Bushnell’in yaşananlara daha fazla katlanamadığı belirtilen açıklamada, “Aaron Bushnell, İsrailliler tarafından masum Filistinlilerin üzerine atılan Amerikan bombalarıyla daha fazla insanın yakılıp kül olduğunu görmeye dayanamadı.” ifadesine yer verildi.
- İsrail’in Washington Büyükelçiliği önünde ABD’li asker Gazze için kendini yaktı
Açıklamada, bu konuda bir şey söylemeden önce Bushnell’in, “Ben Birleşik Devletler Hava Kuvvetlerinin aktif görevdeki bir üyesiyim ve artık soykırımın suç ortağı olmayacağım. Aşırı bir protesto eylemine girişmek üzereyim. Ancak Filistin’de insanların sömürgecilerin ellerinde yaşadıklarına kıyasla hiç de aşırı değil. Yönetici sınıfımızın normal olduğuna karar verdiği şey bu. Özgür Filistin!” şeklindeki son sözlerinin aktarılması gerektiğinin altı çizildi.
❝Artık soykırımın suç ortağı olmayacağım❞
ABD Hava Kuvvetleri’nde muvazzaf asker Aaron Bushnell, Washington DC’deki İsrail Büyükelçiliği önünde kendini ateşe verdi https://t.co/pRp06mCPxo pic.twitter.com/5pqDHbjQVe
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) February 26, 2024
Bushnell’in görüntülerde altı kez “Özgür Filistin” diye bağırdığı, son beşinin, “sessizliğe gömülmeden önce acı çığlıklarıyla birleştiği” vurgulanan açıklamada, üniformalı bir kişinin bu sırada Bushnell’e silah doğrulttuğu aktarıldı. Açıklamada, “Aaron neden böyle aşırı bir şey yapsın ki? Daha fazla soru akla gelebilir ama o videoda söyledikleri yeterli. Artık soykırımın suç ortağı olamazdı.” denildi.
Bushnell’in motivasyonunun 1965’te Pentagon otoparkında kendini ateşe veren 35 yaşındaki aktivist Norman Morrison’ın motivasyonuna çarpıcı bir şekilde benzediğine işaret edilen açıklamada, Morrison’ın eşine yazdığı şu mektuba yer verildi:
“Sevgili Anne,
Haftalardır hatta aylardır sadece ne yapmam gerektiğinin bana gösterilmesi için dua ediyorum. Bu sabah hiçbir uyarı olmadan bana gösterildi… Seni sevdiğimi ama Rahip’in köyündeki çocuklar için harekete geçmem gerektiğini bil.”
Açıklamada ayrıca “Gaziler olarak pek çoğumuz savaşın yarattığı acıları gördük ve bu asla hafızalarımızdan çıkmıyor. Hepimiz hükümetimizin masumların katledilmesine yardım ve yataklık etmesinden dolayı acı çekiyoruz. Kendimizi ‘yapabileceğim en iyi şey nedir?’ diye sorguluyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Bu sorunun bazılarını uzun zamandır görmezden geldikleri Filistin’in tarihini öğrenmeye, bazılarını seçilmiş yetkililerle temasa geçmeye, bazılarını halk protestolarına katılmaya, bazılarını ölüm orucu tutmaya, bazılarını yolları ya da kongre ofislerini kapatmaya ve hapse girmeye ittiği ancak bunların hiçbir zaman yeterli olmadığı aktarıldı.
Açıklamada, “Bazıları ölüm orucunu veya kendini yakmayı çılgınlık ve ölçüsüzlük olarak algılayabilir. Diğerleri ise bunu tamamen uygun görmektedir çünkü protesto edilen dehşetin kendisi de çılgınca ve ölçüsüzdür. Derinden önemseyen çok az kişi ölüm orucu tutma ya da Aaron Bushnell’in yaptığını yapma cesaretine sahip olacaktır.” denildi.
Halihazırda yapılan ve yetersiz gelen şeylere ek olarak, iki şeyin daha yapılması gerektiği kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Birincisi, hükümetimizin yaptıklarından acı ve keder duyan insanların yalnız olmadıklarını bilmelerini bilinçli bir şekilde sağlamak. Meslektaşlarımızın ve yoldaşlarımızın onların acılarının farkında olduğumuzu bildiklerini varsaymamalıyız. İkinci olarak, sadece vahşi politikalara tepki göstermenin ötesine geçmeye karar verebiliriz. Politika yapıcılarımıza ‘çılgın kundakçılar’ diyebiliriz çünkü onlar dünyanın dört bir yanında bizim söndürebileceğimizden çok daha hızlı yangınlar çıkarıyor. Ayrıcalıklarla donanmış bu politika yapıcılar, emirlerini ölüm ve acıdan kazanç sağlayanlardan almaktadır. Bunların kimler olduğunu biliyoruz: Boeing, Raytheon, General Dynamics ve diğer ölüm tüccarlarını yönetenler ve bu tüccarların yaptıklarını finanse edenler. İtfaiyemiz küresel ölçekte faaliyet gösteren kundakçılara asla yetişemeyecektir. Onları durdurmak için gereken yangın önleme becerilerini öğrenmekte çok geciktik.”
Barış İçin Gaziler’in, çılgın kundakçılar tarafından çıkarılan yangınlarla mücadele etmeye devam ettiği belirtilen açıklamada, “Şirketlerin kalkanlarını ellerinden almadığımız sürece, onlar bizi yönetmek için ekonomik ve siyasi güç biriktirmeye, irili ufaklı yangınlar çıkarmaya devam edecekler, biz ise tükenene, beş parasız kalana ve yok olana kadar çılgınca yangın söndürücülere koşacağız. Bu süreçte ihtiyaç duyduğumuz yangın önleme becerilerini öğreniyoruz. Her ikisini de aynı anda yapmak bizim sorumluluğumuzdur.” denildi.
Aaron Bushnell’in tepkisi
ABD Hava Kuvvetlerinde aktif görevde olan 25 yaşındaki Aaron Bushnell, 24 Şubat’ta İsrail’in Washington Büyükelçiliği önünde “Artık soykırım suçuna iştirak etmeyeceğim.” demiş ve başından aşağı benzin dökerek kendisini ateşe vermişti.
Üzerinde askeri üniforması bulunan Bushnell, nefesi kesilene kadar “Filistin’e özgürlük” diye bağırmıştı.
Büyükelçilik polislerinden birinin, alevler içinde kalan Bushnell’e silahını doğrultup beklediği, diğer polisin de “Silaha değil yangın söndürücüye ihtiyaç var.” diyerek alevleri söndürmeye çalıştığı görülmüştü.
Metropolitan Polis Departmanı, Bushnell’in kendisini yakmasının ardından yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.