ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Baş Müsteşarı resmi konutunda, üç günlük Türkiye ziyaretine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Türkiye’ye yaptığı 3 günlük resmi ziyarette Suriye sınırındaki Hatay’a gitme fırsatı bulduğunu kaydeden Thomas-Greenfield, ülkesinin bu zamana kadar 13 milyar dolardan fazla destek sağladığı Suriyeli mülteciler için 240 milyon dolar daha ek finansman sağlayacağını belirtti.
Yaklaşık 10 yıllık çatışma döneminde 13 milyon Suriyelinin yerinden edildiğine ve özellikle kuzeybatı Suriye’de her 5 kişiden 4’ünün insani yardıma ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Thomas-Greenfield, “Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) bu durumu daha da korkunç hale getirdi. Birçok Suriyeli için Cilvegözü sınır kapısındaki insani yardım aktarma istasyonu hayata bağlanan yol. Biz, BM’nin buradaki aç çocuklara, evsiz ailelere yardım ulaştırmasını istiyoruz, biz BM’nin buraya Kovid-19 aşısı ulaştırmasını istiyoruz, biz acılara bir son verilmesini istiyoruz.” dedi.
Thomas-Greenfield, Cilvegözü’nün şu an uluslararası kamuoyu için en iyi seçenek olduğunu belirterek, “Dün kendi gözlerimle gördüm, Buradaki insani yardım kuruluşları çalışanlarının çalışmalarını izledim. Eğer bu kapı kapanırsa, bu çok büyük acıların yaşanmasına sebep olacak.” diye konuştu.
İnsani yardım gönüllülerinin zamanla yarıştığını kaydeden Thomas-Greenfield, ABD Başkanı Joe Biden’ın en ön safta insani yardım için çalışanlara yönelik açıkladığı 25 milyon Kovid-19 aşısı planını hatırlattı.
Yardım kuruluşu çalışanlarının yaşadığı zorluklar ile Türkiye’ye yerleşen Suriyeli sığınmacıların hikayelerini de dinlediğini dile getiren Thomas Greenfield, “Bir noktada, kendimize Suriyelilerin ne kadar acı çekeceğini sormamız gerek. NATO müttefikimiz Türkiye’yle nüanslı bir stratejik ilişkimiz var. Bazı konularda farklı bazı konularda da aynı düşünüyoruz. Suriye’ye insani amaçlı sınır geçişini sürdürmek tamamen uyuştuğumuz noktalardan biri. Türkiye’nin cömertçe kabul ettiği mültecileri ekonomiye ve ülkeye nasıl entegre ettiğini birinci elden görmüş birisiyim.” ifadelerini kullandı.
Thomas-Greenfield, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile bir araya geldiğini de anımsatarak, “İki görüşmede de Suriye’ye sınır geçişleri meselesini, bakış açımızı ve değerlerimizi konuştuk. Gelecek günler ve aylarda da bu iş birliğimizi devam ettirmek istiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
“Sınır kapanırsa gözlemleme imkanı da kalmayacak”
Toplantının soru cevap kısmında sınır kapanırsa yaşanması ön görülen sıkıntılara vurgu yapan Thomas-Greenfield, “Daha önce de söylediğim gibi insanlar ölecek. Bu yüzden New York’ta BM Güvenlik Konseyi’ndeki meslektaşlarımla sınır geçişlerinin açık kalması için her şeyi yapmaya niyetliyim. Ayrıca daha önce kapatılan iki sınır kapısının açılması için de çalışıyoruz.” dedi.
Sadece bir açık sınır kapısının getirdiği yük ve zorlukları dile getiren Thomas-Greenfield, bu nedenle ikinci bir sınır kapısının önemli olduğunun altını çizdi.
Thomas-Greenfield ayrıca insani yardım kuruluşlarının kapıların kapanması ihtimaline karşı Suriye tarafında insani yardım stoğu yapmaya başladığını da belirterek, şunları söyledi:
“Ancak bunların eylül ayına kadar yetebileceği söylendi. Stok yapmak uzun vadede sorunları çözecek bir yol değil. STK’lar gıda yardımı yapabilir ama onların da BM’nin çözdüğü lojistik konusunu çözme kapasiteleri yok. Ayrıca endişe ettiğim konulardan birisi de sınır kapanırsa uluslararası kamuoyunun sınırın diğer tarafında yaşananları gözlemleme imkanı da kalmayacak.”
