Kurtulmuş, İncirli’deki İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinde “Esnaflar Dijitalleşiyor Projesi” kapanış toplantısına katıldı.
Esnaf için çok önemli olan projede emeği geçenlere teşekkür eden Kurtulmuş, bu projeden istifade edenler sonuç almaya başladıkça çok daha güçlü bir şekilde bu projenin devamının geleceğini söyledi.
Dünyanın yakın ekonomik ve siyasi tarihinde, pandeminin başından itibaren yaşananların, birkaç asırda bir karşılaşılabilecek zorlukları olduğunu ve yeterince istifade edilebilirse büyük fırsatları da bünyesinde barındırdığını ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Dünya ekonomilerinde zaten var olan, içten içe devam eden canhıraş rekabetin artık en üst düzey seviyeye çıkması ve dünyada birçok alanda yaşanan krizler, üstü örtük bir şekilde vardı. Pandemi ne yaptı? Pandemi bunun üstündeki örtüyü kaldırdı. Var olan sorunların daha ayan beyan görünür hale gelmesine vesile oldu. Özellikle gıda, enerji ve dünyayı bekleyen büyük bir tehdit olarak su alanında yeni krizlerin ortaya çıkmasını bu pandemi süreci güçlendirdi.”
“Bu savaş, dünyadaki başka şeyleri çok kuvvetli şekilde tetikledi”
Pandeminin ortaya çıkarmış olduğu bazı zorlukların yanında Rusya ve Ukrayna arasında ortaya çıkan savaşın da dünyayı etkilediğini belirten Kurtulmuş, “Savaş aslında sadece Karadeniz’de komşumuz olan iki ülkenin savaşı değil Doğu ile Batı’nın savaşı. Bu savaş, dünyadaki başka şeyleri çok kuvvetli şekilde tetikledi. Bunların en başında bu kış Avrupa kıtasının baştan aşağı yaşamış olduğu enerji krizi en önemli göstergelerden birisidir. Yine arkasında tahıl koridorunun kapanması sırasında zaten var olan dünyadaki gıda krizinin çok tehlikeli boyutlara ulaşabileceğini görmek hakikaten insanlık için yeni bir tecrübeydi.” diye konuştu.
Türkiye’nin, tahıl koridorunun açılması için olağanüstü gayret sarf ederek bunu başardığını anlatan Kurtulmuş, “Önümüzdeki dönem dünyada her alanda olduğu gibi ticarette de ekonominin diğer alanlarında da üretimde de yeniliklerin ortaya çıkacağı, yeni rekabet alanlarının gündeme geleceği bir alan, bir dönem olacaktır. Bu süreçlerde Türkiye ortaya koyduğu başarılı ekonomi politikalarıyla dünya ülkelerinden ayrışan bir pozisyona gelmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye diğer ülkeler gibi frene basmak yerine gaza basmayı tercih etti”
Bu süreçte dünyanın önde gelen ekonomilerinde yaşanan daralmalara değinen Kurtulmuş, parada sıkılaştırma politikalarının sonucu olarak dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de çok güçlü bir resesyon tehdidinden söz edildiğine işaret etti.
Birçok ülkenin bu süreçte frene basarak kendilerini garanti altına almaya çalıştığını aktaran Kurtulmuş, “Türkiye diğer ülkeler gibi frene basmak yerine gaza basmayı tercih etti. Yani daha fazla üreten, daha fazla istihdam oluşturan, daha fazla ihracat yapan, daha fazla alanlarda katma değer üreterek, dünyada rekabet edebilen ve böylece cari açığını dengede tutarak gelişmeyi sürdürebilen bir ülke olma tezi etrafında yürüyüşünü sürdürdü. Bunun sonucu olarak şunu bugün açıklıkla söyleyebiliriz ki Türkiye son 9 çeyrektir dünyada art arda büyüyen neredeyse tek ekonomidir.” dedi.
Esnaf ve sanatkarların yaşadığı problemler olduğunu ve bu sıkıntıların ortadan kaldırılması için gayret sarf edildiğini kaydeden Kurtulmuş, asgari ücret, memur ve emekliler başta olmak üzere her alanda dar gelirli yurttaşları destekleyecek çalışmalar yapıldığını, esnaf ve sanatkarların karşılaştığı zorlukların aşılabilmesi için destekler verildiğini anlattı.
“Birileri Türkiye’nin İHA’larda SİHA’larda bir dünya markası olmasından rahatsızlık duyuyor”
Vesayetçi çevrelerin her zaman projelerin önünde durduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, “Şimdi birileri hala Türkiye’nin İHA’larda SİHA’larda bir dünya markası olmasından rahatsızlık duyuyor. İçerideki ve dışarıdakiler rahatsız olsunlar. Bu millet ortak bir milli hedef etrafında yürümesini sürdürecek.” yorumunu yaptı.
