Sarp, AA muhabirlerine, şirketin operasyonları ve hedeflerine ilişkin açıklamada bulundu. Anadolu Jet’ten AJet’e geçiş süreci için Ağustos 2023’te müracaat ettiklerini, sonraki süreçte uluslararası sivil havacılık gereği bazı gereksinimleri tamamlamaları gerektiğini ve bu gereksinimleri tamamlamak için yoğun tempoyla çalıştıklarını dile getiren Sarp, kendileri için zirvenin 31 Mart olduğunu ve o gün emniyetli bir şekilde aksama yaşanmadan operasyonlara başladıklarını söyledi.
Kerem Sarp, AJet’in, Türk Hava Yollarıyla (THY) mantalite olarak, çalışma kültürü olarak tamamen birbirinden ayrı ve prensiplerinin farklı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Belki tam anlatamadık, bizim en büyük eksikliğimiz bu olabilir. Biz bunu anlatmak için ilk önce şunları yaptık; bir, bu tamamen düşük maliyetli bir hava yolu konseptiyle çalışacak. Sektördeki taşıyıcıların hizmet kalitesine ise yakın ve bunun birazcık daha üstünde hizmet vereceğiz. Ama ilk başta ne yaptık? Biz bütün kontuarları THY’den ayırdık. Niye? THY marka algısıyla AJet’in marka algısı birbirinin içine girmesin diye. Yurt içi meydanlarda, yurt dışı meydanlarda fiziki şartların izin verdiği her yerde bunu yaptık. İki, yurt dışı ve yurt içinde teşkilat yapılanmamız olmadığı için handling firmalarıyla bizim adımıza bizi temsil edecek birer tane yetkili atadık ve bunlarla ilgili kontakları bitirdik. Bir operasyon anında bir aksaklık olduğunda bu kişilerin yolcularımızla ilgilenmesi ve onların uçuş aksaklığında yaşadığı sorunları tolere edip azaltması için kontratlarımızı bu şekilde bütün dünyanın her yerinde yaptık.”
“2025’e gelmeden 150 uçağa daha hızlı ulaşacağımızı görüyoruz”
Sarp, 6 aylık dönemde bakıldığında proje takvimleriyle birebir aynı gittiklerinin bilgisini paylaşarak, kendilerinin ayrı bir IT yapısına sahip olduklarını belirtti.
Kerem Sarp, “Bizim amacımız ekim sonuna doğru bu takvimde ilerleyip AJet’in dijitalleşmede diğer sektördeki düşük maliyetli hava yollarıyla aynı teknolojiye kavuşması ve ondan sonra da hızlı bir şekilde teknolojisini daha fazla ilerleterek, birçok işini yapay zekaları kullanarak, iş süreçlerini kısaltarak kullanıcının daha hızlı erişebileceği bir iş modeline geçmeyi planlıyoruz.” diye konuştu.
Herkeste bir marka karmaşası olmasının doğal olduğunu anlatan Sarp, halihazırda hem Anadolu Jet uçaklarının, hem de AJet uçaklarının varlığından bahsetti.
Sarp, “Şimdi uçakların boyanması belli bir süre istiyor ve bunun için de yeterli şekilde hangarlarda bir kapasitenin olması lazım. Bu uzun soluklu bir iş. İkincisi bizim düşük maliyetli hava yolu modelini çok iyi uygulayabilmemiz için, maliyetleri de aşağıya getirmek için bizim filo yaşımızın daha düşük olması gerekiyor. Bunun için de filomuza yeni uçakların girmesi gerekiyor. Önümüzdeki sene yaklaşık 40’a yakın yeni nesil uçağın girişi planlanıyor ve bu uçakların gelmesiyle birlikte uçaklar gelirken tamamı AJet logolarıyla ve AJet olarak boyanmaya başlanacak. AJet’in marka olarak alanlarda görünürlüğü daha fazla artacak.” ifadesini kullandı.
Markanın dönüşüm sürecinin biraz uzun olacağını kaydeden Sarp, filodaki uçak durumunu da anlattı.
Kerem Sarp, 3 yıllık süreçte 100’e yakın uçağın AJet işletme ruhsatına geçmesini planladıklarını aktararak, “Bu sene 5’ti bunu 8 yaptık. Önümüzdeki sene için şu anda biz pilot alım ilanlarına çıktık, yurt içi ve yurt dışı. Buradan gelecek pilot sayısı bizim için çok önemli. Buradan gelecek pilot sayısına göre de hemen mevcutta eskide kullanılan Anadolu Jet uçaklarını hızlı şekilde kendi işletme ruhsatımıza geçirip yine onları AJet olarak uçuracağız.” bilgisini paylaştı.
