İstanbul’dan AK Parti milletvekili adayı da olan Kurtulmuş, Arnavutköy Belediyesi Çok Amaçlı Salon’da ilçedeki mahalle muhtarları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve meclis üyeleriyle bir araya geldi.
Burada konuşan Kurtulmuş, Arnavutköy’ün köy, belde ve bugünkü halini iyi bildiğini anlatarak, Türkiye’nin özellikle son yıllarda ne kadar büyüdüğünü ve geliştiğini anlatmaya gerek olmadığını söyledi.
Kurtulmuş, Arnavutköy’de havalimanı yapılmaya başlandığı zaman bazı kişilerin “Bu havaalanı çalışmaz, buraya havaalanı olmaz, buraya uçak inmez, buraya dünya itibar etmez” diyerek yalan ve yanlış bilgiler uydurduğunu ifade etti.
İstanbul Havalimanı’nın sadece Türkiye’nin değil, bölgesinin, coğrafyasının en önemli havalimanı olduğunu aktaran Kurtulmuş, “Herhalde yolcu sayısı bakımından da dünyanın ilk üçe giren havalimanlarından birisidir. Avrupa’daki en nitelikli havaalanlarının başında gelmektedir. Avrupa’dan, Afrika’dan, Asya’ya karşılıklı kıtalar arası uçuşların gelip durduğu ve buradan kendi yerlerine doğru yöneldiği ve daha açıkçası da söyleyeyim, en çok destinasyona uçuş yapılan havaalanlarından birisi olmuştur. Bu, bundan 20 sene evvel, 25 sene evvel konuşulsa herhalde fazlaca itibar edilmeyecek bir meseleydi.” diye konuştu.
“Kızılelma’ya mazeret üretmeye başladıklarına şahit oluyorsunuz”
Kurtulmuş, yaptıkları hizmetlere her zaman birilerinin karşı çıktığını belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin yerli arabası yapıldığı zamanda nasıl karşı çıkıldığını biliyoruz. Hatta Togg piyasaya çıkıp şimdi yollarda yürümeye başlayınca aynı kafa bu sefer, ‘Togg’un burada üretilmediğini, İtalya’da üretildiğini, gemilerle Türkiye’ye getirilip öyle piyasaya verildiğini’ söylüyor. Sizler de maalesef ibretle izliyorsunuz. Aynı şekilde işte salı günü Yeşilköy Havalimanı’na iniş yaptı, Türkiye’nin ilk insansız hava uçağı, savaş uçağı Kızılelma ilk yapıldığında şunu söylüyorlardı, ‘Bu teneke. Bu tenekenin uçması mümkün değil. Buradan bir şey çıkmaz’ diyorlardı. Şimdi herhalde Kızılelma’nın dünya sınıfında en önemli savaş araçlarından birisi haline geldiğini gördükçe nasıl mazeret üretmeye başladıklarına sizler de şahit oluyorsunuz.”
Türkiye’nin kendi doğal gazının çıkarılmasına da karşı çıkıldığını aktaran Kurtulmuş, “Türkiye’nin milli sistemine entegre edilme töreni biliyorsunuz geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı’mız tarafından yapıldı. Bu törenle birlikte birilerinin ‘Ya milleti gaza getirmeyin’ diyerek siyasi argümanlar üretmeye başladığını görüyorsunuz. ” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, Türkiye’de iki farklı siyaset çizgisinin olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de bir tarafta milletin değerlerini, milletin taleplerini, milletin ihtiyaçlarını, milletin gelişme, büyüme, yükselme, ileriye gitme arzularını, ülkülerini, hayallerini bilen, buna göre hareket eden, buna öncülük yapmaya çalışan, buna toplum adına millet adına sözcülük yapmaya çalışan bir siyaset çizgisi var. Diğer tarafta da maalesef hiçbir çivi çakmayan, çakılmasından da rahatsızlık duyan bir taraf var. Bu sadece bugünün siyaseti için geçerli değildir. Son iki asırlık Türkiye siyasetinin özeti de aslında budur. Bir tarafta milli siyaset çizgisi olarak telakki edeceğimiz bir çizgi, hele hele Türkiye’nin çok partili siyasi hayatında, rahmetli Menderes’le, rahmetli Özal’la, rahmetli Erbakan’dan Muhsin Yazıcıoğlu’yla devam eden bir milli siyaset. Diğer taraftan da ‘aman efendim neden içeride üretiyoruz, dışarıdan satın alırız’ diyen bir kafa. ‘Ne lüzumu var efendim, Batılılara kafa tutuyoruz. Onlarla mücadele edilemez, Türkiye’nin ekseni değiştirmeyin’ diyen bir kafa. “
“Biz bu ülkenin evlatlarını mezheplerine meşreplerine göre ayırmayız
AK Parti’nin en temel özelliklerinden birinin kapsayıcı ve kuşatıcı bir parti olması olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Birisi kalkıyor diyor ki ‘ben Sünniyim’, öteki kalkıyor diyor ki ‘ben Aleviyim.’ Kimlikler üzerinden siyaset yapmak özellikle dünyanın içinde bulunduğu bu dönemdeki riskler bakımından fevkalade tehlikelidir. Cumhurbaşkanı’mızın sözünü duydunuz. Biz bu ülkenin evlatlarını, Aleviler, Sünniler, Şiiler vesaire diyerek mezheplerine, meşreplerine göre ayırmayız. Çünkü biz, bu ülkenin insanlarının yüzde 99’u Müslüman’dır ve hepimizin ortak dini Müslümanlıktır, İslam’dır. Bundan da şeref duyarız. Bundan da iftihar ederiz.” diye konuştu.
Kurtulmuş, bir başkasının da köken ve ırk üzerinde siyaset yapmasını doğru bulmadıklarını ifade etti.