Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Şiddet Uygulayanlara Yönelik Psikososyal Müdahale Modelinin Geliştirilmesi’ projemizle şiddet uygulayanların risk profillerini tespit edeceğiz.” dedi.
Bakan Göktaş, Ankara Hakimevi’nde düzenlenen “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu 18. Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 23 yılda kadın hakları ve refahının artırılması için önemli adımlar attıklarını söyledi.
Kadınların hayatın her alanında daha güçlü, eşit ve aktif bir şekilde yer almaları için çalışmaları sürdürdüklerini belirten Göktaş, “Ne yazık ki kadına yönelik şiddet küresel bir sorun olarak karşımızda duruyor. Araştırmalar gösteriyor ki şiddet, toplumların kültürel, ekonomik ve sosyal dinamikler çerçevesinde farklı boyutlarda varlığını sürdürüyor.” diye konuştu.
Dijital mecralar vasıtasıyla yaygınlaşan radikal akımların da etkisiyle artan nefret söylemlerinin, kadına yönelik dijital şiddeti giderek daha fazla görünür kıldığına işaret eden Göktaş, dijital ortamda yayılan zarar verici dilin, kadınların can güvenliğini tehdit ettiğini, fiziksel etkilerin yanı sıra şiddet, özgüven kaybı, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunları da beraberinde getirdiğini kaydetti.
Aile içinde şiddete tanık olan çocukların, eğitim hayatları, sosyal gelişimleri ve gelecekteki ilişkilerinin de olumsuz etkilendiğini vurgulayan Göktaş, şöyle devam etti:
“Hem maruz kalanın hem de tanık olanın olumsuz etkilenmesi nedeniyle şiddet, ailenin bütünlüğünü ve sağlıklı işleyişini tehdit ediyor. İş gücüne katılımı ve üretkenliği azaltırken, ek maddi yükler getirerek ekonomiye büyük zararlar veriyor. Ayrıca, şiddetin toplumda yaygınlaşması, toplumsal güveni ve huzuru zedelerken, bireyler arasındaki sosyal ilişkileri de olumsuz etkiliyor. Şiddetin normalleştiği toplumlarda, demokratik değerler zayıflıyor. Toplumsal adalet ve eşitlik ilkeleri zarar görüyor. Şiddet, kendisini yeniden üreterek şiddet sarmalının devamına zemin hazırlıyor. Bu anlamda kadına yönelik şiddeti önlemek, toplumun huzuru ve sağlıklı nesillerin yetişmesi için temel bir gerekliliktir. Kadına yönelik şiddetle mücadele, her zaman siyaset üstü bir anlayışla ele alınması gereken bir insan hakları mücadelesidir.”
“Elektronik kelepçe uygulamasıyla 6 binin üzerinde vakayı takip ettik”
Bakan Göktaş, kadına yönelik şiddet konusunda “sıfır tolerans” ilkesi doğrultusunda, eşitlikçi politikalar ve reformist düzenlemelerle önemli ilerlemeler kaydettiklerini söyledi.
TÜBİTAK ile yürüttükleri projeyle kadın konukevlerinin ihtisaslaşmasını daha sistematik ve etkili bir hale getirdiklerini anlatan Göktaş, “Hizmetlerimizin ölçülebilir, izlenebilir ve sürdürülebilir olması için kuruluşlarımızda Hizmet Standartları ve Öz Değerlendirme Sistemini hayata geçirdik. 2021’den bu yana 300 temel ve ileri düzey hizmet içi eğitimle 3 bin 744 personelimizin gelişimine katkı sağladık. 154 personelimizin pozitif psikoterapi, çözüm odaklı terapi ve EMDR gibi yenilikçi eğitimlerle, mağdurların psikososyal iyilik hallerini destekleme konusundaki mesleki yetkinliklerini artırdık.” bilgisini verdi.
“Kadına yönelik şiddetle mücadelede, mağduru korumak kadar faille de çalışmak, sorunların köklü çözümü ve şiddet döngüsünü kırmak için kritik öneme sahiptir.” diyen Göktaş, bu kapsamda 6284 Sayılı Kanun kapsamında, hakkında önleyici tedbir kararı alınan şiddet faillerine, öfke kontrolü, çatışma çözme, sağlıklı iletişim ve şiddetin hukuki sonuçları gibi konularda seminerler verdiklerini dile getirdi.
