İşgal altındaki Ramallah ve Kudüs’teki Avrupa Birliği Misyon Başkanları ile Filistin’deki Avrupa Birliği Temsilciliği Ofisinden konuya ilişkin ortak yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, İsrail yargısının, “fanatik Yahudilerce yönetilen Ateret Cohanim Derneğinin, Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi’nin Doğu Kudüs’ün Bab el-Halil bölgesindeki mülkünü ele geçirmesine yönelik kararına” tepki gösterildi.
İsrail mahkemesinin kararının endişe verici yansımaları olabileceği belirtilen açıklamada, bu kararın ayrıca yerleşimcilerin Hristiyan topluluğuna ve mülklerine yönelik tehdidiyle birlikte Kudüs’teki Hristiyan varlığı üzerindeki baskıyı da artırdığına işaret edildi.
Yerleşimcilerin Kudüs’ün Eski Şehir bölgesindeki Hristiyanlara ait mülklere el koyma girişimlerinin, Hristiyanların mirası ve geleneklerini tehlikeye attığı için durdurulması gerektiği vurgulanan açıklamada, bu girişimlerin, Kudüs’te farklı dinlere mensup kişilerin barış içinde bir arada yaşamalarına ve yerleşik dini dengeye yönelik bir tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Açıklamada, Hristiyanların kutsal mekanları dahil statükonun korunması çağrısında bulunularak, “Din özgürlüğü ve şehrin statüsü herkes tarafından korunmalı ve saygı gösterilmeli.” ifadeleri kullanıldı.
Ne olmuştu?
Ateret Cohanim Derneğinin, Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi’nin (Kudüs Patrikhanesi) mülkünü ele geçirmesine ilişkin 2017’de görülen davanın temyiz duruşması dün İsrail Yüksek Mahkemesinde yapılmış, mahkeme Ateret Cohanim Derneği lehine karar vermişti.
Kilise de itirazlarını reddeden mahkemenin verdiği kararın, “hukuka aykırı” olduğunu belirterek, tepki göstermişti.
Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi’ne ait olan ve Hristiyan hacılar için kullanılan Petra Oteli’nin bir kısmı 27 Mart akşamı Yahudi yerleşimciler tarafından ele geçirilmişti.
Fanatik Yahudiler tarafından yönetilen Ateret Cohanim Derneği, Doğu Kudüs’te Filistinlilerin nesillerdir yaşadığı evlerin Yahudilere ait olduğunu iddia ederek, sık sık Filistinlileri mahkemeye veriyor.
İsrail mahkemeleri ise genellikle Ateret Cohanim lehinde karar vererek, işgali ve yasa dışı yerleşimi meşrulaştırıyor.