AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kuruluna hitap edeceğini hatırlatarak Türkiye’nin yaklaşımını, davetini, çağrısını, en yüksek, gür sedayla bütün dünyaya duyurma imkanını bulacaklarını söyledi.
New York’ta Türkevi binasının açıldığını anımsatan Akbaşoğlu, “Milletimizin ve devletimizin büyük, önemli bir sembolü olarak Türkevi’nde Birleşmiş Milletler binasının tam karşısında Türk bayrağının hepimizi temsil etmesi, ortak gururdur. Yeni Türkevi’nin dünya barışına, yeni bir dünyanın kurulmasına önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum.” diye konuştu.
Akbaşoğlu, Türkevi’nin bütün insanlığın umudunu yeşerten, adil ve merhametli yeni bir küresel düzenin kurulmasına öncülük edecek şekilde, “Dünya 5’ten büyüktür” mottosunun yankılandığı en önemli sembol yerleşke olarak Türkiye’nin davetinin ete kemiğe bürünmüş hali olduğunu anlattı. Akbaşoğlu, “Türkevi, Türk dünyasının, İslam dünyasının ve bütün insanlığın, bütün mazlum ve mağdurların yanında, hakikatin, adaletin, merhametin yeryüzüne hakim kılınması noktasında çok büyük işlevler görecek.” ifadelerini kullandı.
“Söyledikleriniz tamamen çarpıtmadır”
Türkevi’nin yapılmasına yönelik eleştirilere Akbaşoğlu, şöyle karşılık verdi:
“Türkiye’nin inisiyatif almasını, bütün insanlığın sesi olmasını, bu milletin bir ferdi olarak benimsemesi ve sevinmesi gereken kişilerin, siyasi görüşlerinin muhalefet olması, bu ortak duyguya kapılmaması için yeterli bir neden olamaz. Çünkü bu, milli, ulusal bir mesele. Ancak bazı siyasi partilerin sözcüleri, Türkevi’ne dil uzatmaya, yurtlar meselesi üzerinden kıyas yaparak, kötülemeye dair açıklamalarda bulunuyor. Sayın Faik Öztrak, milletimizin sevinciyle sevinmesini, üzüntüsüyle üzülmesini ortaya koymak, bu milletle duygudaş olmanın bir gereğidir. Siyaset yapacağım diye hakikatleri çarpıtmanızın, asla hakikat payı yoktur. Söyledikleriniz tamamen çarpıtmadır. Sayın CHP Sözcüsü’ne ve onun gibi düşünenlere buradan çağrım; biz yurt kapasitemizi artırdığımız, öğrencilerimize burs, kredi, yurt imkanlarını artırdığımız ve daha da artıracağımız gibi Türkevi’ni de milletimiz, devletimiz, insanlık lehine adımlar atması noktasında bir büyük hizmet yerleşkesi, kampüsü olarak ortaya koyduğumuzu ifade etmek isterim. Bundan gocunmayın Sayın Öztrak, milletimizin sevincine ortak olmaya çalışın.”
Türkiye’de 2002’de 190 olan yurt sayısını 769’a, 182 binlik yurt yatak kapasitesini ise 720 bine çıkardıklarını aktaran Akbaşoğlu, son 5 yılda yurtlarda yüzde 90’lara varan yerleşme gerçekleştiğini belirtti.
“Yamalı bohça ittifakının bileşenleri bu açıklamalara ne diyor?”
CHP Dış Politika Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz’ün “Mavi Vatan” kavramına ilişkin açıklamalarına yönelik Akbaşoğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye Cumhuriyeti devleti adına Mavi Vatan’da egemenlik haklarımızı, hak ve menfaatlerimizi sonuna kadar koruyacağız, diyoruz. Ancak Çeviköz çıkıyor, Türkiye’yi emperyal duygular ve siyasetler peşinde koşmakla suçluyor. Milletimizin ve devletimizin hak ve menfaatlerini uluslararası hukuk nezdinde korumak, nasıl böyle nitelendirilebilir? Çeviköz’ün bu açıklamalarını şiddetle kınıyor, reddediyoruz. Bir sömürge valisi gibi adeta batılılardan manda, himaye, demokrasi dilenen ve maalesef her açıklamalarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yanında değil de Türkiye düşmanlarının yanında yer alan bu zihniyeti en sert şekilde kınıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Akşener bu açıklamalara ne diyor? Adeta yamalı bohça ittifakının bileşenleri bu açıklamalara ne diyor? Bu sömürge valisi zihniyetine, mantığına ne diyor? Kamuoyu, bu sorunun cevabını bekliyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli menfaatlerini gözeten, milli ve yerli dış politik hamlelerini 180 derece değiştireceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Çeviköz’ün bu açıklamalarıyla ilgili net bir tavır ortaya koymalıdır. Zira bu CHP’nin kurumsal kimliğini ifade eden açıklamalar, Türkiye’nin milli güvenliğini zedeleyici niteliktedir.”
“FETÖ’yü de solda sıfır bırakacak bir atraksiyon gösterdikleri ortada”
Bu yaklaşımları CHP’nin ulusal meselelere duyarlı tabanının da kabullenmediğini dile getiren Akbaşoğlu, ne Mavi Vatanı ne vatan toprağını ne de göklerdeki egemenliklerini asla hiç kimseye, hiçbir ülkeye, hiçbir güce terk etmediklerini ve etmeyeceklerini vurguladı.
