ABD’nin 2024 Macerası: Joe Biden’la çöküşün Eşiğinde

Amerikalı akademisyen Adam McConnel, Amerikan yönetiminin dış politika zafiyetlerini ve 2024 yılında doruk noktasına ulaşan düşüş sarmalını AA Analiz için kaleme aldı.

***

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’ın yönetimi son haftalarına girerken, geride bıraktıklarına ilişkin tartışmalar da hız kesmeden devam ediyor. Biden’ı kötüleyenler onu Amerika’nın en kötü başkanlarından biri olarak nitelendirirken [1] destekçileri de bunun aksini iddia ediyor. [2] Çoğu yorumcu, Biden’ın iç politika girişimlerinin önemini vurgulayarak başarılı olduğunu iddia ediyor. Zira iç politika her başkanın önem verdiği bir husus. Dış politika ise başka bir meseledir ve Biden’ın en kararlı destekçileri bile görev süresi boyunca dış ilişkilere hakim olan kara bulutlar arasında umut verici bir şeyler bulmakta zorlanıyorlar. 2024’ün Biden ve Demokrat Parti için nasıl bir felaket olduğunu gösterebilmek için dış politikada öne çıkan üç olaydan bahsedilebilir.

Gazze

Dış politikada 2024, hem Biden’ın başkanlığının hem de Demokrat Parti’nin son on yıldır içinde bulunduğu düşüş sarmalının doruk noktası olarak hatırlanabilir. Geçtiğimiz ocak ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’deki imha ve toplu katliam politikası üç ayını doldurmuştu bile. Ancak yaklaşan ABD seçimleri ve Amerikalıların çoğunun İsrail’e gösterdiği sorgusuz sualsiz destek nedeniyle Biden, Netanyahu’yu dizginlemek için hiçbir şey yapamadı ve yapmayacaktı.

Biden’ın Gazze’ye yönelik politikası her zaman çelişkili ifadelerle doluydu. Bir yandan Biden ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken basına ve kamuoyuna sürekli olarak İsrail’in aşırılıklarına karşı güçlü tutumlar alınacağını söylerken, diğer yandan Biden İsrail’in Gazze’ye saldırı kabiliyetini gerçekten engelleyecek tek şeyi, silah ambargosunu asla gerçekleştirmedi. ABD’nin Gazze’ye insani yardım götürmek için çokça reklamı yapılan tek girişimi olan iskele projesi bile utanç verici bir başarısızlık oldu.[3] Nihayetinde, Biden ve Demokrat Parti’nin İsrail’in Gazze politikalarına karşı ahlaki bir duruş sergilemedeki başarısızlığı ABD üniversite kampüslerinde bir huzursuzluk dalgasına yol açtı, seçmenleri partiden uzaklaştırdı ve muhtemelen Kamala Harris’in -en azından- Michigan’da yenilgisine neden oldu. Ahlaki açıdan doğru politikaları tespit etme becerisindeki ve tespit edilenlerde ısrar etme iradesindeki bu eksiklik, Demokrat Parti’yi nefessiz bırakan samimiyetsizliği ve ahlaki boşluğu ortaya çıkardı.

