AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CNN Türk canlı yayınında soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.
“Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunda takvim bitti mi, çalışma ne aşamada?” sorusu üzerine Kurtulmuş, “Bu konu 1 milyon 900 bin küsur vatandaşımızı birebir ilgilendiren bir mesele. Artık son noktaya doğru gelinmiştir rötuşları yapılarak, belli bir zamanlama ile Meclis takvimi de dikkate alınarak, biliyorsunuz bir bütçe maratonu var, o takvim de göz önünde bulundurulacak.” dedi.
Süreçle ilgili açıklamayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın paylaşacağını bildiren Kurtulmuş, Meclis Başkanı’nın isterse Meclisi bütçeden sonra da çalıştırabileceğini, bunun teknik bir mesele olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, “Hükümetimiz bu anlamda çalışmasını tamamlamıştır, Çalışma Bakanlığımız çalışmalarını son noktaya getirmiştir. Onların rötuşları yapılarak Cumhurbaşkanı’mız kamuoyuna açıklayacaktır. Sadece açıklanması değil, hızlı bir şekilde yasalaşması süreci de hükümetin gündemindedir.” diye konuştu.
Emeklilikte, yıl ve prim dışında yaş kriteri bulunduğunu hatırlatan Kurtulmuş, bunlarla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının detaylı bir hazırlık yaptığını, hem beklentileri karşılayacağını hem de rasyonel bir adım atılacağını vurguladı.
“Tatmin edici bir asgari ücret açıklanacağını ümit ediyorum”
2023 yılı asgari ücret ile ilgili sürecin bugün itibarıyla başlayacağını belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Tabii ki bir rakam söylemem ama sonuçta asgari ücretin nasıl tespit edileceği bellidir. Üçlü mekanizma içerisinde herkes kendi teklifini getirecek ve Türkiye’nin ekonomisinin genel dengeleri içesinde burada makul bir asgari ücretin belirlenmesine çalışılacaktır. Hükümet olarak burada bizim temel meselemiz, özellikle son dönemde bu içinden geçtiğimiz olağan dışı şartların vatandaşımızın alım gücünü azaltmaması için, nasıl geçen yıl bir yıl içinde iki kez zam yapıldığıysa, bu asgari ücrette de hakikaten vatandaşımızın iyi olduğu, tatmin edici bir asgari ücret açıklanacağını ümit ediyorum. Burada Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ve hükümetimizin ana fikri, vatandaşımızı hayat pahalılığının altında ezdirmemektir. Vatandaşımızın alım gücünü artıracak, destekleyecek bir ücretin bu komisyon çalışmaları sonucu ortaya çıkacağını düşünüyorum.”
“Türkiye başından itibaren frene basmak yerine gaza basmayı tercih etti”
“Büyüme rakamları açıklandı, bunun vatandaşa yansıması, alım gücü enflasyon dengesi ne zaman sağlanır?” sorusunu da yanıtlayan Kurtulmuş, Türkiye açısından pandemi döneminin parantezinin kapandığını söyledi.
Pandemi sonrasında çok hassas bir dönemin devam ettiğini bildiklerini dile getiren Kurtulmuş, “Burada bizim başından beri üzerinde durduğumuz şey tezgahı dağıttırmamaktır. Böyle dönemlerde tezgah dağılırsa üretim biterse, esas milli ekonomiler için tehlike sinyalleri oradadır. Türkiye başından itibaren frene basmak yerine gaza basmayı tercih etti. Türkiye’nin bugünkü büyüme rakamları, bu gaza basma stratejisinin sonucudur.” dedi.
Büyümenin üretmek olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şu açıklamalarda bulundu:
“Büyüme çok tabii olarak vatandaşımıza yansıyor. Burada temel meselelerimizden biri de enflasyondur. Enflasyonun da OVP’de (Orta Vadeli Program) öngörülen seviyesinde seyrederek, inşallah en kısa zamanda kontrol altına alınacağı, zaten bir düşme eğiliminde olduğu görülüyor. Ümit ediyorum ki tabii çok dramatik bir düşüşten ziyade, belli seyir içinde enflasyonun düşeceği görülüyor. Bu da vatandaşlarımız için olumlu bir sinyaldir. Bu makro ekonomik göstergelerin yanına yeni bir olumlu gösterge olarak ortaya çıkacaktır. Önümüzdeki dönemde en önemli mücadele enflasyonla mücadele olmak zorundadır. Bu mücadeleyi de inşallah başarıyla yerine getiririz.”
Kurtulmuş, marketlerde izah edilemez fiyat artışları olduğunu, bununla ilgili Ticaret Bakanlığının gerekli tedbirleri aldığını söyledi.
“Türkiye’yi ileriye taşıyan bir teklif değildir”
Altılı masanın pazartesi günü açıkladığı anayasa çalışmasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kurtulmuş, “Ben çok detaylı okudum ama maalesef üzülerek ifade etmek gerekirse hiçbir şekilde ciddiye alınmayacak bir metinle karşı karşıyayız.” dedi.
Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Ana fikri olmayan, ne söylediği belli olmayan, 2023 seçimlerine ilişkin de bir şey söylemeyen bir metindir. Burada Sayın Cumhurbaşkanı’mızın tespiti son derece doğrudur, masanın görünen ve görünmeyen bileşenlerini memnun edecek her şey bu taslak içerisine konulmuştur. Bu bir anayasa değişikliği teklifidir, kozmetik bir metindir. Bunlar bu teklifleriyle ‘Türkiye’yi nasıl geriye götürürüz’ onun çalışmasını yapmış. Biz Türkiye’de zaten millet iradesinin bölük pörçük hale getirilerek farklı yerlerde kullanılmasını, yani eski vesayet odakları tarafından Türkiye’de millet egemenliğinin bir şekilde baskı altına alındığı dönemleri geride bıraktık.”
Kurtulmuş, Türkiye’nin durduk yere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmediğini vurgulayarak, “Herkesin karıştığı, askeri vesayet odaklarının had bildirdiği, bunların toplanarak siyasete yön verdiği dönemler artık geride kaldı.” dedi.
Ortaya konulanın aslında bir parlamenter sistem teklifi de olmadığını ifade eden Kurtulmuş, “Hem cumhurbaşkanı seçilecek hem başbakan seçilecek, bunun adı olsa olsa yarı başkanlık sistemi olur. Teklif ettikleri şeyin ne olduğunu da bilmiyorlar. Bu Türkiye’yi ileriye götürme değil, geriye götürme sistemidir. Geri bir tekliftir, Türkiye’yi ileriye taşıyan bir teklif değildir, bir de tamamen reaksiyoneldir. Eğer eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı. Bu teklif 2023’le ilgili bir teklif değil. Mevcut 81 Anayasasına özenen bir tavır içerisinde, ölmüş vesayet odaklarını yeniden diriltme çabalarından başka bir şey değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bu denenmiş bir yoldur, eski bir yoldur”
CHP’nin 3 Aralık’ta vizyon belgesi açıklayacağı hatırlatılarak, “Ekonomi danışmanları çok konuşuldu, yorumunuz nedir?” sorusu üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“CHP resmi bir açıklama yapıp ismi geçen zatları ilan etmeden bir şey söylemek doğru değil ama CHP’nin bu tecrübesi bize yabancı değil. Sayın Kemal Derviş’in bir zamanlar Türkiye’deki ekonomik gidişattan çıkış için nasıl yurt dışından Türkiye’ye ihraç edildiğini, ithal edildi demiyorum ihraç edildiğini ve rahmetli Ecevit’in yanına nasıl monte edildiğini çok iyi hatırlıyoruz. Artık bu heveslerden vazgeçsinler, ben bu iki kişinin saygın isimler olduğunu biliyorum, o ayrı bir şey ama sonuçta hiç kimsenin Türkiye’ye ihraç edilen isimler üzerinden, Türkiye’nin sorunlarını çözmek gibi bir yanlışın içine düşmemelerini tavsiye ederim. Bu denenmiş bir yoldur, eski bir yoldur, bayat bir yoldur.”
“Bölge ülkeleriyle normalleşme sürecini hızla tamamlamamız gerekiyor”
Suriye’ye bir kara operasyonuna ilişkin Amerika ve Rusya’dan gelen mesajların da sorulduğu Kurtulmuş, “Biz başka ülkeler gibi terör dendiği zaman uzakta bir şeyden bahsetmiyoruz. Hemen burnumuzun dibinde, İstiklal Caddesi’nde bomba patlatabilen, sınırlarımıza bomba atabilen bir terör yapılanmasından bahsediyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin bu terör örgütlerini sonlandırması, herhalde Türkiye için hayati meselelerden birisidir.” dedi.
Bölge politikaları bakımından bazı ülkelerle aralarında çok önemli farklar bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Türkiye için bu bölgenin selameti, Türkiye’nin birliği, milli menfaati, bu bölge halklarının bölgedeki ülkelerin daha fazla entegrasyonu, daha fazla işbirliği, aradaki sorunlarını müzakere ile çözebilme beceresini kazanmasından geçiyor. Örneğin, ABD ve başka bazı ülkeler için bu bölgede kendi milli menfaatleri bu bölgenin daha fazla dağılması, parçalanması ve ufalanmasından geçiyor. İşte onun için birtakım terör örgütleri vekalet savaşlarının unsurları olarak destekleniyor. Bunlara yardımlar yapılıyor. Siyasi, lojistik belki istihbari destekler veriliyor. Bu ana farkı görmek mecburiyetindeyiz.”
Kurtulmuş, Türkiye’nin teröre karşı mücadelesinde kararlı olduğunun altını çizerek, terörün arkasındaki desteklerin tamamıyla ortadan kaldırılmasına dönük bir mücadelenin topyekun yapılması mecburiyetinde olunduğunu vurguladı.
Bunun siyasi, ekonomik mücadeleyi gerektirdiğini ifade eden Kurtulmuş, “Bölge ülkeleriyle normalleşme sürecini hızla tamamlamamız gerekiyor. Süratle bu normalleşme sürecinin tamamlanması, bu bölgede Irak’ın da Suriye’nin de İran’ın da toprak bütünlüğünün temin edilerek bölge ülkeleri olarak bu meseleyi çözecek adımları atabilmemiz lazım. Bu atmosfer böyle devam ettiği sürece bu vekalet savaşlarını kullanmaya devam ederler, daha canımızı çok yakarlar. Burada akılla bunu aşabilecek noktadayız.” dedi.