Batı Afrika ülkesi Nijerya’da, son yıllarda artan güvenlik sorunları milyonlarca kişinin hayatını etkilerken, hükümet, terör örgütleri ve silahlı çetelerin sivillere yönelik saldırılarına, fidye için kaçırma olaylarına ve okullara yönelik saldırılarına çözüm bulamıyor.
Ülkenin kuzeyinde Boko Haram ve ISWAP terör örgütleri ve silahlı çeteler, güneyinde ise fidyeciler ve ayrılıkçı örgütler güvenlik sorununu artırıyor.
Nijerya, petrol ve doğal gaz gibi zengin yeraltı kaynaklarına sahip olsa da buradan gelen gelirlerin yatırıma dönüştürülememesi nedeniyle nüfusun büyük bir kısmı fakirlik içinde yaşıyor.
Petrol zengini olmasına rağmen yakıt ithal eden Nijerya, geçen aydan bu yana yakıt kıtlığı çekiyor.
Ülkede sık sık elektrik kesintilerinin de yaşanması, ekonomiyi daha da kötüleştirdi.
Yanlış ekonomi politikaları, altyapı eksiklikleri, sanayi alanında yeterli yatırım yapılamaması, eğitim ve sağlık alanlarındaki yetersizlikler de yatırımı engelliyor ve ülke gelirlerinin yurt dışına çıkmasına neden oluyor.
“Petrol zengini olmasına rağmen yakıt kıtlığı yaşanıyor”
Dünyanın en fazla petrol rezervine sahip ülkeleri arasında yer alan Nijerya, kaynak yetersizliği nedeniyle sık sık benzin kıtlığı yaşıyor.
Ham petrolü satıp daha sonra ithal eden Nijerya, en son Belçika’dan son derece düşük kaliteli petrol ithal etti.
Benzin kıtlığı nedeniyle ülkede son 1,5 aydır akaryakıt istasyonlarında uzun kuyruklar oluştu.
Uçak yakıtı kıtlığı nedeniyle iç hat bilet fiyatları yaklaşık yüzde 95 zamlandı. Bazı uçuşlar ise iptal ediliyor.
Öte yandan son üç günde yaşanan elektrik kesintisi, ülke ekonomisine olumsuz yansıdı.
Ülkede ortalama 4 saat elektrik hizmeti alabilen halkın büyük bölümü, enerji ihtiyacını jeneratörler aracılığıyla karşılıyor.
Yakıt kıtlığı nedeniyle pek çok yerde jeneratörler de çalıştırılamıyor.
Ülkenin en büyük sorunu güvenlik
Törer örgütleri Boko Haram ve ISWAP saldırıları, silahlı çetelerin eylemleri, etnik gruplar, fidyeciler, ayrılıkçı örgütler ve çoban-çiftçi çatışmaları nedeniyle ülkedeki güvenlik sorunu gün geçtikçe artıyor.
Ülkenin kuzeydoğusunda 2000’li yılların başından bu yana varlık gösteren terör örgütleriyle mücadele edilirken, kuzeybatı bölgelerinde 2017’de ise ortaya çıkan silahlı çete üyeleri güvenlik durumunu daha da kötüleştirdi.
Hemen hemen her gün silahlı saldırıların düzenlediği Nijerya’da, ocaktan bu yana en az 400 kişi hayatını kaybetti.
Ülkedeki güvenlik sorunları nedeniyle 130 binden fazla kişi de evini terk ederek göç etmek zorunda kaldı.
10 milyondan fazla çocuk ise okuldan mahrum kalıyor.
“Ülkede 5 yılda kaçırılanlar için 15 milyondan fazla dolar fidye ödendi”
Nijerya’nın birçok eyaletinde fidye için insan kaçırmanın cezası idam olsa da bu suçların önüne geçilemiyor.
Ülkede, din adamları, yabancı işçiler, iş insanları, öğrenciler ve siyasetçiler kaçırılarak serbest bırakılmaları için fidye isteniyor.
Ülkede fidye için en fazla insan kaçırma olayının Bayelsa, Delta ve Rivers gibi güney eyaletlerde yaşanırken, 2017-2021’de kaçırılanlar için 15 milyon dolardan fazla para ödendi.
40 ülkede faaliyet gösteren ABD merkezli güvenlik şirketi Constellis’in 2017 raporuna göre, Nijerya kaçırma olaylarında dünya genelinde Libya’dan sonra 2. sırada geliyor.
Uzun vadeli ekonomi politikası yok
Ekonomi uzmanı Shuaibu İdris, Nijerya’nın ekonomisine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir ülkenin sürdürülebilir ekonomik istikrarı için doğru bir ekonomi politikası izlenmesi gerektiğini belirtti.
Hükümetin, ülkenin ekonomi yönetiminde yanlış kararlar aldığını kaydeden İdris, “Nijerya’da uzun vadeli ekonomi politikası uygulanmadığı için bugün ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldık.” dedi.
İdris, ülkenin zengin tarım arazisine sahip olmasına rağmen ekonominin sadece petrole dayandığını ve onun da iyi işlenmediği için sorunlar yaşadığını söyledi.
Nijerya’nın tarım ürünleri için çok iyi bir araziye sahip olduğunu kaydeden İdris, ülkenin sahip olduğu arazilerin iyi kullanılması durumunda tüm Afrika’ya gıda ihracatı yapabileceğini söyledi.
İdris, ülken ekonomisinin iyileşmesi için hükümetin acilen tarım sektöründe önemli adımlar atması gerektiğini, aksi takdirde gıda kriziyle karşı karşıya kalacaklarını ifade etti.