Fatih’teki Erzincan Kültür Eğitim Vakfında (EKEV) düzenlenen iftar programında bir konuşma yapan Yıldırım, 30 yıllık geçmişi bulunduğunu belirttiği vakfın öğrencilere yönelik faaliyetlerini anlattı.
Yıldırım, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinin genç bir üniversite olduğunu, kuruluşundan bu yana gözle görülür bir ilerleme sağladığını kaydetti.
İlk kez gidenlerin Erzincan’a hayran kaldığını vurgulayan Yıldırım, depremin Erzincan’a acılar yaşattığını ancak kentin acılar yaşayarak kazandığı tecrübeyi şehircilik ve planlamayla taçlandırdığını dile getirdi.
Yıldırım, geçmişte imkanların kısıtlı olduğunu, yol, köy evi, fırın yapılması ve okullara destek olunması için dernekler kurup, paralar toplandığını, ancak son 20 yıldır ülkenin imkan ve kaynaklarının arttığını vurguladı.
“Amaç terörün kökünü kazımak”
Yıllarca Doğu ve Güneydoğu üzerinden sömürü yapanların bir çivi çakmadığını ifade eden Yıldırım, “Ve biz Doğu ve Güneydoğu’ya, Batı’ya göre pozitif ayrım yaptık. İki buçuk kat daha fazla yatırım yaptık. Amaç terörün kökünü kazımak. Her şey yokluktan geliyor, varlıktan zarar gelmez. Bazıları yoklukta eşitlik peşindeler, biz de varlıkta eşitlik olsun diye çalışıyoruz. Ülkenin her yerindeki insanlarımız arasındaki refah uçurumunu ortadan kaldırmak en önemli hedefimiz.” diye konuştu.
Yıldırım, altyapının önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Siyasete başladığımda İstanbul’dan İzmir’e 8,5 saatte gidiyorduk, şimdi 3 saatte gidiyoruz. Çok güzel bir otoyolumuz var. Çok güzel bir İzmit Körfez geçişimiz var. Türkiye’de, dünyada bir numara olan eserlerin altında bu kardeşinizin imzası var. Dünyanın en büyük havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray, hızlı tren, aklınıza ne gelirse hepsinin arkasında Recep Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım imzası var.”
Geçmişte, başbakan adayı olarak ilan edildiğinde ilk sözünün, “Terörü bu milletin gündeminde en aşağı sıraya indireceğim” olduğunu hatırlatan Yıldırım, “Şimdi 12. sırada geliyor terör. Terör bugün tehdit olmaktan çıkmıştır. Ülkenin her köşesine, Cudi Dağı’na, Gabar Dağı’na, Yüksekova’ya, Bestler Dereler bölgesine, Amanos’lara nereye isterseniz rahatlıkla gidebilirsiniz. İnsanlar artık yaylalarına çıkıyor, sürülerini otlatıyor, ticaretini yapıyor, korkusuzca yaşamını sürdürüyor. Ve ülkenin her köşesinde ay yıldızlı bayrağımız dalgalanıyor.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, geçmişte kötü günleri vadedenlerin unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün terör örgütünün uzantısı partinin sözcüleri çok ilginç bir açıklama yaptılar; ‘Biz Recep Tayyip Erdoğan’ı gönderdikten sonra silahları bırakacağız.’ Yani bu ne anlama geliyor? 40 bin şehidimiz var arkadaş. Eğer bunu bırakmaya gücünüz var idiyse bugüne kadar niye beklediniz? Bu insanların vebalini, sorumluluğunu siz üstlendiniz, siz ödeyeceksiniz. Hiç kimse bu ülkede terörü meşrulaştıramaz. Millete ihanet edemez. Kanımızın son damlasına kadar da terörü meşrulaştırmaya çalışanlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Çok bedel ödedik. Tekrar eski günlere dönmek istemiyoruz.”
Oy ve seçimin gönül işi olduğunu kaydeden Yıldırım, seçimin geleceğin projeksiyonu demek olduğunu aktardı.
Yıldırım, daha çok üretmek ve istihdam sağlamak için geleceğe odaklanılması gerektiğini ve bunun daha seçim yapılmadan 7 başkan yardımcısı tayin etmekle olmayacağını vurgulayarak, “Geleceğe yönelik projeler ortaya koymakla bu millete hizmet edelim. Efendim, ‘Sen şundan sorumlu ol, sen bundan sorumlu ol.’ Biz, birden fazla, bu sistemi değiştirirken başkan yardımcısı olacak dediğimizde siz, ‘Başkan yardımcılığı değil, sistem değişikliği değil, insanlara arpalık yapıyorsunuz.’ diye bizi eleştirenler, şimdi o imkana sarıldılar.” ifadelerini kullandı.
“En büyük güvencemiz milletimizdir”
Oyunun çok açık olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
“Emperyal ülkeler diyor ki ‘Recep Tayyip Erdoğan iş başında olduğu müddetçe biz Anadolu topraklarında, Orta Doğu’da, Kafkaslar’da, Balkanlar’da projelerimizi gerçekleştiremiyoruz. Darbe denedik, olmadı. Çeşitli oyunlara girdik, olmadı. O halde bunu seçimle yapmamız lazım.’ Açık ediyorlar. Artık gizledikleri yok. Seçimle mi yapacaksınız? İşte meydan, işte sandık. Buyurun yapın. Topunuz birden gelin. Bu millete diz çöktüremezsiniz. Bu millet, sizin gibileri çok gördü. 17-25 Aralık’ta gördü, Gezi’de, 15 Temmuz’da gördü. Aslanlar gibi genciyle, kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla bayrağını aldı, meydanlara indi. Ve alçaklara hak ettiği dersi verdi. Onun için en büyük güvencemiz milletimizdir.”
Seçimlerde aday olmadığını belirten Yıldırım, “Kendim için bir şey istemiyorum. Ama ülkem için, Türkiye için, geleceğimiz için, gençlerimiz için istikrar, güven istiyorum. Büyüme, kalkınma ve daha büyük bir Türkiye için desteğinizi bekliyorum.” dedi.
Programa, AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, EKEV Başkanı Sadık Ağca, belediye başkanları ve davetliler katıldı.