AB Konseyinden yapılan yazılı açıklamada, son yaptırımların Rus silahlı kuvvetlerinin Buça’da ve Rus işgali altındaki diğer yerlerde işlediği vahşetlerin ardından kabul edildiği bildirildi.
Buna göre, Ağustos 2022’den itibaren yılda 8 milyar avro değerindeki Rusya menşeli veya Rusya’dan ihraç edilen kömür ve diğer katı fosil yakıtların satın alınması, ithal edilmesi veya AB’ye aktarılmasının yasaklanması kararlaştırıldı.
Tarım ve gıda ürünleri, insani yardım ve enerji için istisnalar sağlanarak, Rusya bayrağı altında kayıtlı gemilere AB limanlarına erişim sağlama yasağı getirildi.
Transit de dahil olmak üzere herhangi bir Rus ve Belaruslu kara yolu taşımacılığı teşebbüsünün AB içinde kara yoluyla mal taşıması engellendi, tıbbi malzemeler, tarım ve gıda ürünleri gibi bir dizi ürün ve insani amaçlarla kara yolu taşımacılığı için istisnalar sağlanacak.
Jet yakıtı, “kuantum bilgisayarlar” ve gelişmiş yarı iletkenler, ileri teknoloji elektronikler, yazılımlar, hassas makineler ve ulaşım ekipmanları gibi diğer malları hedef alan ihracat yasakları ve ahşap, çimento, gübre, deniz ürünleri ve likör gibi ürünlerde yeni ithalat yasakları kararlaştırıldı.
Mutabık kalınan ihracat yasakları 10 milyar avroya, ithalat yasakları 5,5 milyar avroya tekabül edecek.
Mevcut yaptırımları güçlendirmeyi ve yasal boşlukları kapatmayı amaçlayan bir dizi ekonomik önlem de alındı. Bunlar; Rus şirketlerinin üye ülkelerdeki kamu ihalelerine katılımına ilişkin genel bir AB yasağı, Rus kamu kurumlarına yönelik tüm mali desteğin kesilmesi gibi unsurları içeriyor.
Halihazırda yaptırım uygulanmış kişilerin aile üyelerinin yanı sıra ürünleri veya teknolojileri savaşta rol oynayan şirketlere, kilit konumdaki oligarklara ve iş insanlarına, üst düzey Kremlin yetkililerine, dezenformasyon ve bilgi manipülasyonunun savunucularına, Kremlin’in Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlığına ilişkin anlatısını sistematik olarak yayan şirketlere de yaptırım kararı alındı.
Rus bankacılık sektöründeki pazar payının yüzde 23’ünü temsil eden 4 önemli Rus bankasına tam işlem yasağı getirildi. Böylece bankaların SWIFT’den çıkarıldıktan sonra varlıklarının dondurulması ve böylece AB piyasalarından tamamen dışlanmaları hedeflendi.