Afganistan’da kadın haklarını savunan bir grup insan hakları aktivisti kadın, Taliban’ın ülke yönetimine gelmesi sonrası eğitimden mahrum kalan ve toplumsal görünürlükleri azalan hemcinslerine “umut” vadetmesi adına başkent Kabil’de “Kadın Kütüphanesi” kurdu.
Taliban sonrası Afgan kadınlar birçok alanda haklarını büyük ölçüde kaybedip toplumsal görünürlüklerini yitirdi. Binlercesi gerek hükümet kurumlarında gerekse özel sektördeki işlerinden oldu ya da istifa etmeye zorlandı. Taliban’ın yönetimde olduğu son bir yıldır, orta ve lise kademelerindeki devlet okullarında kızların eğitime devam etmesi de yasak.
Afganistan’da kadın haklarını geliştirmeye yönelik çalışmalar yapan aktivist kadınlar, AA muhabirine Kadın Kütüphanesini anlattı.
“Kadın Kütüphanesi” sayısı artırılacak
Taliban sonrası, Afgan kadınları gerek sokaklara dökülüp, protesto ederek gerekse çeşitli kampanyalar düzenleyerek haklarını aradı.
Aktivist kadınlar, son olarak başkent Kabil’in Pol-e Sorh bölgesinde sadece kadınların yönettiği ve kadınlara hizmet verecek “Kadın Kütüphanesi” adında bir kütüphane kurdu.
Afgan kadınlarının haklarını aramasına yönelik faaliyetlere maddi ve manevi destek veren Kristal Bayad Derneği sponsorluğunda ülkedeki öncü kadın aktivistleri vasıtasıyla kurulan kütüphane edebiyattan sanata, bilimden siyaset ve tarihe kadar 20’den fazla alanda 2 bine yakın kitap barındırıyor.
İngilizce, Darice (Farsça’nın Afganistan’da konuşulan lehçesi), Peştuca ve Arapça kitapların bulunduğu “Kadın Kütüphanesi”, haftanın 6 günü 08.00-16.00 saatlerinde hizmet verecek.
Söz konusu kütüphanenin kurulmasının özellikle iki hedefi bulunuyor. Birincisi, eğitimden çalışmaya kadar birçok alanda haklarını kaybeden kadınlara toplumsal güçlerini hatırlatmaya yönelik “umut” aşılamak, ikincisi de özellikle kadınlar olmak üzere gençler arasında kütüphane kültürünü yaygınlaştırmak.
Kütüphane bünyesinde okuma günleri, kitap sergileri ve çeşitli konularda eğitim programları gibi bir dizi faaliyet de eğitimden mahrum kalan kadınların hizmetine sunulacak.
Afgan aktivist kadınlar, ilerleyen zamanlarda “Kadın Kütüphanesi” sayısını artırmayı amaçladıklarını ifade ederek bu konuda çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Ayrıca kadınlar, eğitimden sanata birçok alanda kadınları teşvik etmeye devam edeceklerini aktararak Afgan kadınların hakları resmen tanınmadan dünya devletlerinin Taliban yönetimini resmen tanımaması gerektiğini vurguladı.
“Sessiz, sakin bir ortam hazırladık”
Kadın Kütüphanesinin kurulmasına önayak olan aktivist Leyla Besim, son bir yılda kadınların haklarını büyük oranda kaybettiğinin altını çizerek kadın kimliğinin Taliban yönetimince yok sayıldığını söyledi.
Besim, Kadın Kütüphanesinin kurulma fikrine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Taliban tarafından kadınlara yönelik getirilen kısıtlamalar bu kütüphanenin açılmasının nedenini oluşturuyor. Bir diğer neden de kütüphane kültürünü gençler özellikle kadınlar arasında yayma isteğimizden kaynaklanıyor. Okul kapısı yüzlerine kapalı olan kızlar ve eğitim alacak güçleri olmayan kızlar için kitaplardan ve buradaki ürünlerden istifade edebilecekleri, yetkilileri ve müdürleri de kadın olan sessiz, sakin bir ortam hazırladık.”
İlerleyen günlerde bir kitap sergisi düzenleyip Taliban mensuplarını da bu etkinliğe davet etmek istediklerini aktaran Besim, “Kadınlara yönelik fikirlerinin yanlış olduğunu ve dinin onların dediklerini söylemediğini görsünler diye Taliban’ı da çağıracağız. Hedefimiz, biz kadınlar olarak kültüre, özgürlüğe ve eşitliğe inandığımızı onlara göstermektir. Özgürlük, iş ve faaliyet hakkından fazlasını istemiyoruz.” dedi.
