AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “Nasıl 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat, ucu dışarıda bulunan ve iş birlikçilerle beraber Türkiye’de ihanet içerisinde olanlarla yapılmışsa bugün postmodern bir ittifak anlayışıyla dostlarıyla beraber iktidara gelme arzusu içinde olanlar da aynı gaflet, dalalet ve hıyanet içerisindeler.” dedi.
Özkan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bugünü “28 Şubat Haçlı darbesinin yıl dönümü” şeklinde niteleyerek, 28 Şubat darbesinin açıkça milletin iradesine ve değerlerine bir kast girişimi olduğunu vurguladı.
Medyanın, dönemin darbeci dilini kuşanarak “Topyekun savaş” başlıkları attığını anlatan Özkan, Ankara’da tankların millete karşı sokağa çıkarıldığını ve bunun adının da “Demokrasiye balans ayarı” konulduğunu söyledi.
27 Mayıs’tan 12 Eylül’e, 28 Şubat’tan 15 Temmuz’a kadar darbecilerin bu ülkeden istedikleri tek şeyin; “Bu ülkenin ekonomik kaynaklarını emperyalist çevrelere peşkeş çekmek” olduğunu kaydeden Özkan, bütün darbe girişimlerinin, ıslah edicilik, anayasal düzeni korumak, demokrasiyi yeniden inşa etmek adına yapıldığını ama milletin tüp, yağ, ekmek, ilaç kuyruklarında zilleti yaşadığını anlattı.
Geçmişten ders çıkarılması gerektiğinin altını çizen Özkan, darbecilerin her daim ucu dışarıda olan ihanet şebekeleri olduğunu dile getirdi.
“Postmodern ittifak içerisinde olanlar da bugün aynı zihniyette”
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nden “Şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.” ifadesine dikkati çeken Özkan, şöyle devam etti:
“İşte bugün maalesef bir koltuk sevdasına, bir makam, mevki sevdasına ‘dostlarımız’ dedikleriyle, çetelerle, mafyalarla, derin ve paralel yapılarla, FETÖ’süyle, PKK’sıyla, Türkiye düşmanlarıyla gizli, kapalı kapılar arkasında ittifak görüşmeleri yapan, adeta postmodern darbeyi hatırlatırcasına postmodern bir ittifakla milletin iradesini dolaşmaya çalışanlar var. Nasıl 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat, ucu dışarıda bulunan ve iş birlikçilerle beraber Türkiye’de ihanet içerisinde olanlarla yapılmışsa bugün postmodern bir ittifak anlayışıyla dostlarıyla beraber iktidara gelme arzusu içinde olanlar da aynı gaflet, dalalet ve hıyanet içerisindeler.”
Darbecilerin her daim ülkenin ekonomik kaynaklarını emperyalistlere peşkeş çektiklerini ifade eden Özkan, “Postmodern ittifak içerisinde olanlar da bugün aynı zihniyette. İHA’mıza, SİHA’mıza karşılar. Yerli ve milli teknoloji üretmemize karşılar. Kendi tankımız, denizaltımız, savaş gemilerimize karşılar. Kendi petrol ve doğal gazımızı üretmeye karşılar.” diye konuştu.
“Sizin ihanetiniz nedeniyle 2020’li yıllara bu çalışmalar kaldı”
Mavi Vatan ve Karadeniz’deki sondaj çalışmalarına karşı muhalefetin “Milyonlarca doları suya gömüyorsunuz” diyerek ihanet içerisine girdiğini söyleyen Özkan, “Doğal gazı bulduktan sonra ‘Niye daha önce bulmadınız?’ dediler. Sen olmasaydın, zaten 20 yıl önce, 50, 60 yıl önce Menderes döneminde, Demirel’li yıllarda, Özal’lı yıllarda bu nimete kavuşmuştuk. Sizin ihanetiniz nedeniyle maalesef 2020’li yıllara bu çalışmalar kaldı.” ifadelerini kullandı.
Darbecilerin seçilmiş iktidarları ihanetle suçladıklarını hatırlatan Özkan, “Bugün o 6 benzemez, postmodern ittifak, benzemezlerin ittifakı Cumhurbaşkanımıza karşı da aynı ihanet suçlamasını yapıyorlar.” dedi.
