Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda Borrell ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in katılımıyla Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana geçen bir yıl değerlendirildi.
Borrell, “Ukrayna’yı askeri olarak desteklemeye eskisinden daha fazla devam etmeliyiz. Bu, benim en önemli mesajlarımdan biri. Müzakere yapabilmek için önce Ukrayna’yı askeri olarak desteklemeyi bırakmak gerektiğini söyleyenleri anlamıyorum. Aksine her ikisini de aynı anda yapmanız gerekir. Bu güvercinler ve şahinler arasındaki bir tartışma değil.” ifadelerini kullandı.
Ukrayna’ya askeri yardım yaparken, barışın olabildiğince çabuk gelmesini sağlamak için gerekli tüm diplomatik çabaları göstermenin mümkün olduğunun da altını çizen Borrell, “Savaşın akıbeti için bu bahar ve yaz ayları belirleyici olacak. Rusya taarruzuna hazırlanırken, meşhur Leopard tanklarını tedarik edip etmeyeceğimizi tartışmak için çok zaman harcadık. Tank vereceğimizi açıkladık ve üçüncü dünya savaşı çıkmadı.” diye konuştu.
Von der Leyen’den bir yılın değerlendirmesi
Von der Leyen de “Bir yıl sonra Putin’in hain planları, cesur Ukrayna milleti tarafından engellenmeye devam ediyor. Bir yıl sonra Rusya, en önemli ekonomik ortağı olan Avrupa’dan tamamen uzaklaşmış ve dünya sahnesinde yalnız kalmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna’nın galip geleceğinden emin olduğunu vurgulayan von der Leyen, AB’nin bir yıllık süreçte 3 hedefe odaklandığını anlattı.
Von der Leyen, “Birincisi, Ukrayna’nın işgalciye karşı direnişini sarsılmaz bir şekilde desteklemek. İkincisi, Rusya’nın ‘savaş makinesini’ baltalamak. Üçüncüsü, Ukrayna’nın Avrupa’daki geleceğini birlikte inşa etmek. Bu 3 eylem, geçen yıl boyunca bize rehberlik etti ve önümüzdeki aylarda da rehberlik etmeye devam edecek.” ifadesini kullandı.
Ukrayna’nın AB üyeliği
Von der Leyen, “aday ülke” statüsü verilen Ukrayna’nın AB üyeliğiyle ilgili şunları kaydetti:
“Ukraynalılar bir yandan savaş verirken, diğer yandan somut ilerleme kaydediyor. Birliğimize katılımın liyakate dayalı bir süreç olduğunu biliyorlar. Başkalarının yıllar alacağını düşündüğü yasal reformları kabul ettiler. Bu ilerlemeyi, Avrupa için canla başla çalıştıkları için kaydediyorlar. Ukrayna, yalnızca tarihi ve mirasıyla tanımlanan bir millet değil hayalleriyle tanımlanan bir millettir. Avrupa da bu hayallerden biridir.”
AB Komisyonu Başkanı, AP milletvekillerine hitaben, “Ne kadar sürerse sürsün Ukrayna için ayağa kalkarak bu hayalleri onurlandıralım. Böylece bir gün, Ukrayna halkının temsilcileri tam da bu mecliste yerlerini alacaklar.” dedi.