18 Haziran’da düzenlenecek 13. cumhurbaşkanlığı seçim yarışının galibi olmak isteyen 40’ı kadın 592 İranlı, 11-15 Mayıs tarihleri arasında adaylık kaydını yaptırdı. Söz konusu kişiler arasında öne çıkan isimlerden bağımsız eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad 12 Mayıs’ta, reformist Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri, aşırı muhafazakar Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi ve ılımlı muhafazakar eski Meclis Başkanı Ali Laricani ise son gün kaydını yaptırarak seçim kampanyasına başladı.
Adayları rejime sadakati ile siyasi, ahlaki ve dini geçmişlerini inceleyecek Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin (AKK) kesin adayları yakın bir tarihte açıklaması bekleniyor. Onay verilen adaylar 13 Haziran’a kadar propaganda faaliyetlerini sürdürebilecek. Ayrıca, ülkede cumhurbaşkanlığı seçimiyle eş zamanlı olarak il, ilçe ve kasabalarda şehir yönetim konseyi seçimleri de yapılacak.
Muhafazakarlar baskın, reformistler zayıfladı
Son iki seçimi kazanan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yi destekleyen reformistler, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmanın beklenen sonucu vermemesi, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018’de yaptırımları tekrar hayata geçirerek ülkeyi ekonomik krize sokması ile ağır itibar kaybına uğradı.
Bunun sonucu olarak, muhafazakarların hakimiyetindeki AKK kötü gidişatın faturasını reformistlere kesti ve Şubat 2020’deki milletvekilleri seçimlerinde reformist adaylıklar büyük oranda veto edildi.
En önemli isimleri veto edilen reformistlerin gücü, Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in eski Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin dış politikaya müdahalelerini eleştirdiği gizli ses kaydının yayınlanması ile daha da düştü. Ülke siyasetindeki en güçlü reformist isimlerden olan Zarif’in cumhurbaşkanlığı adaylık ihtimali de ortadan kalktı.
Reformist kanat, zararın bir nebze telafi edilmesi için ABD’nin nükleer anlaşmaya dönüşünün ele alındığı Viyana’daki müzakerelerin 24 Mayıs’tan önce olumlu sonuçlanıp seçimlere yaptırımların kaldırıldığı bir atmosferde gidilmesi için müzakereci ülkelere baskı yapıyor.
Adaylardan öne çıkan 4 ismin seçimlerin favorileri arasında gösterilmesine rağmen AKK’ın genel olarak reformistler aleyhine yine benzer bir karar alma ihtimali seçim sonuçları açısından belirleyici öneme sahip. Ayrıca, 2017 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığı AKK tarafından reddedilen Ahmedinejad’ın bu seçimde onay alıp alamayacağı ise seçimlerin en çok merak edilen konulardan.
Seçmenin önceliği ekonomi
Seçimler, Ruhani hükümetinin 8 yıllık görev süresinde özellikle yaptırımların çökme noktasına getirdiği ekonomik koşullar altında gerçekleşiyor. İran halkının da seçimlerdeki en önemli gündem maddesi ağırlaşan ekonomik şartlar. Bunun yanında insan hakları ihlalleri ve kısıtlamalar da seçmenin önem verdiği konular arasında. Bu nedenle adaylar vaatlerinde ülkenin kronik sorunları işsizlik, geçim sıkıntıları, enflasyon, adalete güvensizlik ve özgürlük gibi konuları gündemine almış durumda. İran halkının da adaylardan en büyük beklentisi bu gibi sorunların çözüme kavuşturulması.
AA muhabiri, İran’ın kronik sorunlarını çözme vaadi ile halkın önüne yeni cumhurbaşkanı olarak ülkenin geleceğinde söz sahibi olmak isteyen önde gelen aday isimlerini derledi.
Seçim maratonunda 4 isim öne çıkıyor:
Aşırı muhafazakar İbrahim Reisi
Mart 2019’dan bu yana İran Yargı Erki Başkanı olarak aktif görevini sürdüren İbrahim Reisi (61), adaylar arasında muhafazakar kanadın en güçlü ismi olarak görülüyor. Reisi ile Ruhani ülkedeki gelişmeler hakkında sık sık birbirlerini eleştiren ifadeler kullandı.