Türkiye’yi uluslararası alanda zora sokmak için her türlü işi yapanların temel hedefinin Türkiye Yüzyılı’nda daha da güçlenecek olan Türkiye’ye müsaade etmemek olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “George, Hans Türkiye’nin insansız hava aracından, savunma sanayindeki başarılarından rahatsızlık duysun da bizim Ali’lerin, Veli’lerin bunlardan niye rahatsızlık duyduklarını anlamak mümkün değildir.” ifadesini kullandı.
“Kur’an-ı Kerim’in yakılması sadece Mushaf-ı Şerif’in yakılması değildir”
Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına tepki gösteren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İsveç’te ortaya konulanlar fevkalade hazindir, demokrasi adına büyük ayıptır. Şimdi ifade özgürlüklerinin bir parçasıdır falan filan diyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir dinin kutsalına hakaret etmek, demokratik ifade özgürlüğü kapsamında değildir ve olmamalıdır. Kur’an-ı Kerim’in yakılması sadece Mushaf-ı Şerif’in yakılması değildir. Bu yangın, bütün Avrupa’yı tutar. Bu yangın bütün dünyayı sarar. Onun için akıllarını başlarına almalarını tavsiye ediyoruz. Bu eylem sadece sıradan faşist, müptezel bir siyasetçi müsveddesinin yapmış olduğu bir eylem olarak da görülemez. Şu soruyu da sormak lazım. Niçin böyle bir eylem Türkiye Büyükelçiliğinin önünde yapıldı? Cevabı çok açıktır. Çünkü bu adamlar yabancı düşmanları, göçmen düşmanları, İslam düşmanları ve Türkiye karşıtları biliyorlar ki, Türkiye Allah’ın izniyle öyle bir noktaya geldi, 2 milyarlık İslam aleminin öncüsüdür ve dünyadaki milyarlarca mazlum milletlerin sözcüsü olan bir ülke konumundadır. Bugün gösterilerin arkasındaki esas siyasi motivasyonun bu olduğu aşikardır.”
“Türkiye terör örgütleriyle irtibatlı olan ülkelerin NATO’ya girmesine izin vermeyecek”
Numan Kurtulmuş, “Bölücü terör örgütüne her vesileyle imkan hazırlayanlar, onların kendi ülkelerinde bir şekilde bu antidemokratik eylemlerini sürdürmeleri, Türkiye’ye ve Türkiye’nin lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a karşı hakaret ve tehdit dolu eylemlerin zemininin hazırlanması asla kabul edilemez.” dedi.
Sözü güçlü, gücü etkili bir Türkiye’nin, dünyada barışın, esenliğin, adaletin sağlandığı yeni bir dünya sisteminin kurulmasına da öncülük edeceğini ifade eden Kurtulmuş, “Bir taraftan NATO’ya girmek için Türkiye’nin kapısını çalacak, ‘Türkiye ile üçlü mutabakatla bundan sonra teröre mani olacağız’ diye teminat vereceksiniz. Ondan sonra bu terör örgütlerine her türlü alanı açacağınız gibi Türkiye’nin Cumhurbaşkanına her türlü hakareti de bir şekilde kolaylaştıracak zemini oluşturacaksınız. Sonra da NATO’ya girme hayaliniz devam edecek. Kusura bakmayın. Türkiye sözünün eri olan bir ülkedir. Türkiye boş laf söylemez, blöf yapmaz. Türkiye hiçbir şekilde terör örgütleriyle irtibatlı olan bu ülkelerin NATO’ya girmesine izin vermeyecek. Müsaade etmeyecek. Bunun önünü açmayacağız.”
“Senin güvenliğin için o kadar hayati de NATO’ya girmek. Bizim güvenliğimiz için terörle mücadele etmek hayati değil mi?” diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sen niye bu terör örgütlerine zemin hazırlıyorsun, niye kucak açıyorsun? Niye siyasi destek veriyorsun? Niye istihbarat destekleri veriyorsun? Niye askeri destek veriyorsun? Çok açık söylüyorum. Bu devletler 15 gün bir ay bu terör örgütlerine destek vermekten vazgeçsinler. Dünyanın hiçbir yerinde bir tane terör örgütü kalmaz. Çünkü bu beyler terör örgütlerini siyasetin bir aracı haline dönüştürdüler. Bunları kendi amaç kapısını açacak bir maymuncuk olarak görüyorlar.”
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Faik Yılmaz’ın da teşekkür konuşması yaptığı programda, başarılı olan esnafa plaket takdim edildi.