Beyşehir Gölü’nün tarımsal faaliyetlerde de değerlendirilen dört tarafı tatlı sularla çevrili Çeçen Adası’nda hasat döneminin sonuna gelindi.
Adada hasat edildikten sonra kış döneminde küçük ve büyükbaş hayvanlar için yem olarak kullanılan saman balyalarının adadan karşı kıyıya taşınması, yıllardır “duba” ile yapılıyor.
Bu sene de toplanıp duba üzerine konulan saman balyaları, motorlu balıkçı tekneleriyle çekilip yüzdürülerek kıyıya yanaştırılan traktör römorklarına yüklendi.
Saman balyalarının göl üzerindeki meşakkatli yolculuğu, ilginç görüntüler oluşturdu.
Adada ikiz kardeşiyle ekim yapan Mehmet Erdoğan, AA muhabirine, Çeçen Adası’ndaki 130 dönümlük alandan bu yıl iyi ürün elde ettiklerini söyledi.
Erdoğan, “Adayı her yıl sahiplerinden kiralıyoruz. Bu yıl da hububat ekmiştik. Mahsul durumu iyi, karadakiler gibi değil bizde çünkü ada nem alıyor. Ayrıca etrafında göl olduğu için verim kaybı yaşamıyoruz, kuraklıktan etkilenmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Gölde nakil esnasında havanın rüzgarlı olmamasına dikkat ediyoruz”
Erdoğan, hasat sonrası adada balya yaptıkları samanları dubayla karşı kıyılara taşıdıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Bu duba ile 8-10 ton yük taşıyabiliyoruz. Bu yıl hasat sonu 2 bine yakın balya çıktı. Birkaç seferde nakilleri gerçekleştiriyoruz. İki motorlu balıkçı teknesi ile çekerek yüzdürüyoruz. Gölde nakil esnasında havanın rüzgarlı olmamasına dikkat ediyoruz. Taşıdığımız samanları kışın hayvanlarımıza yedireceğiz. 80 kadar büyükbaşımız var. Küçükbaş hayvanlarımız da var. Bu işler meşakkatli, zor işler ama ekmek parası için yapmak zorundayız. Dubadaki samanları karşı kıyıdaki 3 kilometre mesafeli komşu köyümüz olan Gölkaşı Mahallesi’ne indirdikten sonra kendi yaşadığımız yerleşim olan Çiftlik Mahallesi’ne de götürüyor, buradan harman yerimize indiriyoruz.”
“Adadaki hayvanlarımızı da bu dubayla taşıyoruz”
Erdoğan’ın kardeşi Cemal Erdoğan da kardeşi ve aile fertleri ile imece usulü adayı ekip hasat ettiklerini söyledi.
Adayı yaklaşık 20 yıldır ektiklerini vurgulayan Erdoğan, sürekli gidiş geliş yapmanın çok zahmetli olduğunu, adaya ulaşımı ise sadece balıkçı kayıklarından yararlanarak yapabildiklerini aktardı.
Buradaki zirai faaliyetlerin sistemli bir şekilde yürütülmemesi halinde başarılı olunamayacağını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu dubayla biçerdöver, traktör ve römork gibi zirai aletlerimizi ve malzemeleri de taşıyoruz. Sadece hububat ürünü ve samanlar değil, adadaki hayvanlarımızı da bu dubayla taşıyoruz. Demirden ve özel yapım dubamızı yıllar önce yaptırmıştık. Kayıkları, önüne ya da yanına bağlıyoruz. Hava şartlarına göre bu dubayı nakillerde kullanıyoruz. Bu zorlu bir ekip işi. Adada yüklüyoruz, karaya getiriyoruz. Karada bir daha yüklüyor, eve götürüyor, indiriyoruz. Bizim çocukluğumuz buralarda geçtiği için karada yürür gibi gölün içinde de aynı sistemle bu işlerimizi yapıyoruz.”