Münbiç’te PKK/PYD’nin protestoculara saldırması
Thomas-Greenfield, Münbiç’te PKK/PYD mensuplarının protestoculara yönelik saldırısına yönelik soruya ise “Yaşananlar üzüntü verici. İnsanları fikirlerini, mutsuzluklarını, tatminsizliklerini dile getirme noktasında teşvik ediyoruz. İnsanların barışçıl gösteri haklarını destekliyoruz. Ancak bu durum ne yazık ki şiddete dönüştü. Tekrar, protesto hakkının olması gerektiğini söylüyorum.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’den sınır sorunu ve mültecilere yönelik sorunların çözümüne yönelik ABD’nin beklentilerine yönelik soruya da yanıt veren Thomas-Greenfield, “Türkiye, sığınmacılara karşı fevkalade şekilde cömert ve misafirperver. Neredeyse 6 milyon sığınmacıyı ağırlıyorlar ve bunların 1 milyonu benim ziyaret ettiğim bölgede. Türk hükümeti sığınmacılara entegrasyon imkanı tanıyor. Hatta sınırın diğer tarafındaki mültecilere bile evler yapıyorlar.” diye konuştu.
Sınır geçişleri konusunun Türkiye için de endişe verici boyutları bulunduğuna işaret eden ABD’li büyükelçi, bu konuda Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliği ile de iş birliği içinde olduklarının altını çizdi.
Thomas-Greenfield, BM Güvenlik Konseyinin daimi ve geçici üyeleriyle sınır geçişleri konusunda temas halinde olduğunu belirterek, “Rusya’nın Daimi Temsilcisiyle de temasımız oldu ancak buradan döndüğümde onu ve konseyin diğer üyelerini bilgilendireceğim. Rus mevkidaşımla görüşmemizde sınırda gördüklerimi, hayata tutundukları sadece bir hattı olan insanların endişelerini paylaşacağım.” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın da kendi mevkidaşına bu konuda görüşlerini ileteceğini ifade eden Thomas-Greenfield, “Bu konu Konseye sunulduğunda onları uzlaşmacı olmaya çağıracağız.” diye konuştu.
“İsrailli ve Filistinlilerin yan yana yaşayabileceği bir barışın yolunu pekiştirmek için çabalar içindeyiz”
Thomas-Greenfield, ABD’nin BM’deki İsrail yanlısı tutumuna yönelik soruya ise, “Biz Güvenlik Konseyi’nde barışı destekliyoruz. ABD Başkanının iki devletli çözüm konusundaki tutumu nettir. Konseyin haksız yere İsrail’i hedef almasını desteklemiyoruz ve İsrail’in kendini savunma hakkını destekleme konusunda duruşumuz net. Ancak bizim Filistinlilerin güvenlik hakkı konusunda da duruşumuz net.” şeklinde yanıt verdi.
Ülkesinin Filistinlilere yönelik yardımlarını anlatan Thomas-Greenfield, Blinken’in bölge ülkelerine yaptığı ziyaretleri hatırlatarak, “Güvenlik Konseyi’ndeki çabalarımız, gerçekleştirdiğimiz ateşkesi devam ettirmek ve diplomatik çözümü bulmak içindir. Şimdi de İsrailli ve Filistinlilerin yan yana yaşayabileceği bir barışın yolunu pekiştirmek için çabalar içindeyiz.” ifadelerini kullandı.
Thomas-Greenfield, ziyareti öncesi ABD tarafından yapılan “İlişkileri güçlendirme imkanları tartışılacak” ifadesine ve iki ülke ilişkilerinin geleceğine yönelik soruya da şöyle cevap verdi:
“ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı geçen hafta buradaydı ve çok faydalı görüşmeler gerçekleştirdi. Ben de Türk yetkililerle yaptığım görüşmeleri verimli buldum. İlişkilerimizde sorunlar var ancak bir o kadar da büyük imkanlar var. Bu imkanlar üzerine çalışarak ileri gitmeliyiz. Bu konuda Türk yetkililerle yaptığım görüşmeler beni çok cesaretlendirdi.”