On yıllık stratejilerine değinen Sarp, filodaki uçak sayısını 2028’de 150’ye ulaştırma, ondan sonra da 200 uçağı geçme hedeflerinin olduklarını vurguladı.
Sarp, bu hedefleri sürekli takip ettiklerini dile getirerek, “Ben şunu söylüyorum, biz 2025’e gelmeden önce eğer beklediğimiz büyümeleri gerçekleştirirsek, 150 uçağa daha hızlı ulaşacağımızı görüyoruz. Şu anda ciddi anlamda bir talep var. Bu talebi karşılamakta şu anda zorluk çekiyoruz. Yani bugün 80 değil, 90 değil, bundan 10 tane daha fazla uçağımız olsaydı şu anda çok daha fazla opere edebileceğimizi ve bu uçakları da doldurabileceğimizi görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
AJet Genel Müdürü Sarp, iç hatlarda çok ciddi bir talep olduğunu, dış hatlara da daha ağırlık vermek istediklerini vurgulayarak, bunu karşılayabilmek için kendilerinin uçak sayılarını, pilot sayılarını artırmaları ve hızlı bir şekilde de bu büyümeye ayak uydurmaları gerektiğini aktardı.
“Şu anda 32 ülkeye uçuyoruz, 2033’te bunu 50 ülkeye çıkartmayı hedefliyoruz”
Sarp, yeni rotalara da değinerek, şu anda yaklaşık 32 ülkede, 52 yurt dışı noktasına uçtuklarını belirtti. İlk başta 32 ülkeyi 2025’e kadar 43 ülkeye, 2033’te ise bunu 50 ülkeye çıkartmayı hedeflediklerini kaydeden Sarp, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi bizim dar gövde uçaklarının, operasyon yaptığımız uçakların yaklaşık 5-5,5 saatlik uçuş süresini göz önüne aldığınızda Sabiha Gökçen Havalimanı’na 5-5,5 saatlik uzaklıktaki mesafe neresi var? Avrupa’nın tamamını kapsıyorsunuz. Avrupa’da uçmadığımız şu anda ülkeler var, başkentler var. Aynı zamanda ülkenin büyüklüğüne baktığınızda sadece bir-iki noktaya uçtuğumuz yerler var. Yine diğer şehirlere sefer sayısı artırmayı ve oralara başlamayı düşünüyoruz. Orta Doğu coğrafyası var, Türki Cumhuriyetler var. Yine aynı şekilde de bizim gidebileceğimiz bu uçaklarla Kuzey Afrika’daki belli destinasyonlar var. Ağustos’ta Kahire’yi açıyoruz. Kahire’den sonra ekimde Şarm El-Şeyh ve Hurgada uçuşlarına başlıyoruz ve bu noktaları tamamen kapsayacak şekilde, hangi yıl hangisini açacağımızın planları şu anda elimizde var. Yani önümüzdeki 10 yıllık stratejik planında belli bir plan dahilinde büyüme stratejilerimizi koydum, bunlar yeni hatlar. Yine aynı şekilde günde bir sefer olan yeri günde iki sefere nasıl çıkartırız? Haftada üç uçtuğumuz yeri her gün sefer koyacak şekilde nasıl planlayabiliriz? Bunların tamamen stratejilerini hazırladık. Yani bizim 10 yıllık süreçte dış hatlarda ortalama yıllık yüzde 16 gibi büyüme hedefimiz var. İç hatlarda da bu artan talebi karşılamak için 10 yıllık süreçte ortalama yüzde 6’lık bir büyüme hedefimiz var”
İç hatlarda kapasite artışından ödün vermeyi düşünmediklerini aktaran Sarp, dış hatlarda da 10 yıllık periyotta 70’e 30 olan dengenin, 50-50’ye gelmesini hedeflediklerini dile getirdi.
“Bir yerde kapasite artarsa tekel kırılır, arz attığı için fiyatlar aşağı gelmeye başlar”
Kerem Sarp, bir yerde kapasite arttığı, tekel kırıldığı zaman, arz arttığı için fiyatların otomatikman aşağı gelmeye başlayacağını söyleyerek, aslında şu anda AJet’in havacılıktaki yapacağı aksiyonlardan birisinin de bu olduğuna vurgu yaptı.
