Yüzde 95-98 oranında su tasarrufunun da sağlandığı çalışmayla marul yetiştiriciliğinde uygun iklim koşullarının belirlenerek en kısa sürede ve yüksek verimde ürün alması hedefleniyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırma ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) ve bir firmanın geçen yıl eylül ayında hayata geçirdiği “Kapalı Dikey Topraksız Tarım Yöntemiyle Model Bitki Marul Üretim Tekniklerinin Yapay Zeka ile Optimize Edilmesi” projesi kapsamında çalışma yapılıyor.
10 kişilik proje ekibi, Çukurova Üniversitesi Kapalı Dikey AR-GE Tesisi’nde katlı raflarda topraksız tarımla marul yetiştiriyor.
Tesiste, led aydınlatma kombinasyonları, bitkinin günlerin uzunluğuna bağlı olarak gösterdiği gelişim (fotoperiyod), farklı sıcaklık ve nem oranlarının çalışılmasıyla elde edilen veriler, yapay zekayla birleştiriliyor.
Yüzde 95-98 su tasarrufunun sağlandığı çalışmayla, veriler ışığında farklı kombinasyonlarda üretim modelleri oluşturuluyor.
ÇÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayriye Yıldız Daşgan, AA muhabirine, projeyle, bitki fabrikaları veya kapalı dikey tarım tesislerinde tamamıyla kontrollü çevre koşullarıyla yetiştiricilik sağlayabildiklerini söyledi.
Çalışmayla güneş ışığı yerine led lambalarla aydınlatma yaptıklarını, gece ve gündüz sıcaklıklarını ısıtma soğutma sistemleriyle bitkinin istediği düzeyde ayarladıklarını anlatan Daşgan, nem ve karbondioksit oranı gibi çevre koşullarının da kontrolünü sağladıklarını belirtti.
“Toprak kullanmadan suda yetiştiricilik yapıyoruz”
İklim değişikliği nedeniyle tarımda kullanılan suyun kısıtlanması, sıcaklık ve sel gibi etkenlerin bitki yetiştiriciliğini olumsuz etkileyeceğini dile getiren Daşgan, şöyle devam etti:
“Kapalı dikey tarım tesisleri, toprakla tarım yapılamayan marjinal alanlarda, hatta şehir merkezlerinde binaların içinde, çatılarında iklimden ve mekandan bağımsız tam kontrollü bitki yetiştiriciliği imkanı sunmaktadır. Toprak kullanmadan suda yetiştiricilik yapıyoruz. Suda yetiştiricilik, toprağın olmadığı yerlerde, toprağın yetiştiricilik için uygun olmadığı koşullarda kullanılan bir tekniktir. Su ile yetiştiricilik yapılmasına rağmen suyu çok ekonomik kullanan bir yetiştirme tekniğidir. Toprakta kullanılan suyun sadece yüzde 2 ile 5’ini kullanıyoruz. Suda yüzde 95-98 tasarruf yaparak bitki yetiştirebiliyoruz. Bu, kuraklıkla ilgili tehdidin karşısında çok güzel bir çözüm olacaktır. Topraksız üretim yapılan kapalı dikey tarım tesisleri, iklim değişikliği, kuraklık, salgın hastalıklar gibi sürdürülebilir gıda güvenliği tehditlerinin karşısında çok güzel bir çözüm olacaktır.”
Daşgan, kapalı dikey tarım yöntemiyle bitkilerin toprak ve seraya göre daha kısa sürede yetiştiğini söyledi.
Bu sistemle, iklim ve doğa koşullarına bağlı olunmadığı için yıl içinde kesintisiz, sürekli üretim yapılabildiğine işaret eden Daşgan, “Birim alanında elde edilen verimlilik çok yüksek katlı sistemler bunlar. Toprakta bir metrekare alanda 8-10 marul yetiştirebilirken katlı sistemlerde kat sayısına göre çarpmanız gerekiyor. Bu tarım şekli yurt dışında da yeni. Ülkemizde iklim koşulları çok dezavantajı olmadığı için topraksız üretim halen seralarda devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda ihtiyacımız olabileceğini düşünerek şimdiden AR-GE çalışmalarına başladık.” diye konuştu.
Daşgan, proje kapsamında şu anda marul yetiştirdiklerini, ilerleyen süreçlerde ıspanak, lahana, maydanoz ve dereotu gibi yeşil yapraklı sebzeler, sonrasında da çilek, domates, biber ve patlıcanda çalışma yapacaklarını söyledi.
“En uygun iklim koşullarını oluşturması sağlanmış olacak”
Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Bülent Arpacı da çalışmalardan elde edilecek yaklaşık 28 bin verinin işleneceğini ve farklı kombinasyonlar oluşturulacağını belirtti.
İklim verilerini marulun morfolojik ve fizyolojik özellikleriyle ilişkilendirip ürünün en elverişli seviyede yetiştirilebileceği ortamın oluşturulmasını amaçladıklarını vurgulayan Arpacı, “Bu şekilde alınan verilerin yapay zekayla ilişkilendirilip daha sonraki çalışmalarda bu sistemi kuranların, marul yetiştiriciliğinde en uygun iklim koşullarını oluşturması sağlanmış olacak.” dedi.