PEW Araştırma Merkezi tarafından, 18 yaşından küçük çocuğu olanlarla yapılan ankette, her 10 anne-babadan 4’ü (yüzde 40), çocuklarının kaygı veya depresyona dayalı akıl sağlığı sorunu yaşamasından korktuğunu, yüzde 62 çoğunluk anne-baba olmanın beklentilerinden daha zor olduğunu ifade etti.
Ankete katılanların yüzde 35’i, çocuklarının hayatlarının bir noktasında zorbalığa uğramasından “aşırı” veya “çok endişeli” olduklarını söylerken bu oran kadınlarda yüzde 40, erkeklerde yüzde 28 olarak tespit edildi.
Ebeveynlerin endişelerini ruh sağlığı ve zorbalığın ötesinde, fiziksel tehdit, uyuşturucu, alkol, ergen hamileliği ve polisle sorun yaşama gibi kaygılar takip etti.
Katılımcıların yüzde 41’i ebeveyn olmanın yorucu, yüzde 29’u her zaman veya çoğu zaman stresli olduğunu ve sadece yüzde 30’u çocuklarının evlat sahibi olmasına büyük önem verdiklerini ifade etti.
Çocukları hakkında endişe eden aileler, yüzde 45 oranında aşırı korumacı davranma eğiliminde olduklarını, yüzde 20 azınlık ise çocuklarına çok fazla özgürlük vermeyi tercih ettiklerini belirtti.
Ebeveynler değişime açık
Çocuk yetiştirmenin zorluğundan yakınan ailelerin anket sorularına verdiği cevaplar ise çocuklarının yetişmesi ve gelecekteki tercihleriyle ilgili değişime açık bir tutum ortaya koydu.
Çocuklarını kendi yetiştikleri gibi yetiştirmeye çalışan ailelerin oranı yüzde 43’te kalırken, yüzde 44 katılımcı çocuklarını farklı şekilde büyütmeye çalıştıklarını, yüzde 12 azınlık ise iki yolu da tercih etmediklerini belirtti.
Çocuklarını kendileri gibi yetiştirmeye çalışan etnik grupta en yüksek oran yüzde 49 ile beyazlara aitken, anket, siyahi vatandaşların yüzde 42, Asyalı Amerikalıların yüzde 37 ve Latin Amerikalıların yüzde 32’sinin bu konuyu önemsediklerini gösterdi.
Ebeveynlerin yaklaşık üçte ikisi (yüzde 66) çocuklarının dürüst ve ahlaklı yetişkinler olarak büyümelerini, yüzde 48’i çalışkan olmalarını, yüzde 40’ı yardımsever olmalarını, her 10 kişiden 4’ü ise kendilerinden farklı olanlara saygılı olmasını son derece önemsediklerini söyledi.
Öte yandan ebeveynlerin, çocuklarının kendilerininkine benzer dini inançlara sahip olarak yetişmesini yüzde 35, aynı siyasi görüşü paylaşmasını ise yüzde 16 oranında önemsedikleri tespiti paylaşıldı.
İnanç benzerliği konusundaki oran ırksal ve mezhepler farklılıklar gözetildiğinde, siyahilerde yüzde 40, Latinlerde yüzde 39, beyaz ve Asyalılarda yüzde 32, beyaz Evanjelik Protestanlarda yüzde 70, Katoliklerde de yüzde 35 olarak ortaya çıktı.