İran devriminin lideri Ruhullah Humeyni’nin ölümü sonrası şu anki İran lideri Hamaney döneminde devlet makamlarında hızla yükseldiği gözlenen Reisi, 1990-1995 yıllarında Tahran Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atandı. 2016 yılında yine Hamaney tarafından Meşhed kentindeki İmam Rıza Türbe ve Külliyesi Vakfı Başkanlığına getirilen Reisi, Mart 2019’da Yargı Erki Başkanlığı’na getirildi. İki dönem ülkenin dini liderini seçme ve denetleme görevine sahip Uzmanlar Meclisi üyeliğine seçilen Reisi, 2017 yılında cumhurbaşkanlığı seçimlerini rakibi Hasan Ruhani karşısında kaybetti. Reisi, Yargı Erki Başkanlığına atanmasından kısa bir süre sonra, Uzmanlar Meclisi’nin Başkan Yardımcılığı makamına getirildi. Reisi, ayrıca Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) üyesi.
Reisi, Humeyni’nin talimatıyla 1988 yılında hapisteki rejim muhaliflerinin idam kararını veren komitede yer aldı. Rejim muhalifleri tarafından “ölüm komitesi” olarak adlandırılan 4 kişilik heyette yer alan Reisi, muhaliflerce “Katliam Ayetullahı” olarak adlandırılıyor. Söz konusu dönemde yaklaşık 3 bin kişinin idam edildiği öne sürülüyor. ABD Hazine Bakanlığı, Kasım 2019’da Reisi’yi ülkedeki sıradan suçlulara yönelik idam kararlarından dolayı yaptırım listesine aldı.
Devrim Muhafızları tarafından desteklendiği öne sürülen İbrahim Reisi ismi, Hamaney sonrasında ülke liderliği makamına oturması muhtemel adaylar arasında yer alıyor. Reisi, Kum kentinde üst düzey din eğitimini tamamladıktan sonra, özel hukuk alanında yüksek lisans yaptı.
Muhafazakar Mahmud Ahmedinejad
Ruhani’den önce 2005-2013 yıllarında iki dönem cumhurbaşkanlığı yapan İran siyasetinin en tartışmalı isimlerinden Mahmud Ahmedinejad (65) ise görevden ayrıldığından bu yana sıklıkla ülkedeki sorunlarla ilgili yönetime sert eleştirileri ile gündeme geldi. Sık sık popülist söylemlere başvuran Ahmedinejad, seçimler yaklaşırken taraftarlarıyla halkın arasına karışmış, aday olacağını duyurmuştu.
Ülkede adaylığı uzun süredir tartışma konusu olan Ahmedinejad, kaydı sonrası yaptığı konuşmada adaylığının AKK tarafından yeniden veto edilmesi halinde seçimleri kabul etmeyeceğini, oy kullanmayacağını ve kimseyi desteklemeyeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı döneminde İstihbarat Bakanı olarak atanacak isim üzerinde ülke lideri Ali Hamaney’le ihtilafa düşen Ahmedinejad, önerdiği kişinin kabul edilmemesine tepki göstererek 11 gün süreyle ofisine gitmemişti. Hamaney’i protesto olarak değerlendirilen bu olaydan sonra, o güne kadar kendisine destek veren muhafazakarlar Ahmedinejad’dan uzaklaşmaya başladı.
Ahmedinejad, Kasım 2019’da benzine 3 kat zam yapılması nedeniyle ülke genelinde düzenlenen gösterilere destek vererek, göstericilere müdahaleye ilişkin Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi ve diğer yönetim organlarına tepki göstermişti.
İnşaat Mühendisliği eğitimi alan Ahmedinejad, cumhurbaşkanlığından sonra daha önce görev yaptığı Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde ders vermeye devam etti. Ahmedinejad, ayrıca cumhurbaşkanlığından önce Erdebil valiliği ve Tahran Belediye Başkanlığı görevlerinde bulundu.
