Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği’nde, yerli ırkların yanı sıra ana vatanı Hollanda olan Texel ırkı koyunlarla ilgili çalışma yapılıyor.
2016 yılında başlatılan çalışmalar kapsamında çiftliğe getirilen Texel koyunlarından moleküler genetik yöntemleriyle istenen genlere sahip olanlar belirlendi. Ardından seçilen Texel ırkıyla yerli ırk olan Ramlıçlar çiftleştirilerek Türkiye şartlarına uyumlu Texeller elde edildi.
‘Texel Ramlıç’ kuzuları ise daha sonra Ramlıç ve yine yerli ırk olan Pırlaklar ile çiftleştirilerek, büyüme, gelişme ve kesim, karkas özelliklerini iyileştirme çalışması yapıldı. En az 5 nesil süren çiftleştirme çalışmalarının sonucunda doğan yeni Texel türünün yerel koşullara uyumu başarıyla sağlandı.
Birinci sınıf et koyunu olması, diğer türlere göre daha çok canlı ağırlık sağlaması, kas gelişimi, yağsız kuzu etine sahip olması gibi özellikleri bulunan Texel türünün yerel koşullara uyum sağlaması ve yerel ırk haline getirilmesinin amaçlandığı projede ayrıca Texel türünün bazı özellikleri de yerli ırklar olan Ramlıçlar ve Pırlaklara aktarıldı.
Texellerin Avrupa’daki atalarının Türkiye koşullarına uyum sağlayamadığını söyleyen AKÜ Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Koray Çelikeloğlu, “Bu hayvanlara kendi yerli ırklarımızdan bölgeye uyum, MHC (Majör Histokompatibilite Kompleksi) genleri aktarıldı. Tabii ki bunlar tamamen doğal yollarla yapılan çalışmalar. Hayvanlar artık günümüzde Afyon gibi sert bir iklime ve mikrofloraya sahip bölgeye adapte olmuş durumda. Kışın ortasında doğan kuzularda artık ölümle karşılaşılmıyor. Yüzde 1-2 civarında bir ölümle kuzu hasat dönemini tamamlayabiliyoruz. Tamamen bölgeye adapte olmuş durumda Texel koyunlarımız. Yani Türk Texellerini elde ettiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.
Texel ırkının erken gelişmesi ve kasaplık yaşa erken ulaşmasının önemine vurgu yapan Doç. Dr. Çelikeloğlu, “Bununla ilgili de bu hayvanlar bazı genlere sahip. Bu genleri de bizim kendi yerli ırkımız olan Ramlıçlar ve Pırlaklara aktardık. Şu anda bizim Ramlıç ve Pırlaklarımızda da ilgili genlerin artık olduğunu görebiliyoruz. Bu ırklarda da kesim, karkas yönünden ilerlemeler gerçekleşti” diye konuştu.