Sarp, “AJet, THY’den ayrı, kendi büyüme stratejilerini hayata geçirdiğinde bu büyümeyle birlikte uçuş ağının gelişmesi, frekansların derinleşmesi, daha fazla frekansı koyması, yurt içi ya da yurt dışında, otomatikman zaten pazara sunduğunuz arzı artırdığı için ekonomik ücretlerin bulunması noktasında da katkı sağlayacak. En büyük etkenlerden birisi de bu olacak. Bugüne kadar bir başkanlık düzeyinde görülen Anadolu Jet’in kendine özgün bir pazarlama stratejisi, büyüme stratejisi yoktu. Bu sadece şirket bünyesinde değil, aynı zamanda dışarıda büyümek istediğinizde, yurt dışında yeni frekanslar açmak istediğinizde, gittiğinizde oranın lokal ve sivil otoritesi tarafından da dikkate alınmıyordu. Niye? Diyordu ki zaten siz grup olarak ya da işte THY zaten TK koduyla uçuyordu. Zaten buraya 3 tane uçuyorsun diyordu. Anadolu Jet bir tane daha artırmak istediğinde zaten yeterince kapasiteyi kullanmışsınız.” açıklamasında bulundu.
Son bir, bir buçuk yılda Anadolu Jet’te alamadıkları izinlerin olduğunu, ancak ayrı bir şirket olup, ayrı bir tüzel kişiliğe kavuştuklarında muhataplarının bakış açısının değiştiğini anlatan Sarp, THY şemsiyesinden ayrıldıktan sonra şu anda artık kendilerinin yurt dışında da ayrı bir tüzel kişilik olarak görüldüğünü belirtti.
Sarp, “Bu yüzden izinleri daha rahat alıyoruz ve daha fazla uçuş imkanı sağladığımızda fiyatlar da biraz daha aşağıya gelecek. Çünkü arz fazlası olacak. Talep yeterince artmadığı, bu seviyelerde kaldığı müddetçe de yine aynı şeyi yaşayacağız. Fiyatlar aşağıya gelecek.” dedi.
“Önceliklerimizden birisi hizmet standartlarımızı low-costların bir çıta üstüne çıkartmak”
AJet Genel Müdürü Sarp, önceliklerinin, hizmette bir standardı tutturmak olduğunu kaydederek, yolcunun memnuniyetinin kendileri için önemli olduğunu söyledi.
Sarp, “Şimdi biz kampanyalar yapıyoruz işte 1 avroya bilet sattık, 290 lira iç hatları sattık. Şimdi yoğun sezonda yüzde 40, yüzde 20 dış hatlara indirimler uyguladık ve bundan sonra da kampanyalarımız hızlıca devam edecek. Bu yönümüzü de kullanacağız. Maliyetleri aşağı getirdiğimiz müddetçe bunun yansıması olacak yolcu nezdinde. Daha ekonomik şartlarda bilet alacaklar. Ama biz bunu yaparken salt low-cost mantığıyla ‘yolcu uçağa nasıl biniyorsa binsin, deneyimde sorun yaşadı, yaşamadı, benim için önemli değil, benim standardım bu’ demiyoruz.” ifadesini kullandı.
Sektördeki low-cost olarak görülen hava yolu firmalarının sunduğu standardın bir tık üzerine çıkmayı hedeflediklerini anlatan Sarp, rötar konusunun sadece bir hava yoluna ait bir şey olmadığını dile getirdi.
Kerem Sarp, “Bugün sadece AJet konuşuldu. Yarın başka bir hava yolu konuşulabilir ama sektörün genel bir sorunudur. Bizim yaşadığımız sorunun bir benzerini şu anda Türkiye’deki taşıyıcılar yaşıyor, Avrupa’daki taşıyıcılar yaşıyor. Haberleri görüyorsunuz işte sürekli onlar da aynı şeyi söylüyorlar. İşte hava yoğunluğu, hava sahasının yoğun olması. Yine aynı şekilde Avrupa hava sahasındaki trafiğin artmasının da etkisi var.” diye konuştu.
Bununla birlikte “on time” performanslarını yani zamanında kalkış oranlarını da daha yukarıya çıkaracaklarını kaydeden Sarp, bu alanda da örnek gösterilecek bir hava yolu olmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.