AA muhabirine seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ahmedinejad, ülkede bu dönemki seçim atmosferinin hiç olmadığı kadar çok durağan olduğunu aktarmıştı.
Ilımlı muhafazakar Ali Laricani
2008-2020 yılları arasında kesintisiz 12 yıl İran Meclis Başkanlığı görevini yürüten Ali Laricani (64), buradaki görevinden ayrılmasından sonra Mayıs 2020’de İran lideri Ali Hamaney’in danışmanlığına ve Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) üyeliğine getirildi.
İran Devrimi’nin (1979) tanınmış simalarından Ayetullah Mirza Haşim Amuli’nin oğlu olan ılımlı muhafazakar kanada mensup devlet adamlarından Laricani Kum kentinde din eğitimi aldı. Daha sonra Şerif Üniversitesinde Matematik ve Bilgisayar Bilimi, Tahran Üniversitesinde de Batı Felsefesi alanında doktora eğitimini tamamladı.
Bir süre Devrim Muhafızları Ordusunda görev yapan Laricani burada komutanlığa kadar yükseldi. Humeyni döneminin Başbakanı ve şu an ev hapsinde tutulan Mir Hüseyin Musevi hükümetinde İş ve Sosyal İşler Bakan Yardımcısı olarak başladığı siyaset hayatında İran Radyo ve Televizyon Kurumunun (IRIB) başkanlığı görevini üstlendi. Laricani, ayrıca eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani döneminde Kültür ve İslami İrşad bakanlığı görevinde bulundu.
2005’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerine de aday olan Laricani, Mahmud Ahmedinejad’ın kazandığı seçimlerden altıncı sırada çıktı. 2005’te dini lider Hamaney tarafından atandığı Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreterliği görevinden 2007’de Ahmedinejad’la yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle ayrıldı. Laricani’nin ılımlı muhafazakar kimliği nedeniyle reformcu seçmenden de oy toplayabileceği belirtiliyor.
Reformist aday İshak Cihangiri
Seçimlerde reformist kanadın öne çıkan ismi İshak Cihangiri (63), Hasan Ruhani hükümetinde 8 yıl boyunca Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı görevinde bulundu. Eski cumhurbaşkanları Haşimi Rafsancani ve Muhammed Hatemi’ye yakınlığıyla bilinen İshak Cihangiri, Rafsancani döneminde İsfahan Valiliği, Hatemi hükümetinde de iki dönem Sanayi ve Maden Bakanlığı görevini yürüttü. Cihangiri, 1984-1992 yılları arasında Kirman milletvekilliği yaptı.
Cihangiri, 2017 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aday olmuş ancak, Hasan Ruhani lehine yarıştan çekildiğini açıklamıştı.
Kirman’daki Şehit Bahüner Üniversitesinde Fizik eğitimi alan Cihangiri’nin Endüstri Mühendisliği alanında yüksek lisansı, Endüstri yönetimi alanında ise doktorası bulunuyor.
Diğer adaylar
Said Muhammed (52): Muhafazakar siyasetçi Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Hatemü’l Enbiya Yapı Karargahının eski komutanı Tuğgeneral Said Muhammed, 1987 yılında Devrim Muhafızları Ordusuna (DMO) katıldı. İnşaat mühendisliği eğitimi alan Muhammed, görevi boyunca DMO’nun birçok altyapı projelerine öncülük etti. Mart ayında cumhurbaşkanlığı seçimine adaylık için görevinden istifa eden Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada ülkedeki zorunlu başörtüsü uygulamasından yana olmadığını ve ülkedeki Sünni halka yönelik olumsuz politikaların uygulandığını söyledi.
Said Celili (55): İran yönetim organlarında birçok görevde bulunan ve cumhurbaşkanlığına aday olan muhafazakar siyasetçi İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Üyesi Said Celili ise, 1980-1988 yılları arasındaki İran-Irak savaşında Irak’a karşı savaşırken bir bacağını kaybetti. Celili, Ahmedinejad döneminde İran’ın Baş Nükleer Müzakerecisi görevinde bulundu.