Güney Kore

Başkan Biden 2021 yılında göreve gelirken yıllık “Demokrasi zirveleri” başlatarak küresel demokrasiyi yeniden canlandırma sözü verdi. Ancak Biden’ın bu projesi başından beri tartışmalıydı çünkü söylemleri konferansların gerçekliğiyle açıkça uyuşmuyordu. Zirvelere demokratik referansları tartışmalı pek çok ülke davet edilirken, bir demokrasi ve NATO müttefiki olan Türkiye dikkat çekici bir şekilde dışlandı.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Başkan Biden’ın Demokrasi Zirvesinin 2023 ve 2024 döneminde önemli roller oynadı.[4] Aslında, Yoon’un rolüne o kadar çok dikkat edildi ki, Güney Kore 2024 Zirvesi için ortak ev sahibi yapıldı ve Yoon, Biden ile ortak bir açıklama yaptı. Ancak Yoon, Aralık 2024’te Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etti ve ardından kararı geri çekse de bu onu veya halefini görevden alınmaktan kurtaramadı ve Güney Kore’yi ülkenin 1980’lerden beri görmediği türden bir siyasi krize sürükledi. [5] Biden’ın Yoon’u demokrasinin kararlı bir savunucusu olarak tanıtmaktaki ısrarı, bu olaylardan sonra bir kez daha muhakeme yeteneğinin sorgulanmasına yol açtı. Yoon’un popülaritesi görev süresi boyunca takip ettiği politikalar nedeniyle azaldı ve süregelen bir dizi tartışma yönetimin başına bela oldu.[6] Görünüşe göre Washington’ın Çin ile ilgili yoğun endişesi, Pekin’in komşuları hakkında yanlış çıkarımlar yapmasına yol açıyor. Aynı şekilde İsrail’e odaklanmak da Washington’un Doğu Akdeniz’deki gerçek çıkarlarını görmesinin önünde engel teşkil ediyor.

Suriye

Aralık ayı başında Suriye’de meydana gelen çarpıcı olaylar, Demokrat Parti ve Biden yönetiminin on yıldan uzun bir süredir gözünü boyayan birkaç yanılsamayı daha çökertti. Eski ABD Başkanı Barack Obama, Suriye’deki isyancıları koruyabilecek uçuşa yasak bir bölge oluşturmamayı tercih etti. Öte yandan eğit-donat programı da yarım yamalak bir girişimin sonuçsuz kalmasının ardından dağıldı. Aynı zamanda Obama, İran’ın nükleer silah programıyla ilgili bir anlaşmayı, kendi başkanlık mirasını inşa etme çabasının merkezi haline getirdi. Ancak Obama’nın İran’ı neden muhatap olarak seçtiği hiçbir zaman tam olarak açıklığa kavuşmadı. İran’ın Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri onu bölgedeki çoğu insan için dışlanmış bir devlet haline getirmişti, sadece Şiiler ve Şiiliğin çeşitlerini benimseyen gruplar -Beşşar Esed rejiminin Arap Alevileri/Nusayriler gibi- Tahran’ı işlevsel bir bölgesel aktör olarak görüyor ya da İran’daki dini rejimi ciddiye alıyordu.

Bunun nedenleri aralık ayında Baas rejiminin iyi organize olmuş bir savaş gücünün baskısı altında on gün içinde düşmesiyle ortaya çıktı. Hem Tahran hem de bölgedeki başlıca vekili Hizbullah’ın sözde güçlü, gerçekte zayıf olduğu ortaya çıktı. Bu olay aynı zamanda Washington’un Suriye ve İran hakkında iddia ettiği hemen her şeyin -Rusya’nın aşılmaz hava savunması, Suriyeli isyancıların suiistimalleri, Tahran’ın niyetleri ve kabiliyetleri, sahadaki içinden çıkılmaz durumu- en iyi ihtimalle abartılı, en kötü ihtimalle de tamamen hatalı olduğunu ortaya koydu. ABD yetkilileri terör örgütü PKK’nın organik bir kolu olan, Suriye’de SDG ismini kullanan terör örgütü YPG hakkında on yıldır vatandaşlarına yalan söylüyor.[7] Ancak Biden şimdi bu halüsinasyonların ortadan kalkmasını çaresizce izliyor.

Türkiye-ABD ilişkilerinde rol değişimi

Sonuç olarak, her şey söylenip yapıldıktan sonra, Joe Biden’ın Aralık 2019’da New York Times editörlerine Türkiye hakkında yaptığı açıklamaların[8] “kuru otlardaki rüzgar gibi sessiz ve anlamsız” [9] olduğu ortaya çıktı. Senato ve Başkan Yardımcılığı sorumluluklarıyla sözde Türkiye uzmanı olan Biden,[10] tüm çabalarına rağmen Türkiye’nin bölgesel itibarının dramatik bir şekilde artmasına tanık oldu.