Muhalefetin “Demokrasiyi yeniden inşa etmek için geldik” dediğini aktaran Özkan, “Siz değil misiniz düne kadar vesayete dayanan, devlet içerisindeki cuntalara bel bağlayan, çetelerden, mafyalardan devşirdiğiniz güçle iktidar arayışı içine giren? Millete dayanmak, yaslanmak yerine dostlarıyla beraber iktidara gelmek isteyen siz değil misiniz?” diye sordu.
AK Parti Grup Başkanvekili Özkan, “Dün 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat’ta nasıl milletin seçilmiş, güçlü hükümetine karşı ‘Demokrasi getireceğiz’ diye gelip bu ülkenin başına çuval geçirmişlerse, aynı ihaneti bugün postmodern ittifak maalesef yeniden ortaya koyuyor.” diye konuştu.
“Siz sadece kaçırdığınız ve kaybettiğiniz koltukların pişmanlığını duyarsınız”
Muhalefetin, cuntacılara desteğini bugün unutup helalleşme gayreti içinde olduğunu kaydeden Özkan, “Acaba bu helalleşme iradesini ortaya koyanlar, ‘Milletimizin mağdurlarıyla bir araya geliyoruz’ derken bugün yaptıkları ihanetten, Türkiye düşmanlarıyla beraber yol tutmaktan dolayı bir utanç, pişmanlık duyuyorlar mı? Zinhar.” dedi.
“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” ile ne getirileceğine ilişkin muhalefetten “Kanal İstanbul duracak” yanıtını aldıklarını anlatan Özkan, “Hani sizin derdiniz parlamenter sistemdi? Aynı Gezicilerin bıraktığı bakiye bunlar. Geziciler demişlerdi ya ‘mesele ağaç değil’.” ifadelerini kullandı.
Bugün bu ittifakın, Türkiye’nin milli ve yerli projelerine engel olmak, yeniden ülkeyi 70 sente muhtaç hale getirmek istediğini dile getiren Özkan, “Yolunu kaybetmişlerin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin masasında meze oldukları bir günü yaşıyoruz. Onların oyları mı var? Zinhar yok. Tek dertleri var; ihtirasla, koltuk sevdasıyla, Cumhurbaşkanımıza, milletimize olan düşmanlıklarından dolayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun masasına meze olmuşlar.” ifadelerini kullandı.
Cahit Özkan, “Ey Kılıçdaroğlu ve onun masasındaki mezeler, onun avanesi, ’28 Şubat’ta ben de mağdur oldum’ diyenler, acaba daha dün bu parlamentoda milletin cumhurbaşkanını seçeceğimiz aşamada, eşi başörtülü olan bir cumhurbaşkanı seçilmemesi için parlamentoya gelmeyen Kemal Kılıçdaroğlu, gelip bu parlamentodan ve milletimizden özür dileyecek misiniz? Siz neyin pişmanlığındasınız? Siz sadece kaçırdığınız ve kaybettiğiniz koltukların pişmanlığını duyarsınız.” yorumunu yaptı.
“411 el kaosa kalktı” başlıklarını hatırlatan Özkan, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu, bugün 28 Şubat mağduru kadınlarla bir araya geliyorsunuz acaba dün daha dumanı dahi tüterken, Anayasa Mahkemesine götürdüğünüz o anayasa değişikliğinin iptali talebinden dolayı bir özür dileyecek misiniz? Zinhar. Size sadece bir koltuk devşirilmek isteniyor. Siz, bu devşirilmek istenen koltuğu, ihanet pahasına, Türkiye düşmanlarını dost edinmek pahasına ortaya koyuyorsunuz. Kuru kuruya yıl dönümünde 28 Şubat’ı anlamak ve oradan ders çıkarmak yetmez, aynı zamanda geleceğe bakarken geçmişten aldığımız dersle doğru adımlar atmak ve doğru kararlar almak zorundayız. Bugün 28 Şubat’ın, 12 Eylül’ün, 27 Mayıs’ın banisi, destekçisi CHP’nin öncülüğünde bir demokrasi havariliğini kabul etmiyoruz, tanımıyoruz. Bu vesayetçi, cuntacı, Türkiye düşmanlarıyla iş tutan CHP’yi ve zihniyetini halkımıza şikayet ediyoruz.”
