AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, CNN Türk televizyonunda katıldığı programda, AK Parti’nin Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu’na yönelik çalışmalarını paylaştı.
Hayati Yazıcı, çalışmaların yasal mevzuat nedeniyle seçimden en az 1-1,5 yıl önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Seçim barajına ilişkin bir soru üzerine Yazıcı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle gelen ittifak modeli nedeniyle barajın artık çok da öneminin kalmadığını söyledi. Buna karşın barajı makul bir seviyeye getirme gibi bir çalışmaları olduğunu dile getiren Yazıcı, “Bu 7 mi olur, 5 mi olur, hangisi doğru, niye doğru, beklentiler ne? Bu çerçevede bir çalışma yapıyoruz. Demek ki bu aşağı yukarı 5 ile 10 arasında bir yerde.” diye konuştu.
Çalışma netleşmediği için bir rakam vermesinin doğru olmayacağını belirten Yazıcı, “Baraj bir miktar inecek. Bunun makul noktasında mutabakat sağlamaya çalışıyoruz.” dedi.
İttifaklar için ayrı bir baraj düşünülüp düşünülmediğine ilişkin soruya karşılık Yazıcı, bunun da tartışıldığını, “Baraj yüzde 3 olsun, bu ittifaklar için de geçerli olsun” gibi öneriler geldiğini ancak bu görüşün çok taraftar bulmadığını anlattı.
Yazıcı, Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin de bir çalışması olduğunu, o çalışmada neler bulunduğunu henüz bilmediklerini, bir mutabakat sağlayacaklarını söyledi.
Seçimde yüzde 3’ü geçen partilere verilen Hazine yardımını almak için de yeni belirlenecek seçim barajını geçmenin şart olmasını öngördüklerini aktaran Yazıcı, “Yani barajı geçen hazine yardımını alacak, düşüncemiz o yönde.” şeklinde konuştu.
“Parlamenterliğin halk nezdindeki itibarını korumak lazım”
Bir başka soru üzerine Hayati Yazıcı, parti kapatmadan ayrı olarak Hazine yardımının kesilmesine ilişkin yaptırım konusunda da bir çalışmaları bulunduğunu, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sadece Hazine yardımının kesilmesi talebiyle de dava açılıp açılamayacağı” konusunu görüştüklerini, bu konudaki görüşlerin henüz netleşmediğini aktardı.
Yazıcı, “Yeni kurulan partilerle ilgili seçime girme koşullarında bir değişikliğe gitmeyi planlıyor musunuz” sorusuna, “Evet, onu sadeleştiriyoruz.” yanıtını verdi. Seçim mevzuatındaki seçime girme şartlarını aktaran Yazıcı, teşkilatlanmasını belli oranda tamamlamış partilerin seçime girebilmesini öngördüklerini, buradaki sürenin 1 yıl değil, 6 ay olmasını planladıklarını söyledi.
Mevzuatta, siyasi partilerin seçime girebilmeleri için teşkilatlanma şartının yanı sıra “TBMM’de grubu olmak” şartının da bulunduğunu hatırlatan Hayati Yazıcı, “Meclis çalışmalarına ilişkin bu şartı seçime girme şartı olmaktan çıkartmak lazım. Yani grubun olup olmaması seçime girmeyi sağlayan veya engelleyen bir şart olmayacak. Esas olan siyasi partinin örgütlenmesidir.” dedi.
“Ahlaki alanları da zedeliyor”
“İYİ Parti seçime girerken CHP’den 15 milletvekili transfer etmişti.” denilmesi üzerine Yazıcı, “O ahlaki alanları da zedeliyor. Parlamentoyu korumak lazım, parlamenterliğin halk nezdindeki itibarını korumak lazım. Kaldı ki grup, siyasi partilerin meclis çalışmalarına ilişkin bir pozisyondur. Meclis çalışmaları için pozisyonu seçimlere girmenin bir koşulu haline getiren bir manası, mantığı yok. Onu teşkilat kısmıyla düşünmek lazım.” ifadelerini kullandı.
Milletvekillerinin partilerinden ayrılarak bir başka partiye transfer olması gibi konularda bir düzenleme düşünüp düşünmedikleri sorusuna karşılık Yazıcı, bu konunun Anayasa’nın 84. maddesinde düzenlendiğini, bir milletvekilinin seçildiği partiden ayrılarak başka bir partiye geçmesinin milletvekilliğinin düşürülmesi sebebi olduğunu ve bunun 1995’te yapılan değişiklikle yürürlükten kaldırıldığını anlattı.
Yeniden hayata geçirilmesinin bir anayasa değişikliği gerektirdiğini söyleyen Yazıcı, “Bilemiyorum, belki diğer partilerle de konuşulur, bir mutabakat sağlanırsa Parlamento gereğini yapar.” değerlendirmesini yaptı.
“Daraltılmış bölge uygulamasının doğru olduğunu düşünüyoruz”
Hayati Yazıcı, “AK Parti’nin üzerinde durduğu seçim sistemi daraltılmış bölge mi, başka bir formül var mı?” şeklindeki soru üzerine de Türkiye’nin 1960’tan bu yana nispi temsil sistemini uyguladığını, bu sistemi uygulanırken seçim çevrelerinin en fazla 3’e ayrıldığını anımsattı.
Vekilleri seçmene yaklaştırmak, seçmeni de vekilleri tanır hale getirmek gerektiğini, bu bakımdan en uygun yöntemin dar bölge olabileceğini dile getiren Yazıcı, ancak dar bölge uygulamasının Türkiye’nin siyasal alışkanlıkları, yerleşmiş siyasal kültürü itibarıyla sorun üretmeye müsait gibi gözüktüğünü söyledi. Daraltılmış bölge uygulamasının doğru olduğunu düşündüklerini belirten Yazıcı, “Bu bakımdan seçim sistemine dokunmadan seçim uygulamaları alanında daraltılmış bölge üzerinde çalışmamız var. Burada 5 veya 7 milletvekili çıkaracak şekilde Türkiye seçim çevresini yeniden şekillendirmeyi tasarlıyoruz.” diye konuştu.
Muhalefetin “Amaç demokratikleşme olsaydı barajı sıfıra indirirlerdi” eleştirisinin hatırlatılmasına karşılık da Hayati Yazıcı, “Lafı güzaf bu, hesaplanmamış, sonucu hoşa gitsin diye söylenen bir söz. Ne olacak sıfıra inse, ne olacak yani? Bu ittifaklar zaten bunu sıfıra indirmiş. Bakın Meclis’te millet, seçmen en yüksek düzeyde 24 Haziran 2018’de yapılan seçimle temsil ediliyor yüzde 100’e yakın temsili var, her kesim temsil edilmiş, gelmiş Meclis’e girmiş.” ifadelerini kullandı.
Fezlekeler
Meclis’teki dokunulmazlık fezlekeleri konusunda AK Parti’nin yaklaşımının, bu konuda bir çalışmasının olup olmadığının sorulması üzerine Yazıcı, buna ilişkin bir çalışma yapmadıklarını belirtti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, karma komisyonun hukuk ölçütleri içerisinde, Türkiye’nin de çıkarlarını gözeterek demokratik kültürünü, gelişmişliğini dikkate almak suretiyle bunları karara bağlayacağını bildirdi. Yazıcı, “Toptancı bir mantıkla şu partinin dosyalarını şöyle yapalım, bu partinin dosyalarını böyle yapalım böyle bir bakışımız olmaz.” dedi.