Akbaşoğlu, CHP’nin bu konuda kendisine çekidüzen vermesi gerektiğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Allah korusun bu manda ve himayeci, adeta ver kurtul zihniyetine sahip CHP yönetiminin bir an için yönetimde olduğunu düşünürseniz nasıl bir kabusla karşılaşılacağını sizler düşünün. Türkiye’yi Antalya körfezine hapsedecek, Yunanistan’ı, Türkiye’nin dışındakileri sevindirecek bu yaklaşım kabul edilemez. Bu nedenle de milli güvenlik sorunu teşkil ettiği hususu apaçık bir hakikattir. Bırakın bu CHP zihniyetine devlet yönetmeyi, kapılarının önündeki tavuk bile emanet edilmez. Çünkü bunlar, maalesef yönetmeyi, milli menfaatleri, milletimizin ve devletimizin lehine duruş sergilemeyi ortaya koyamayacak, kendilerini emperyalistlerle birlikte, sömürge valisi zihniyetiyle hareket etme hususunda her an görevli kılan bir anlayış içerisinde.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Çeviköz’ün açıklamalarına karşı kamuoyunu tatmin edici cevap vermesi gerektiğini vurgulayan Akbaşoğlu, “Yamalı bohça ittifakının bileşenlerinin de Türkiye’nin dış politikasına ve menfaatlerine, milli egemenliğine yönelik bu yaklaşımlara dair görüş ve kanaatlerini kamuoyu ile paylaşmaları da kesinlikle bir gerekliliktir.” dedi.
Çeşitli illerin kurtuluş günleri dolayısıyla ortaya konan birtakım tiyatral gösterilerde CHP’nin milletin inançlarına, değerlerine karşı nasıl bir düşmanlık içerisinde olduğunu gördüklerini anlatan Akbaşoğlu, “CHP’nin değişmeyen yüzünü bir kez daha gördük. Gerçi FETÖ ile birlikte haşır neşir olduklarından dolayı onlardan nasıl takiye yapılması gerektiğini iyi öğrenmişler. FETÖ’yü de solda sıfır bırakacak bir atraksiyon gösterdikleri ortada. Ancak hakikat güneşi ortaya çıkınca yalan, iftira ve algı siyaseti dökülüyor. CHP yönetimine, milletimizin değerlerine düşmanlıktan vazgeçmelerini öğütlüyorum.” ifadelerini kullandı.
“İlgili komisyonlar kuruldu, belirli bir noktaya çalışma getirildi”
Seçim ve Siyasi Partiler Yasası’nda planlanan değişiklikler ile erken seçim tartışmalarına ilişkin soruya Akbaşoğlu, “Kesinlikle bir erken seçim söz konusu değildir. Seçimler zamanında yapılacak, Haziran 2023 seçimlerin takvimidir, zamanıdır. Bu konuda en ufak bir tereddüt söz konusu değildir. Siyasi Partiler Kanunu ile ilgili bir çalışma yapıldı, kamuoyuna da açıklanmıştır. Bu çalışma devam ediyor. Her partinin kendine göre Siyasi Partiler Kanunu’na ilişkin çalışması söz konusu. Biz de Cumhur İttifakı’nın bileşenleri, AK Parti ve MHP olarak, bu konuda ilgili komisyonlar kuruldu, belirli bir noktaya çalışma getirildi. Çalışma tamamlandığında kamuoyuyla paylaşmış olacağız.” karşılığını verdi.
“Çelişkiler yumağı aynı zamanda bu ittifak”
Akbaşoğlu, bir soru üzerine, Kılıçdaroğlu’nun, Kürt sorununu çözmek için meşru bir organa ihtiyaç olduğu, HDP’nin meşru bir organ olarak görülebileceğine ilişkin açıklamasına, HDP Van Milletvekili Sezai Temelli’nin “Çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır.” cevabını da değerlendirdi. AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, şunları kaydetti:
“CHP, HDP ve İYİ Parti arasında bir ittifak var. Aslında bu ittifakın adı yamalı bohça ittifakı. Bir taraftan kayıkçı kavgası yapıyorlar bir taraftan da hepsinin üzerinde egemen güçler tarafından belirlenecek bir cumhurbaşkanı adayından bahsediyorlar. Böyle bir çelişkiler yumağı aynı zamanda bu ittifak. CHP, HDP’yi adres olarak gösteriyor. HDP de İmralı’yı adres olarak gösteriyor. İmralı’yı adres olarak gösteren kişi Arzı Mevud’u tanıdıklarından bahseden kişi. Şimdi bu yamalı bohça ittifakının bir diğer bileşeni olan İYİ Parti ne diyor bu hususa? Onlar bu konuyla ilgili kendi kanaatlerini ortaya koysunlar, ondan sonra bu konuyu daha detaylı şekilde görüşelim. Aslında CHP, HDP ve İYİ Parti ortaklaşa İmralı’yı adres göstermiş oluyorlar. Buna açıklık getirmeleri, kamuoyunu bilgilendirmeleri birinci vazifeleri.”