Asrın İşadamları Derneği (ASRİAD) Ankara Şubesi’ni ziyaret eden Kurtulmuş, burada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Kurtulmuş, akşam saatlerinde hayatını kaybeden şair ve yazar Sezai Karakoç’a Allah’tan rahmet dileyerek, Karakoç’un Türkiye’de bir neslin yetişmesinde çok büyük emeği olduğunu, yeniden büyük bir medeniyet kurulabileceği konusunda tüm Türkiye’ye ümit verdiğini ve büyük bir özgüven kazandırdığını ifade etti.
Kurtulmuş, “Rahmetli üstat Sezai Karakoç’u ben de çok yakın tanıma şerefine nail oldum. Gerçekten Türkiye’nin abidevi şahsiyetlerinden biridir. Büyük bir mütefekkirdir, Türkiye’nin en büyük şairlerinden birisidir. Aynı zamanda, büyük bir siyaset dehasıdır. Gerçekten her alanda yazdıklarıyla, konuşmalarıyla, yaptıklarıyla, örnekler bırakarak bu dünyadan göçmüştür.” diye konuştu.
Karakoç’un yerinin kolay dolmayacağını vurgulayan Kurtulmuş, “Şimdi bizlere düşen, bundan sonra onun fikirlerini sonraki nesillere en güzel şekilde aktarabilecek çalışmaları ortaya koyabilmek, onun fikirlerini, eserlerini, görüşlerini, her alanda ortaya koymuş olduğu pratik ve teorik tezlerini bundan sonraki nesillere aktarabilmektir.” dedi.
“Artık hiçbir ekonominin küresel şartlardan uzak yaşayabilmesinin imkanı yoktur”
Kurtulmuş, tüm dünyadaki Kovid-19 salgınını hatırlatarak bunun dünya ekonomileri ile dünyadaki siyasal dengelerin tamamını etkilediğini ve nerede, nasıl biteceğinin de tam olarak kestirilemediğini belirtti.
Bu süreçte, gelişmiş ekonomiler başta olmak üzere pek çok ülkede sağlık sisteminin çöktüğünü, üretim eksilmesi dolayısıyla tedarik zincirlerinin koptuğunu, gıda sektöründeki zincirlerin kırılması sebebiyle birçok gelişmiş ülkede market raflarının boş kaldığını anlatan Kurtulmuş, ayrıca enerji çeşitlerinde büyük bir maliyet artışı yaşandığını ve emtia fiyatlarının yükseldiğini aktardı.
Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Bu çerçevede, Türkiye ekonomisinin de bu gelişmelerden etkilenmesi tabii ki kaçınılmazdır. Nihayetinde dünyada artık hiçbir ekonominin kendisini izole ederek küresel şartlardan uzak yaşayabilmesinin imkan ve ihtimali yoktur. Türkiye bu süre içerisinde çok şükür görece olarak gelişmiş ülkeler dahil olmak üzere birçok ülkeyle kıyaslandığında bu süreci fevkalade başarılı şekilde sürdürmüş, bugüne kadar getirmiştir.”
“Ekonomideki gelişme yakın vadede vatandaşımızın cebine yansıyacaktır”
Kurtulmuş, Türkiye’nin bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 21,7 ile dünyada ikinci büyük büyümeyi sağladığını, bu yılın sonunda da yüzde 9 ila 10 arasındaki büyümeyi gerçekleştireceğini belirterek, bu şekilde dünyada büyüyen sayılı ülkelerden biri olacağını ifade etti.
Bunun Türkiye için önemli bir başarı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Ayrıca, kapasite kullanım oranlarında olağanüstü artış, Türkiye’nin ihracatında fevkalade yüksek artışların ortaya çıkmış olması da Türkiye ekonomisi için olumlu, güzel sinyallerdir. Ümit ediyoruz ki ekonomide yaşadığımız bu gelişme yakın vadede vatandaşımızın cebine de yansıyacaktır.” dedi.
Kurtulmuş, salgın şartları geride kaldıktan sonra Türkiye’nin yeni ve ümitvar bir döneme gireceğinin altını çizerek şunları kaydetti:
“Ekonomiyle ilgili her türlü gelişmenin farkında olduğumuzun da altını çizmek isterim. Birilerinin göstermeye çalıştığı gibi her şey yandı, bitti, kül oldu değil. Tam tersi Türkiye ekonomisi bir tarafta bu performansı gösterirken maalesef biraz önce saydığım birtakım küresel şartlardan da etkilenmiş bir şekilde. Türkiye’de enflasyonun yükselmekte olduğunun, bazı temel maddelerde özellikle fiyatların yükselmekte olduğunun farkındayız. Maalesef bir kere fiyatı yükselen şey tekrar geriye gelmiyor. Bunu dengelemek için özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın alım gücünü artıracak ilave tedbirler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunların en başında asgari ücret geliyor. İnşallah hakkaniyet ölçüleri içerisinde, emekçilerimizin de tatmin olacağı bir asgari ücretin hükümetimiz tarafından belirleneceğini ümit ediyoruz. Aynı şekilde emeklilerimizle ilgili de bu anlamda, onların gelirlerini artıracak bazı tedbirler üzerinde durulacaktır.”
“CHP’nin milletimizle helalleşmesi gereken çok konular vardır”
Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” açıklamasına ilişkin de şunları söyledi:
“CHP’nin hakikaten milletimizle helalleşmesi gereken çok konular vardır. Samimiyetle, bu helalleşmelerinin kendileri için de hayırlı olacağı kanaatindeyim. CHP uzun yıllar, bir devlet partisi olarak milletten, milletin hissiyatından, milletin değerlerinden ayrı düşmüş. Tabiri caizse millet başka telden çalmış, devlet partisi olan CHP başka telden çalmıştır.”
CHP’nin darbelerin, olağanüstü dönemlerin destekçisi olarak görüldüğünü ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“1960 darbesi öncesinde ve sonrasında, idam kararları aldıktan sonraki süreçlerde bile sevinerek Türkiye’nin gündemini dolduran siyasi partiydi. Aynı şekilde, Türkiye’nin 28 Şubat sürecinde, söyleyince bozuluyorlar ama ben de o zaman İstanbul Üniversitesinde öğretim üyesiydim, ikna odalarında 17-18 yaşındaki kızlarımızı ikna ederek başlarını açtırmaya çalışan CHP’liler, CHP’nin zihniyeti değil miydi? Aynı şekilde 27 Nisan muhtırası sırasında ‘Ordu göreve’ manşetlerinin atıldığı ve ‘Cumhuriyet mitingleri’ adı altında seçilmiş hükümete karşı eylemler gerçekleştirildiğinde bunların arkasında CHP yok muydu? Dolayısıyla evet, çok farklı kesimlerle helalleşmek gerekecektir. Bu helalleşmeyi samimi bir şekilde yaparlarsa bundan kazançlı çıkacak olan CHP’dir ama bunu bir seçim manevrası olarak gündeme getiriyorlarsa bundan bir sonuç almayacaklarını peşin peşin söylemek isterim.”
Kurtulmuş, AK Parti ile devlet millet kaynaşmasının temin edildiğini, yargı ve askeri vesayetler ile bürokratik oligarşinin geride kaldığını söyledi.
15 Temmuz gecesi de tüm halkın darbeci, vesayetçi zihniyeti çöp tenekesine atarak mücadelesini ortaya koyduğunu belirten Kurtulmuş, “Eğer bir şeylerden özür dilenecekse ’15 Temmuz örtülü bir darbedir’ sözünden dolayı da CHP özür dilemelidir.” dedi.