Muhsin Rızai (67): Muhafazakar siyasetçi, eski Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı ve Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Genel Sekreteri Muhsin Rızai cumhurbaşkanlığı seçimleri için dördüncü kez adaylık başvurusunda bulundu.
1981-1997 yıllarında Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı görevinde bulunan Muhsin Rızai, 1997’den bu yana ülkede Meclis ile Anayasayı Koruyucular Konseyi arasındaki anlaşmazlıkları çözen anayasal kurum olan Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyinin Genel Sekreteri olarak görev yapıyor. Rızai, 2005 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce çekilmiş, 2009 ve 2013’teki seçimlere katılmış ancak kazanamamıştı.
Mesud Pizişkiyan (66): 2013 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olup sonradan adaylığını geri çeken eski sağlık bakanı reformist siyasetçi Tebriz Milletvekili Mesud Pizişkiyan da seçimlerde adaylık kaydı yapanlar arasındaydı. Tıp eğitimi alan İran Türklerinden Pizişkiyan, İran Meclis Başkan Yardımcısı görevinde bulundu.
Mustafa Taczade (64): Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde İçişleri Bakan Yardımcılığı görevinde bulunan, reformist kanadın önemli siyasetçilerinden Mustafa Taczade ise kaydını yaptırdığı seçim merkezinde yaptığı açıklamada ülkenin izlediği dış politikayı, zorunlu başörtüsünü ve medyaya getirilen kısıtlamaları eleştirdi. Taczade, 11 yıldan fazla bir süredir ev hapsinde tutulan “Yeşil Hareketi” lideri Mir Hüseyin Musevi’nin serbest kalması adına bildiri imzalayan 400 İranlı aydın arasındaydı.
Ali Mutahhari (63): İran devrimin teorisyenlerinden Ayetullah Murtaza Mutahhari’nin oğlu ve Ilımlı muhafazakar kimliğiyle bilinen eski Meclis Başkan Yardımcısı Ali Mutahhari de seçimlerde aday oldu. Mutahhari, İranlı komutan Kasım Süleymani’ye yönelik suikastın talimatını veren eski ABD Başkanı Donald Trump’ın öldürülmesi gerektiğini söylemişti. Mutahhari, ülkesinin iç ve dış politikasını eleştiren açıklamalarıyla sıkça dikkat çekiyor.
Muhafazakar siyasetçi eski Savunma Bakanı ve Ali Hamaney’in Askeri Danışmanı Hüseyin Dehkan’da (63), Ilımlı siyasetçi eski Ulaştırma ve Şehircilik Bakanı Abbas Ahundi (63), reformist siyasetçi Çalışma Bakanı Muhammed Şeriatmedari (60) ve Merkez Bankası Başkanı Abdunnasır Himmeti (64) de seçimlerde aday olan isimler arasında.
Ruhani ise, 2013 ve 2017’te yapılan seçimlerde üst üste iki dönem seçilmesi nedeniyle yeniden aday olamıyor.
Yeni cumhurbaşkanını ağır bir ekonomik enkaz bekliyor
Muhafazakar kesim her ne kadar ekonomik darboğaz nedeniyle Ruhani hükümeti üzerinden reformistleri eleştirse de, İran’ın kronikleşen ekonomik ve sosyal sorunlarının yakın-orta vadede çözülebileceği beklenmiyor. Bu durum, ülke siyasetine katılımı da etkilemiş durumda. 2017 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 1636 kişi cumhurbaşkanlığı için başvuru yaparken, bu sayı 18 Haziran’daki seçim için 592 kişi oldu. Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) etkisiyle de, seçimlerde seçmen katılımının da düşük olması bekleniyor.
8 yıllık görev süresi boyunca İran’ın küresel güçlerle diplomatik bağını kuvvetlendirmeye çalışan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, mesaisinin çoğunu 2015 yılında imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak bilinen nükleer anlaşmaya harcadı. Başlarda bu durum diplomatik bir başarı ve İran’ın dünyaya açılmasının adımı olarak görülse de, Trump’ın 2018’de anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımları tekrar hayata geçirmesi ile meydana gelen olumsuz sonuçlar Ruhani hükümetinin kötü bir mirası olarak akıllarda kalacak.