Bu seminerlerle 2021’den bugüne 81 ilde 2 bin 851 kişiye ulaştıklarını bildiren Göktaş, “Bunun yanında, ‘Şiddet Uygulayanlara Yönelik Psikososyal Müdahale Modelinin Geliştirilmesi’ projemizle şiddet uygulayanların risk profillerini tespit edeceğiz. Türkiye’de ilk defa gerçekleştireceğimiz bu projeyle kök nedenlere odaklanan içeriklerle etkili sosyal hizmetler sunmayı amaçlıyoruz.” diye konuştu.
Elektronik kelepçe uygulamasıyla 6 binin üzerinde vakayı takip ettiklerini aktaran Göktaş, ALO 183 hattını İçişleri Bakanlığı işbirliğinde 112 Acil Çağrı Merkezine entegre edeceklerini söyledi.
“Şiddet karşısındaki net tavrımızdan asla taviz vermedik”
Bakan Göktaş, şiddetin sürdürülebilir şekilde sona erdirilmesi için sistematik, güvenilir veri ve istatistiklerle politika ve hizmetler oluşturmanın öncelikli çalışma alanları arasında yer aldığını söyledi.
Bu alanda TÜBİTAK, TÜİK ve Marmara Üniversitesi ile yürüttükleri Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırmasının üçüncüsünü yaptıklarını aktaran Göktaş, araştırmanın Türkiye genelinde 12 istatistiki bölgeden elde edilecek verilerle, tüm paydaşların yararlanabileceği önemli bir başvuru kaynağı olacağını dile getirdi.
Koordinasyon Kurulu bünyesinde Veri ve İstatistik Komitesini tesis ettiklerini hatırlatan Göktaş, kadına yönelik şiddetle mücadelede çocuklardan yetişkinlere herkese yönelik eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla 2021’den bugüne yaklaşık 300 bin kişiye ulaştıklarını ifade etti.
Medya ve dijital platform temsilcileriyle bir araya gelerek, şiddeti normalleştirmeyen, kadını sömürmeyen ve metalaştırmayan bir dilin önemini vurguladıklarını ifade eden Göktaş, RTÜK işbirliğinde “Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Etik İlkeler Rehberi” hazırladıklarını kaydetti.
Göktaş, “Kadının temel haklarını ihlal eden, şiddet karşısındaki net tavrımızdan asla taviz vermedik. Fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik ve siber olmak üzere şiddetin her türüyle mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Toplumsal Duyarlılık Kampanyası başlatacağız”
Bakan Göktaş, Ulusal Eylem Planının son uygulama yılı olan 2025’te de Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması projesi kapsamında ileri analiz çalışmalarıyla şiddetin kök nedenlerini tespit edeceklerini söyledi.
Ulusal ve yerel politikalara yön verecek güncel risk haritaları oluşturacaklarına işaret eden Göktaş, şöyle devam etti:
“Kadına yönelik şiddet ekseninde bağımlılıkla mücadele konusunda işbirliği çalışmaları yapacağız. Şiddet vakalarına ilişkin tespit, müdahale ve izleme hizmetlerimizi risk odaklı yaklaşım çerçevesinde güçlendireceğiz. Ayrıca dijitalleşme, yapay zeka ve internet kullanımına ilişkin bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştireceğiz. Şiddetsiz toplumun inşasında güçlü bir farkındalık ağı oluşturmak üzere Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Toplumsal Duyarlılık Kampanyası başlatacağız. Olumlu babalık, aile içi iş bölümü ve şiddetle mücadeleye erkek katılımı gibi konularda çalışmalar düzenleyeceğiz. Kadına yönelik şiddet olaylarını içeren haber dilinin iyileştirilmesi amacıyla çalışmalar yürüteceğiz. Mücadelemize katkı sunan haber, reklam, dizi, film, program, çizgi film gibi iyi örnekleri ödüllendireceğiz.”
Bakan Göktaş, 2026-2030 dönemini kapsayacak Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5. Ulusal Eylem Planı’nın hazırlıklarını tamamlayacaklarını, Eylem Planı hazırlığının ilk adımını da bugünkü toplantı ile attıklarını söyledi.
Programda, kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin kamu spotu gösterildi.