Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu’nun 66’ncı oturumu başladı.
Bakan Yanık, BM Genel Kurulu’nda, Meksika, Endonezya, Güney Kore, Avustralya ve Türkiye’den oluşan MIKTA ülkeleri adına yaptığı konuşmada, ”Tüm kadın ve kız çocuklarının hakları için toplandığımız bu salonda çatışmaların ortasında kalanları yalnız bırakmamak ahlaki yükümlülüğümüz. Şu an, bugün ve yarın tüm dünya insanlarına barış için çalışma zamanı.” dedi.
Yıllardır dünyanın dört bir yanında kadın ve kız çocuklarının savaşların etkilerinden orantısız şekilde zarar gördüğüne ve siyasi diyalog, barış ve karar alma süreçlerinin dışında bırakıldığına dikkati çeken Yanık, ”Ukrayna’da devam eden saldırganlık gibi çatışmalar söz konusu olduğunda kazanan yok ama asıl mağdurlar, çatışmalardan orantısız etkilenenler, kadınlar ve çocuklar. Ukrayna’da en savunmasızların korunması için maksimum itidal gösterilmeli.” diye konuştu.
Yanık, siviller için güvenli koridor çağrısı da yaparak, insani yardımlar için hızlı ve engelsiz erişim sağlanması gerektiğini söyledi.
Cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi önceliğimiz
Bakan Yanık, cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının ve tüm kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesinin MIKTA için bir öncelik olduğunu söyledi.
İklim değişikliği tehdidine de dikkati çeken Yanık, ”İklim değişikliği ve afetler, insan hakları, cinsiyet eşitliği ve yoksulluğun azaltılması konularında güçlükle kazanılan ilerlemeyi tehdit ediyor.” dedi.
Yanık, iklim değişikliğinin yükünü orantısız şekilde taşıyan kadın ve kız çocuklarının, iklim eylemi, afet riskinin azaltılması ve dayanıklılık oluşturulması konularında dinamik itici güçler olduğunu söyledi.
Bu yıl cinsiyet eşitliği, iklim değişikliği, çevre ve afet riskinin azaltılması ve dayanıklılık gibi birbiriyle bağlantılı konuları ele alan Kadının Statüsü Komisyonunda 4 noktaya dikkat çekmek istediğini söyleyen Yanık, bunları şöyle sıraladı:
”Öncelikle kadınların, gıda güvenliğinde, toprak ve su dahil doğal kaynakların yönetimi ve korunmasında oynadığı güçlü rolü yeniden teyit ediyoruz. Kadınların lider ve karar vericiler olarak seslerinin duyulması çok önemli. İklim ve afet riski azaltma eylemi ve stratejileri kapsayıcı olmalı, yapısal engeller, ayrımcı sosyal normlar ve kalıp yargılar ortadan kaldırılmalı, tüm kadınları ve kız çocuklarını güçlendiren toplumsal cinsiyete duyarlı politika ve programlar yaygınlaştırılmalı. İkinci olarak ücretsiz bakım ve ev işleri tanınmalı, bunlara değer biçilmeli ve kaynak ayrılmalı. Üçüncü olarak, bir insan hakkı ihlali olan toplumsal cinsiyete dayalı her türlü şiddeti güçlü bir şekilde kınıyoruz ve son olarak tüm kadınlara ve kız çocuklarına bilgi ve iletişim teknolojileri ve internete eşit ve güvenli erişim sağlamaya kararlıyız.”
Yanık, MIKTA ülkelerinin iklim değişikliğinin, çevresel zorlukların ve afetlerin cinsiyet eşitliğine ve tüm kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesine yönelik ilerlemeye zarar vermesini önleme konusunda kararlı olduğunu sözlerine ekledi.