Taliban sonrası kendisinin de daha önce çalıştığı Ekonomi Bakanlığındaki işinden olduğunu aktaran ve hakları kısıtlandığı için Afgan kadınlarının şu an “çaresizlik ve umutsuzluk içerisinde” yaşadıklarını kaydeden Besim, Kadın Kütüphanesinin önemi hakkında şöyle konuştu:
“Şu anki durumda tüm Afgan kadınlarının kimliğinin inkar edildiğini görüyoruz. Bir yıldır okul kapısı kapalı olan kızlar umutsuzluk içinde yaşıyorlar. Üyelerinin ve müdürlerinin kadın olduğu bu kütüphanenin kurulması kadınlar için umut kaynağı oluyor. Hala toplumda olabileceğimiz, haklarımızı savunabileceğimiz ve hala toplumda kendimizi anlatabileceğimiz konusunda kadınlara umut oluyor.”
Besim, uluslararası toplumun Taliban’ı tanıması için en önemli kriterin Afgan kadınlarının hakları olması gerektiğini belirtip, uluslararası topluma çağrıda bulunarak “Afganistan’ın kadınlarını ve onların haklarını unutmamalılar. Eğer Taliban’ı tanırlarsa bu, bir nesle büyük bir eziyet olur, ihanet olur. Biz Afganistan kadınları olarak uluslararası toplumu asla affetmeyiz.” ifadelerini kullandı.
“Uluslararası toplumdan kadınların haklarını savunmasını talep ediyoruz”
Kadınlar Kütüphanesinin maddi destekçisi Kristal Bayat Derneğinin yetkilisi Firuzan Hatemi de Afgan kadınların güçlü olduğunu ve haklarını savunduğunu aktardı.
Kadınların haklarını aramasına yönelik bilinçlendirici ve onlara güçlerini fark ettirecek faaliyetleri sürdüreceklerini kaydeden Hatemi, söz konusu eylemle kadınların haklarını savunduğunu ve toplumda görünür olmak istediğini insanlara ve yetkililere göstermek istediklerinin altını çizdi.
Hatemi, “Bu, sadece faaliyetlerin başlangıcı. Diğer faaliyetlerin de yakında şahidi olmak için planlamalar devam ediyor.” dedi.
Afgan kadınlarına Taliban yönetimi tarafından ayrımcılık yapıldığını söyleyen Hatemi, kendisinin de daha önce bir bakanlıkta çalıştığını, Avrupa’da yüksek lisans yapmasına rağmen işine devam edemediğini kaydetti.
Hatemi, uluslararası topluma ise şöyle seslendi:
“Uluslararası toplumdan kadınların haklarını savunmasını talep ediyoruz. Kadın haklarını görmezden gelmesinler. Kadın hakları temin edilmeyinceye kadar, özellikle kız okulları tekrar açılmadan, meşru bir hükümet olarak Taliban’ı tanımak doğru olmaz. Eğer bu adım atılırsa kadın hakları bundan da geriye gidecektir. Taliban kadın haklarına saygı gösterene kadar ve kadın haklarını resmen tanıyana kadar Taliban’ın resmen tanınmamasını uluslararası toplumdan istiyoruz.”
Taliban sonrası kadın hakları kısıtlandı
Taliban, son bir yıl zarfında pek çok uluslararası kurum ve ülkeden kadın ve kız çocuklarına getirilen engellemeler konusunda tepki aldı.
Binlerce kadın gerek hükümet kurumları gerek özel sektördeki işlerinden çıkarıldı ya da işten ayrılmaya zorlandı. Ülkede sadece hastaneler, okullar, emniyet birimleri ve havaalanları gibi zorunlu ihtiyaç duyulan alanlarda çok az sayıda kadın çalışabiliyor.
Ayrıca, kızların ortaokul ve lise kademelerindeki devlet okullarına gitmesine de ülkenin çok büyük bir kesiminde izin verilmiş değil.
Taliban sözcüsünün, daha önce, 21 Mart 2022 itibarıyla kızlar için okulların açılacağını duyurmasına rağmen söz konusu karar bugüne kadar hep ertelendi. Halihazırda ilkokul ve üniversitelere devam edebilen Afgan kızların ortaokul ve liseye gitmeleri yasak.
Üniversitelerde sınıflar cinsiyete göre ayrılırken kadınların bir yakınları olmadan uzun yolculuklara çıkmaması uygulaması da getirildi.
Önceki hükümette yer alan Kadın İşleri Bakanlığı kabineden çıkartılıp ve yerine İyiliğe Davet ve Kötülükten Sakındırma Bakanlığı kuruldu.
İyiliğe Davet ve Kötülükten Sakındırma Bakanlığı mayıs ayında duyurduğu bir kararla, Afgan kadınlarına örtünme zorunluluğu getirdi. Kararda, “izzeti ve onurunun” korunması için kadınların çarşaf ya da burka giymeleri şart koşuldu.
Kadınların, namahrem biriyle karşılaştığında sadece gözleri açık kalacak şekilde yüzlerini örtmesi istendi. Kurallara uymayanların önce uyarılacağı sonra işten atılacağı, yine uyulmaması halinde babaları ya da eşlerinin hapse atılacağı belirtildi.
Ayrıca, televizyon kanallarına gönderilen bir talimatnameyle tüm kadın spikerler peçe takarak haberleri sunmaya başladı.