Birliğe üye ülkelerin ekonomik ve siyasi birlikteliğini hedefleyen örgütün kuruluşu her yıl “Afrika Günü” olarak anılıyor.
Afrika ülkelerinin 32 lideri tarafından 1963’te “Afrika Birliği Örgütü” adıyla kurulan ve 2002’de “Afrika Birliği” adını alan örgüt, üye ülkelerin ekonomik ve siyasi birlikteliğini amaçlarken barış ve güvenlik gibi meselelerde de aktif rol oynuyor.
Afrika’nın hiç sömürge olmamış ülkesi Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da kurulan örgütün merkezi de halen burada yer alıyor.
Siyasi bağımsızlıktan ekonomik bağımsızlığa
19. yüzyıldaki Berlin Konferansı’nda Batılı devletlerin yaptığı Afrika talanını reddeden liderler, örgütün kurulmasıyla amaçlarının tüm kıtanın bağımsız olması ve tüm Afrikalıların yaşam standartlarının yükselmesi olduğunu duyurdu.
Bağımsızlık mücadelesinde birbirine destek olma ve seslerini dünyaya duyurma amacı taşıyan Afrika ülkelerinin ilk amaçlarından biri kıtayı sömürgecilerden kurtarmaktı.
Her geçen yıl üye sayısı artan ve bugün kuzeyden güneye kıtanın tamamının üye olduğu Birlik, ekonomik entegrasyon hedeflerini genişleterek 2002’de Afrika Birliği adını aldı.
Afrika’nın sorunlarına Afrika’nın kendi çözümlerini getirmesini savunan Afrika Birliği, yoksulluk, işsizlik, üretim, ticaret, yatırım, doğal kaynakların kullanımı için kıta liderlerinin ortak çözüm ürettiği başlıca yapılardan biri.
Üye ülkeler arasında insan ve mal dolaşımının serbest olmasını savunan Birlik, her yıl yaptığı zirve ve toplantılarla kıtaya yönelik yeni politikalar üretiyor.
Halihazırda 54 ülkenin ve Türkiye’nin tanımadığı Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti’nin üye olduğu Afrika Birliği’nin en büyük hedefleri arasında kıtasal serbest ticaret anlaşmasının tam olarak yürürlüğe sokulması ve kıtanın tam entegrasyonu için vizesiz seyahatin uygulamaya geçmesi de var.
“Agenda 2063”
2013 yılında yapılan 50’nci yıl kutlamalarında 50 yıllık bir hedef ortaya koyarak “Agenda 2063” vizyonunu paylaşan Birlik, siyasi bağımsızlık, demokratik yönetim ve küresel alanda baskın bir oyuncu olma hedefi koydu.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde veto yetkisine sahip daimi bir koltuk isteyen Birlik, BM’de reformu savunan çok sayıda ülkeyle diplomatik mücadele yürütüyor.
“İstediğimiz Afrika” sloganıyla tanınan “Agenda 2063” hedefleri arasında, altyapı yatırımlarının tamamlanması, sağlık, eğitim ve tarımda kendine yeterlilik var.
2005’te AfB nezdinde gözlemci ülke statüsü kazanan Türkiye, 2008 yılında Türkiye’yi Afrika’nın stratejik ortağı ilan etti.
Kovid-19 salgını sırasında ilaç, aşı ve sağlık malzemelerinin temininde kıta için öncü bir rol oynayan AfB, Somali gibi ülkelerde barış ve güvenlik için asker de bulunduruyor.
Kendini finanse edemiyor
BM ve Avrupa Birliği (AB) gibi çok sayıda örgütle yakın ilişkiler geliştiren Afrika Birliği, insani yardımlar ve Birliğin finansmanı için dış destek almasıyla eleştiriliyor.
Üye ülkelerin yeterli maddi destek sağlamasından ötürü yabancı ülkelerden mali destek alan Birlik, sürdürülebilir bir mali yapıyı henüz oluşturamadı.
Teşkilatlanma ve icrada rol alan Birlik kurumları halen donör ülkelerin bağışlarına ihtiyaç duyarken, barış güçlerine destek de dış ülkelerden ya da uluslararası kuruluşlardan geliyor.
Üye ülkelerin yüzde 40’dan fazlası kuruma yıllık ödemesi gereken maddi katkıyı yapmıyor.
Bölgesel birlikler istikrara katkı sağlıyor
Afrika Birliği’nin yanı sıra bölgesel siyasi ve ekonomik oluşumlar da Afrika’nın bağımsızlığı ve güçlenmesinde önemli rol üstleniyor.
Afrika kıtasının batısındaki 15 devletin üye olduğu, merkezi Nijerya’da bulunan Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) bu oluşumların en önemlilerinden biri.
1975’te kurulan örgüt, ilk olarak bölgede ekonomik entegrasyonu sağlamayı hedeflese de bugün üye ülkeler arasında hem siyasi hem de askeri konularda önemli roller üsleniyor.
Doğu Afrika’daki 8 ülkenin bir araya gelmesiyle kurulan Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) de son yıllarda ticari bir oluşum olmanın ötesine geçerek Güney Sudan gibi iç savaş ve siyasi krizin yaşandığı ülkelerde ara buluculuk yapıyor.
Burundi, Kenya, Ruanda, Güney Sudan, Tanzanya ve Uganda’nın oluşturduğu Doğu Afrika Topluluğu (EAC), hedefleri açısından öne çıkan bölgesel ittifaklardan biri.
Kıtanın güneyindeki 16 üye ülkenin bir araya gelmesiyle oluşan Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC), sosyo-ekonomik bütünleşmenin yanı sıra bölgedeki ülkelerin siyasi ve güvenlik alanında işbirliğine öncelik veriyor.
Bu yapıların dışında kıtada Orta Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECCAS) ve Sahel-Sahra Devletleri Topluluğu (CEN-SAD) gibi ekonomik amaçlı kurulan çok sayıda bölgesel birlik bulunuyor.