Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Bugün ayaklarımızın altında ‘vatan toprağı’ diye bastığımız bir toprak, gölgesinde özgürce yaşadığımız bir bayrak, mensubu olmaktan şeref duyduğumuz bir Türk milleti ve vatandaşı olmaktan gurur duyduğumuz bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti varsa önce şehitlerimiz, gazilerimiz ve onlara dua ve destek eden aziz milletimiz sayesindedir.” dedi.
Bakan Akdağ, Konya Adliyesi’nde adliye personeliyle bir araya geldi. Çalışanlarla bir süre sohbet eden Bakan Bozdağ, adliye personeliyle yemek yedi.
Bozdağ, daha sonra Konya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve merkez Karatay İlçe Belediyesi tarafından Karatay Gençlik Merkezi’nde düzenlenen “19 Eylül Gaziler Günü Buluşması”na katıldı.
Bakan Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, şehit ve gazilerin yaptıkları mücadeleyle sadece vatanı, bayrağı, milleti, devleti, güvenliği, korumakla kalmadığını aynı zamanda nesilleri ve geleceği de koruduğunu vurguladı. Sahip olunan her şeyin şehit ve gaziler sayesinde olduğunu ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:
“Bugün ayaklarımızın altında ‘vatan toprağı’ diye bastığımız bir toprak, gölgesinde özgürce yaşadığımız bir bayrak, mensubu olmaktan şeref duyduğumuz bir Türk milleti ve vatandaşı olmaktan gurur duyduğumuz bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti varsa önce şehitlerimiz, gazilerimiz ve onlara dua ve destek eden aziz milletimiz sayesindedir. Eğer bir ülkenin evlatları yeri geldiği zaman vatanı, milleti, devleti, bayrağı için cennete koşar gibi şehadete koşarsa o milleti de o devleti de hiç kimse yıkamaz. Hamdolsun hem kurtuluş mücadelesini verirken hem ondan sonraki yıllarda hem de terörle mücadele ederken, 1071’de Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını açarken, İstanbul’u fethederken hep bu ruh, bu milletin evlaları arasında oldu, kapılar açıldı, fetihler yapıldı. Anadolu inşallah kıyamete kadar Türk yurdu haline geldi.”
“Huzur, istikrar ve güven ortamını kaybetmiş nice ülkeler var”
Bozdağ, zaman zaman şehit ve gaziler üzerinden istismar yapılmasına üzüldüklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Eğer bir ülkenin evlatları, vatanları, milletleri, devleti ve bayrakları için mücadele etmekten vazgeçerlerse, şehit olmayı, gazi olmayı gerektiğinde en büyük şeref, en büyük rütbe olarak görmekten vazgeçerlerse, o zaman ayakları altında basacak bir toprak, gölgesinde özgürce yaşayacağı bir bayrak, mensubu olmaktan onur duyacağı bir millet, vatandaşı olmaktan şeref duyacağı bir devleti olmaz. Allah kimseyi vatansız, milletsiz, devletsiz ve bayraksız etmesin. Bugün dünyanın dört bir yanında huzur, istikrar ve güven ortamını kaybetmiş nice ülkeler var. İşte yanı başımızda Suriye, yanı başımızda Irak, Libya, öte yandan Afganistan, Ukrayna. Türk milleti ağzından düşürmediği güzel bir dua yapar, ben de o duayı burada bir kez daha tekrar etmek isterim, Allah devlete ve millete zeval vermesin. Allah bu devleti ve bu aziz milleti kıyamete kadar hür bir hakim ve bağımsız inşallah var etsin. Çünkü bizim şerefimiz, milletimizin şerefinden, devletimizin şerefinden geliyor. O yüzden Türk milletinin vatana, millete, devlete, bayrağa, dine ve manevi değerlerine bağlılığını zedelemek isteyenler zaman zaman şehitlerimize, zaman zaman gazilerimize, zaman zaman şehitlik ve gazilikle ilgili inançlarımıza da dil uzatmaktan maalesef geri durmuyorlar.”
Şehitliğin ölümsüzlük olduğunu ve Allah’ın şehitleri rızıklandırdığına inanıldığını dile getiren Bozdağ, şehitliğin ölümsüzlük, Allah katında şereflerin en büyüğüne nail olmak olduğunu bilen bir milletin, devletin evlatlarını kimsenin durduramadığını ve durduramayacağını vurguladı.
Şehitlik ve gazilik değerlerine saldıranları da kınayan Bozdağ, Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti var oldukça şehitlik ve gazilik ruhunu, kimsenin bu milletin evlatlarının kalbinden ve gönlünden söküp atamayacağını söyledi.
“Şehitlerimiz bu milletin manevi ordusudur”
Bozdağ, şehitlerin ve gazilerin varlığının bu toprakların, Türklerin olduğunun somut göstergelerinden olduğunu dile getirerek, “Hani, ‘Bastığın yerleri toprak diyerek geçme. Tanı, düşün altında binlerce kefensiz yatanı.’ diyor ya şair. ‘Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.’ diyor ya. Her karışında, her adım attığımız yerde, her avuçladığımız toprakta kim bilir hangi şehidimizin, hangi gazimizin akan kanı vardır. Şehitlerimizin ve gazilerimizin kanları bu vatana, bu millete, bu devlete hayat veren büyük bir manadır, büyük bir güçtür. O yüzden çok net söylüyorum, şehitlerimiz bu milletin manevi ordusudur, gazilerimiz bu milletin güçlü bir ordusudur. Zaten ordu milleti olan Türk milleti vatan ve millet ruhuyla hem terörle hem de diğer Türk milletinin topraklarında, varlığında gözü olanlarla mücadelede kararlıdır. Allah’ın izniyle bugüne kadar nasıl mücadele ettikse bundan sonra da milletimizle beraber aynı ruhla mücadele edeceğiz.” diye konuştu.
Kurtuluş Savaşı yıllarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün arkasında yekvücut olan Türk milletinin yedi düveli Anadolu’dan kovduğunu ve bağımsızlığı kazanan yeni bir anlayışla yeni Türkiye Cumhuriyeti devletini kurduğunu anlatan Bozdağ, şöyle devam etti:
“Aradan geçen yaklaşık 100 yıl sonra 15 Temmuz 2016 hain darbe teşebbüsü sırasında Türk milleti bu sefer Cumhurbaşkanı’mızın çağrısına uydu, arkasında yekvücut oldu, FETÖ’nün hem alçaklarına hem de onun yularını tutan ülke ve güçlere karşı büyük bir zafer kazandı. Hem darbecileri hem darbecilerin yularını elinde tutanları halk ezip geçti. Bunlar da gösteriyor ki Türk milleti bir ve beraber olduğunda birlikte yürekleri attığından, birlikte aynı hedefe koştuğunda aşamayacağı engel yoktur.”
Bozdağ, Türk milletinin Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan köklü bir tarihi mirasın sahibi olduğunu belirterek, Türk milletinin cennete koşar gibi şehadete koştuğunu, zaman zaman da gazilikle şereflendirildiğini söyledi.
Konuşmaların adından Kur’an-ı Kerim okundu.
Bakan Bozdağ’a Konya Valisi Vahdettin Özkan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, AK Parti Konya Milletvekilleri Selman Özboyacı, Gülay Samancı, Ahmet Sorgun eşlik etti.
Gaziler ve yakınlarıyla bir süre sohbet eden Bozdağ, hatıra fotoğrafı çektirdi.