AA’nın, Afganistan’da yaşanan su krizine dair 2 bölümlük dosya çalışmasının ikinci serisi olan bu haberde, Afganların hem altyapı sorunları hem de kuraklık nedeniyle karşılaştıkları zorluklara ve bu konudaki uzman görüşlerine yer verildi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma, Afgan halkını tarımdan sağlığa birçok alanda olumsuz etkiliyor.
Son bir haftada, Afganistan’ın ağırlıklı doğu vilayetlerini etkisi altına alan aşırı yağışlar nedeniyle 40’dan fazla insan yaşamını yitirdi. Buna paralel olarak binlerce hayvan telef oldu, binlerce dönüm tarım arazisi kullanılamaz hale geldi ve yine binlerce ev ağır hasar aldı.
Geçen yıl da aynı vilayetleri vuran aşırı yağışlar, 400’e yakın Afgan’ın yaşamını yitirmesine ve ağır maddi kayba neden olmuştu.
Bu durumun en önemli nedenleri arasında, yanlış yapılaşma ve suyu kanalize edecek uygun altyapının olmaması bulunuyor.
Her 10 Afgandan 8’i temiz olmayan suları içiyor
Son yılların en sert kuraklığını yaşayan Afganistan’da halkın temiz suya, sanitasyon ve hijyen imkanlarına erişimi gün geçtikçe zorlaşıyor. Halkın çoğunluğu, genellikle lağım atıklarıyla kirlenen suları içiyor.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) verilerine göre, 2021’de ülke genelinde suya erişim kıtlığı yaşayan hanelerin oranı yüzde 48 iken, 2022’de bu oran yüzde 60’a çıktı.
UNICEF’e göre ise her 10 Afgan’dan 8’i temiz olmayan suları içiyor.
Temiz suya, sanitasyon ve hijyen imkanlarına ulaşımın daralması da halihazırda ülkede ciddi birer sorun olan ishal, kolera, dizanteri, hepatit A, tifo, çocuk felci ve benzeri hastalıkların artma ihtimalini güçlendiriyor.
Ülkede her yıl yüzlerce insan, temiz olmayan su içtiği için ya hasta oluyor ya da hayatını kaybediyor.
“İnsanlar dere yataklarından uzaklaştırılmalı”
AA muhabirine konuşan çevre uzmanları, Afganistan’daki su krizinin çözümü için acilen altyapı projelerine odaklanılması ve insanların bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Çevre ve Su Uzmanı Abdul Gaffar Koyuk, yağışlarla gelen can ve mal kayıplarına “yanlış yapılaşmanın” neden olduğunu kaydederek, bu konuda acilen önlemler alınması gerektiğini belirtti.
Koyuk, Afganistan’da doğru dürüst bir su altyapısının bulunmadığını ve bu nedenle yağışların her yıl birçok insanın hayatına ve mülklerini kaybetmesine yol açtığını kaydetti.
Derelerin ıslah edilmesi gerektiğini vurgulayan Koyuk, “Derelerde de hiçbir zaman temizleme çalışması yapılmıyor. Bir de dağlık alandaki evlerin çoğu dere yataklarında kuruluyor. Bu da selin evleri yıkmasına ve insanların ölümüne neden oluyor. Ülkemizde altyapı diye bir şey yok. İnsanlar dere yataklarından uzaklaştırılmalı.” diye konuştu.
Koyuk, önlem alınmadığı takdirde her sene benzeri ölümlerin yaşanacağını ifade etti.
Yer altı su kaynakları derine inmeye başladı
Çevre ve Su Uzmanı Sayed Kayyum Haşimi ise tüm dünyayı etkileyen küresel ısınma nedeniyle Afganistan’ın yer üstü su kaynaklarının azalmasına paralel olarak yer altı su kaynaklarının da gün geçtikçe derine doğru çekildiğini kaydetti.
Haşimi, “Bu durum halk için büyük sorunlara yol açacak. İklim değişikliği hem yağışların mevsimini hem de miktarını değiştirdi. Yaz aylarında mevsim sıcaklığının üzerinde sıcaklık yaşanıyor. Bu da dağlarda kar yağışlarıyla oluşan kar deposunun zamanından daha erken erimesine neden oluyor.” dedi.
Su konusunda Afganistan’da büyük bir altyapı sorunu yaşandığını kaydeden Haşimi, yer altı sularının da kontrolsüz bir şekilde kullanıldığını belirtti.
Haşimi, nüfusun çoğalmasıyla su tüketiminin arttığını ve daha derine inmesiyle suların azaldığını hatırlatarak, “Bu gidişle ülkede gelecekte daha çok su sorunuyla karşı karşıya kalacağız.” diye konuştu.
“Herkes tasarruf etmeli”
Taliban yönetiminin Su ve Enerji Bakanlığına bağlı Yer altı Su Kaynakları Daire Başkanı Azizurrahman Azizi, nüfus artışı ve küresel ısınmanın yanı sıra sanayi kuruluşlarının yer altı su kaynaklarını kullanmasının da su sorununa olumsuz etki ettiğini söyledi.
Azizi, Kabil’in yaklaşık 6 milyon nüfusa ev sahipliği yaptığını ve su konusunda insanların bilinçlendirilmesinin hayati önem arz ettiğini ifade etti.
Kabil’in birçok bölgesine su ulaştırdıklarını kaydeden Azizi, insanlardan su tasarrufu yapmalarını istedi.
Azizi, “Herkes günlük 1 litre su tasarruf etse, toplamda 6 milyon litre su tasarruf etmiş oluruz. Yer altı sularının beslenme kaynağı yağışlardır. Yağışlar dereleri dolduruyor ve dereler de yer altı su kaynaklarını dolduruyor.” ifadelerini kullandı.
Ülkede üst üste kuraklık yaşandığını vurgulayan Azizi, kuraklık ve susuzluktan en çok Hilmend vilayetinin etkilendiğini belirterek, “Bu vilayette derelerin suyu azaldı. Yağışlar da neredeyse yok denecek kadar az. Bu bölgedeki insanların bir çoğu kuraklık ve susuzluk nedeniyle başka vilayetlere göç etti.” diye konuştu.