AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AA muhabirine, 24 Haziran 2018’deki seçimlerin ardından geçen 4 yıllık sürede, Türkiye’nin kazanımlarına ilişkin açıklamada bulundu.
24 Haziran seçimlerinin 4’üncü yılının geride bırakılıp 5’inci yılına girildiğini hatırlatan Kurtulmuş, “2023 seçimlerinde vatandaşlarımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızı, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin ikinci döneminde yeniden cumhurbaşkanı seçeceğini ümit ediyoruz. Bunun için gayret sarf ediyoruz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki bu ilk döneminde Türkiye’nin büyük başarılarına liderlik ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doğu Akdeniz’de hem Türkiye’nin hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını, hukukunu koruyan, Mavi Vatan’ın pekiştirilmesiyle ilgili kararlılık, fevkalade önemli bir liderlik gerektiriyordu. Sayın Cumhurbaşkanımızın Mavi Vatan’ı pekiştiren liderliği dolayısıyla da millet olarak çok teşekkür ediyoruz. Yine aynı şekilde Türkiye’nin 90 yıllık rüyası ve duası olan Ayasofya’nın ibadete açılması, bu dönemde Cumhurbaşkanımızın üstün liderliğiyle ve iradesiyle ortaya çıkmış oldu. En son bütün dünyada yaşamış olduğumuz bu pandemi krizi karşısında bütün dünya, hatta gelişmiş ülkeler bile sağlıktan ekonomiye kadar ne yapacağını bilmezken Türkiye, özellikle sağlık alanında altyapısındaki güçlülük dolayısıyla fevkalade önemli bir şekilde bu süreci en az hasarla atlatan ülkelerden birisi oldu.
Ukrayna-Rusya krizinde bütün ülkeler neredeyse bu krizin bir şekilde kendi lehlerine sonuç getirmesini sağlayacak şekilde savaşın uzaması, savaşın bir şekilde sonlandırılmamasıyla ilgili adımları atarken, Türkiye bir NATO üyesi olarak, aynı zamanda da Rusya ile komşu ve iyi ilişkilere sahip olan bir ülke olarak bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımız, savaşı bir an evvel sona erdirecek ateşkesin sağlanması, her iki tarafın da gerçekten hakkını, hukukunu koruyacak onurlu bir barış düzeninin temin edilmesi için olağanüstü bir gayret sarf etti. Bu anlamda da Tayyip Erdoğan ismi, bütün dünya siyasetinde küresel bir lider olarak ortaya çıkmış oldu.”
Kurtulmuş, ayrıca bu sürede, Türkiye’nin hem sınırlarının içerisinde hem dışarısında PKK/PYD/YPG başta olmak üzere DEAŞ, FETÖ ve diğer terör örgütleriyle cansiparane bir mücadele verdiğini, Türkiye’nin içerisinde terörün hemen hemen bitirilerek, sınır dışı operasyonlarla da ülkenin güvenliğinin garanti altına alınmasıyla ilgili adımların atıldığını ifade etti.
“Her birisi birbirinden önemli, her birisi 10-15 yıllık süre içerisinde ortaya konulabilecek büyük liderlik örneklerini, Sayın Cumhurbaşkanımız son 4 yıllık cumhurbaşkanlığı süreci içerisinde ortaya koydu.” diyen Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yeni sistemin verdiği yetki ve sorumlulukları da sonuna kadar kullanarak, bu anlamda daha hızlı, daha etkin, daha çabuk karar alacak bir yönetim mekanizmasının Türkiye’de önemli bir şekilde işlemesine liderlik yaptığını vurguladı.
Kurtulmuş, “Yeniden güçlü büyük Türkiye ideali etrafında yıllardır konuşulan, yıllardır ortaya konulan hedeflerin, iddiaların, ideallerin birer birer gerçekleşmekte olduğunu gördük. Bu açıdan bu 4 yıllık sürecin Türkiye’nin yakın tarihinde önemli bir yer edindiğini ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinin bu anlamda tescil ve teyit edildiğini ifade etmek isterim. İnşallah milletimiz bütün bunları değerlendirecek ve 2023’te de Sayın Cumhurbaşkanımızı ikinci kez Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin cumhurbaşkanı olarak seçecektir.” değerlendirmesini yaptı.
“Muhalefet blokunun en temel meselesi istikamet tayininde zorlanmalarıdır”
2023’teki seçimlere bir yıldan az bir sürenin kalmasına rağmen Cumhur İttifakı’nın karşısındaki ittifakın cumhurbaşkanı adayını belirlememesine ilişkin ise Kurtulmuş, muhalefetin adayının belirlenmemiş olmasının isim belirleyememekten öte, istikamet tespit edememenin bir sonucu olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, “Ahmet mi olacak, Mehmet mi olacak bunun, aralarında bir ihtilaf konusu olduğu görülüyor. Çok sayıda ismin daha şimdiden piyasaya çıktığı, bir kısmının da isminin gündemden kaldırıldığını görüyoruz. Ama bence karşı taraftaki ittifakın, yani muhalefet blokunun en temel meselesi, iktidar olurlarsa ülkeyi nasıl yöneteceklerine ilişkin bir istikamet tayininde zorlanmalarıdır.” dedi.
Libya Tezkeresi ile ilgili durumun bir kere daha bunu teyit ettiğini dile getiren Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:
“Libya Tezkeresi’nde karşı taraftaki ittifak blokunun iki temel bileşeni CHP ve İYİ Parti, tam tersi istikametlerde oy kullanmıştır. Yani Türkiye’nin böylesine önemli bir milli meselesinde CHP, HDP ile birlikte tezkereye karşı çıkmış, İYİ Parti de ‘evet’ demiştir. Türkiye’nin uluslararası alandaki mücadelelerinde, terörle mücadelesinde, içerideki toplumsal dayanışmayı sağlamasında, Türkiye’deki ekonomi politikalarıyla ilgili konularda, hemen hemen neredeyse hiçbir temel konuda bu ittifak, şu şekilde bir istikamet tayin etti diyebileceğimiz ve milletin de ‘Tamam, sizin istikametinizin ne olduğunu anladım.’ diyebileceği bir yön tayinini henüz yapamamışlardır.”
“Temel sorularda, karşı ittifakın ortak bir kararı olmadığı ortada”
Farklı dünya görüşü olan 6 artı 1 partinin yan yana gelmesinin şimdiye kadarki tek bir nedeninin, “Tayyip Erdoğan karşıtlığı” olduğunu aktaran Kurtulmuş, bunun dışında söyleyebildikleri şeyin de “güçlendirilmiş parlamenter sistem”e dönüş olduğunu dile getirdi.
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“PYD/YPG ile ilişkiler nasıl belirlenecek? Türkiye’nin, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki operasyonlara bakışları nedir? Mavi Vatan ile ilgili ortak kararları nedir? İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınması örneğinde olduğu gibi NATO ile ilişkileri hangi çerçevede yürütecekler? Bunlar gibi temel sorularda bu partiler grubunun, bu ittifakın ortak bir kararı, kanaati, yönelişi olmadığı ortadadır. Millet bunu değerlendirir ve 2023’te, ne yaptığı belli olan, Türkiye’ye önemli bir istikamet tayin etmiş bu siyasi iradenin yeniden iktidara gelmesi ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yeniden cumhurbaşkanı olarak seçilmesiyle inşallah seçim sonuçlanır.”