” olduğunu vurgulayarak, İngiliz hükümetinin hazırladığı tasarının karşılıklı güvene ve saygıya zarar verdiğini, ayrıca belirsizliğe neden olduğunu söyledi.
“AB Komisyonu bugün Kuzey İrlanda Protokolü’nün önemli kısımlarına uymadığı için Birleşik Krallık’a yönelik yasal işlem başlatmaya karar verdi” diyen Sefcovic, söz konusu hukuki sürecin geçen yıl yapıcı bir atmosfer ortaya çıkarmak için dondurulduğunu anımsattı.
Sefcovic, “İngiliz hükümetinin kararı bize harekete geçmekten başka seçenek bırakmadı.” ifadesini kullandı.
İngiltere’ye karşı tarımsal ürünlerin gönderilmesi konusunda geçen yıl başlatılan hukuku ihlal sürecini ilerleteceklerini belirten Sefcovic, İngiltere’nin 2 ay içinde yanıt vermemesi halinde konuyu Avrupa Adalet Divanı’na götürebileceklerini bildirdi.
Sefcovic, İngiltere’ye karşı, Kuzey İrlanda’daki sınır kontrol noktalarında yeterli personel ve altyapı sağlamadığı, AB’ye gerekli ticari istatistik verilerini vermediği gerekçeleriyle 2 yeni hukuku ihlal süreci başlattıklarını da söyledi.
İngiltere, protokolü değiştirmek istiyor
İngiltere’de hükümet, geçen pazartesi günü, Kuzey İrlanda Protokolü’nün tek taraflı değiştirilmesini öngören yasa tasarısını parlamentoya sundu.
Tasarı, Birleşik Krallık’ı oluşturan İngiltere, Galler ve İskoçya’dan Kuzey İrlanda’ya giden malların gümrüğe tabi tutulması zorunluğunu büyük ölçüde kaldırıyor.
Tasarıya göre, Kuzey İrlanda’da kalacak mallar, gümrük kontrolüne gerek duyulmadan “yeşil şerit” üzerinden taşınabilecek. Ancak İrlanda Cumhuriyeti dolayısıyla AB’ye gidecek mallar ise “kırmızı şerit” uygulamasıyla gümrüğe tabi tutulacak.
Kuzey İrlanda’daki işletmeler, AB veya İngiltere regülasyonlarından birini seçebilecek. Dolayısıyla AB regülasyonlarınca uygun görülmeyen mallar da Kuzey İrlanda’da satılabilecek.
Ayrıca, anlaşmazlık durumunda artık Avrupa Adalet Divanı değil, İngiliz mahkemeleri son sözü söyleyecek.
Tartışmalı Kuzey İrlanda Protokolü
Brexit anlaşmasının bir parçası olan protokol, Birleşik Krallık’ın parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti düzenliyor.
Protokole göre, Brexit’e rağmen Kuzey İrlanda, AB’nin Gümrük Birliği kurallarına tabi olmaya devam ediyor, Birleşik Krallık’ın geri kalanıyla ticareti ise Kuzey İrlanda limanlarında gümrüğe tabi tutuluyor.
Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere’yle birlik yanlısı Protestanlar arasındaki savaşı sona erdiren Belfast Anlaşması gereği, kontrollerin yapılabildiği fiziki bir kara sınırı oluşturulamıyor. Bu yüzden kontrollerin ancak denizde yapılması kararlaştırılsa da İngiliz hükümeti uzun süredir değişiklik talep ediyor.
Ayrıca, Kuzey İrlanda’da İngiltere’yle birlik yanlısı Demokratik Birlik Partisi de (DUP) protokolün iptal edilmesini ya da en azından değiştirilmesini istiyor. Parti, Londra’ya baskı yapabilmek için mayıs ayındaki yerel seçimler sonrası Kuzey İrlanda’da yeni yönetimin oluşturulmasını engelliyor.