Güney Kore’deki kriz, Suriye’deki sevinç ve yeniden ortaya çıkan umut ortamı, Biden’ın -ve Obama’nın- hatalı ve vizyonsuz politikalarının yeterince iyi göstergesi. Öte yandan Türkiye bölgenin demokratik özlemlerini karşılayabilecek adres olarak ABD’nin yerini alıyor. Ankara sadece demokrasi retoriğini dile getirmekle kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki diktatörlüklerin yıkıntılarından demokrasinin doğmasına ve tarihi adaletsizliklerin giderilmesine yardımcı olmak için eğitim, tavsiye, kaynak ve hatta silah sağlıyor[11].

Sekiz yıl önce Trump, Hillary Clinton’ı yenerek dünyayı şoke ettiğinde felaketlerden korkuyordum, şimdi ise sadece “en azından bizi dört yıl daha Biden yönetmeyecek” diye düşünüyorum. Amerikan siyasetindeki düşüş sarmalı, Gogol’un Rus troykası gibi ivme kazanarak devam ediyor ve şimdi önümüzde dört yıl daha bir Trump gösterisi, belirsiz ve uğursuz bir gelecek var.

[1] https://www.nbcnews.com/politics/2024-election/trump-reacts-biden-dropping-out-worst-president-rcna162936; https://www.newsweek.com/joe-biden-one-worst-presidents-history-1-5-democrats-says-1929080

[2] https://time.com/7174296/president-biden-legacy/; https://thehill.com/opinion/white-house/5048539-biden-presidency-transformative/

[3] https://www.theguardian.com/world/article/2024/jun/23/they-miscalculated-gazas-floating-aid-pier-failing-to-deliver-in-rough-seas; https://thehill.com/opinion/national-security/4901438-stark-lessons-from-the-failure-of-the-gaza-pier/

[4] https://cop-demos.jrc.ec.europa.eu/events/summit-democracy-2023; https://www.whitehouse.gov/briefing-room/statements-releases/2023/03/29/joint-statement-by-president-biden-and-president-yoon-on-the-third-summit-for-democracy; https://www.idea.int/events/3rd-summit-democracy

[5] https://www.nytimes.com/2024/12/14/world/asia/south-korea-impeachment-yoon-explained.html; https://www.aa.com.tr/en/asia-pacific/south-korean-president-defies-summons-over-martial-law-declaration-probe-for-4th-time/3437098

[6] Yoon’un göreve gelmesinden bir yıldan az bir süre sonra yazıldı: https://www.nytimes.com/2023/04/29/world/asia/yoon-biden-south-korea.html.

[7] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/setf-icra-direktoru-mustafa-obama-ve-biden-yonetimlerinin-suriye-politikalari-uzerlerinde-tasiyacaklari-bir-utanc/3436440 — Video İngilizcedir ve Türkçe altyazılıdır.

[8] https://www.aa.com.tr/en/analysis/analysis-joe-biden-confronts-turkey-in-the-vast-external-realm/1857519

[9] T.S. Eliot, “The Hollow Men.”

[10] https://www.aa.com.tr/en/analysis/analysis-2020-us-presidential-election-suddenly-clarity/1798460

[11] https://www.aa.com.tr/en/analysis/analysis-turkey-the-new-great-arsenal-of-democracy/1910049

[12] https://www.nytimes.com/2024/10/11/us/politics/james-carville-harris-biden-trump.html?searchResultPosition=3

[Dr. Adam McConnel, 9 yıl boyunca Türk tarihi dersleri verdiği Sabancı Üniversitesinde Tarih alanında yüksek lisans ve doktora derecesine sahiptir.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.