Özkan, darbecilerle, onların sözde “demokrasi havariliği” içinde olan uzantılarıyla hesaplaşmaya devam edeceklerini ve mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.
Rusya-Ukrayna savaşı
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısına ilişkin değerlendirmesi sorulan Özkan, “Gelecekle ilgili gerek NATO’nun gerek BM’nin varlığının yeniden sorgulanmasını gündeme getirmiştir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür” sözüne atıfta bulunan Özkan, “Ukrayna’ya karşı Rusya’nın giriştiği bu işgal harekatının arkasına baktığımız zaman yine ‘Dünya 5’ten büyüktür’ anlayışına dayalı ve dünyada yeniden bir revizyona ihtiyaç duyan BM’nin yapısı yer almaktadır. Bu BM’deki ve NATO’daki yapı olduğu müddetçe, 5 daimi üyenin dünyada bugüne kadar ortaya koyduğu veto ve haksız işgal faaliyetleriyle dünya büyük zulme, kan ve gözyaşına boğuldu. Artık dünyanın dayanacak takati yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna ve Rusya heyetlerinin bugün başlayan görüşmesinin en kısa zamanda anlaşmayla sonuçlanarak, yeni göç, açlık, yokluk ve sefaletin gündeme geleceği bir dünyanın önüne geçilebileceğine işaret eden Özkan, uluslararası toplumu aklıselime ve barışa davet etti.
“Üretim ve ihracat politikamıza karşı konuşanların istihdamla ilgili yapıcı bir teklif var mı?”
Türkiye’nin, 2021 yılını büyük bir ihracat artışıyla karşıladığını anlatan Özkan, “Yatırım, istihdam, üretim olmadan ve üretimin de ihracatla refaha dönüşmesini sağlamadan Türkiye’de bir gelişmeden refahtan bahsedemeyiz. İşte Türkiye de tam bunu başarıyor. İnşallah 2022 yılı bu anlamda yatırım, istihdam, üretim ve ihracat politikamızın, Türkiye Ekonomi Modelinin çok daha büyük başarılarla 300 milyar dolar bandına yaklaştığı ve kişi başına düşen milli hasılada da çok büyük bir artışla, dünya segmentinde çok iyi bir istikamete, muhasır medeniyetler seviyesi hedefine doğru ulaşacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat politikamıza karşı konuşanların bir tanesinin ağzından yatırımla, istihdamla ilgili yapıcı bir teklif var mı? Zinhar. Onlar istiyorlar ki faiz artsın. Onlar istiyorlar ki savunma sanayi üretimi, olmasın, Türkiye yurt dışına borçlansın, yurt dışından tedarik etsin. Onlar istiyorlar ki enerji politikalarında Türkiye söz sahibi olmasın.” diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Özkan, silah baronlarının beklentisini karşılamayıp, kendi silahını üretmekle, petrol şirketlerinin beklentisini karşılamayıp kendi enerji kaynaklarını, doğal gazını, petrolünü çıkarmakla, ülkenin enerji kaynaklarını hayata geçirmekle, dünya petrol ve doğal gazını kendi ülkesi üzerinden Mavi Akım, TürkAkım, Bakü-Ceyhan-Tiflis ve Nabucco doğal gaz hatlarıyla uluslararası pazarlara aktarmak suretiyle Türkiye’nin uluslararası alanda hak ettiğini alacağını belirtti.
Milli iradenin mücadelesinin; milli kalkınma, yerli enerji kaynakları, düşük faizle yatırım, istihdam odaklı bir ekonomi politikası olduğunun altını çizen Özkan, “İnşallah bu ekonomi politikasının 2023 seçimlerine giderken milletimizin aklını, kalbini ve cebini doldurmuş olarak milletimizden yüz akıyla yeniden yetki alacağını hep beraber yeniden görmüş olacağız.” dedi.