Çok sayıda yerel yönetim birliğini bir araya getiren NALAS’ın dönem başkanı Turan, AB Bölgeler Komitesi tarafından Brüksel’de düzenlenen 8. Genişleme Günü Genel Kurulunun “genişleme politikası” konulu oturumunda konuştu.
“Genişleme politikası bütün AB politikaları arasında her zaman en değerli olanıdır.” diyen Turan, genişleme politikasının AB’nin yumuşak gücünün ana kaynağı olduğunu belirtti.
Turan, genişlemenin AB’nin bölgesel ve küresel rolüne katkıda bulunduğuna işaret ederek, bunun aynı zamanda aday ülkelerde kapsamlı reformların gerçekleşmesi için bir itici güç olduğunu söyledi.
AB’nin entegrasyon ve genişleme sayesinde son dönemin en başarılı barış projelerinden biri olduğunu anlatan Turan, “Rusya-Ukrayna savaşının ardından Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın üyelik başvuruları ile birlikte genişleme yeniden AB’nin gündemine girmiştir.” diye konuştu.
Turan, “Üyelik dayanışması ve veto hakkının kötüye kullanılması genişleme konusunda somut ilerlemeyi hala engellemektedir. AB, aday ülkelerle üyelik müzakerelerini adil ve kararlı bir şekilde sürdürmeli, genişleme sürecinin dar görüşlü ulusal saiklerle siyasileşmesine müsaade etmemelidir.” ifadelerini kullandı.
Rusya-Ukrayna savaşının AB’yi yalnızca savunma ve güvenlik alanında değil, aynı zamanda ekonomi, göç, enerji ve gıda güvenliği gibi alanlarda da yeni zorluklarla baş başa bıraktığını anımsatan Turan, ekonomik kriz, düzensiz göç, artan yabancı düşmanlığı, Brexit ve Kovid-19 salgını gibi sınamaların AB’yi mevcut ittifaklarını güçlendirmeye ve yeni ortaklıklar ile diyalog mekanizmaları oluşturmaya ittiğini aktardı.
Turan, güneydoğu Avrupa’nın çok büyük bir kalkınma potansiyelinin olduğunun altını çizerek, “AB’nin güneydoğu Avrupa’ya yönelik genişleme politikası hem siyasi gerçeklikleri hem de yeni jeopolitik bağlamı göz önünde bulundurarak daha esnek, daha dinamik ve ödüllendirici hale getirilmeli. AB genişleme politikası, yaşam koşullarının iyileştirilmesine katkıda bulunacak gerekli reformları hızlandırmak için etkili bir dış politika aracı olarak kullanılmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
AB projesinin hem barış hem de ekonomik büyüme çerçevesi ortaya koyduğuna değinen Turan, şöyle devam etti:
“Demokrasi, barış ve ekonomik büyüme birbirini karşılıklı besliyor. Bu tam da güneydoğu Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu şey. AB adayı olan 10 ülkenin 8 tanesinin güneydoğu Avrupa bölgesinden olduğu düşünüldüğünde, güneydoğu Avrupa ülkeleri AB’ye üye olmadan AB tamamlanmış olmaz. Bu süreç tamamlanmadan AB’nin güvenliğinden, istikrarından ve barışından bahsedemeyiz.”
Turan, halihazırda Türk halkının önemli bir çoğunluğunun AB projesine ve Türkiye’nin AB üyeliğine inandığını belirterek, çifte standartlar ve Türkiye’ye yönelik ayrımcılık nedeniyle Türk halkında AB’ye karşı güven zedelenmesi olduğunu, halkın AB’nin üstenci yaklaşımlarını itici bulduğunu ifade etti.
– NALAS hakkında
Merkezi Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te bulunan NALAS, güneydoğu Avrupa’da 80 milyondan fazla kişi tarafından doğrudan seçilen, yaklaşık 9 bin yerel yönetimi temsil eden 13 yerel yönetim birliğini bir araya getiriyor.