AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “Türkiye’nin mülteci merkezi olacağı yönündeki” iddialara ilişkin, “Hem yabancı ülkeler hem de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açık, net ifadeleri ve bu çerçevede alınan bütün tedbirlerle görülmesine rağmen yine bu yalan ve dolan üzerinden maalesef iftiralara ve ülkemize, milletimize haksızlıklar yapmaya devam ediyorlar.” dedi.
Özkan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Malazgirt Zaferi’nin 950. yılını ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladı.
Tarihten aldıkları ilhamla 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine doğru durmadan, yorulmadan koşacaklarını, aziz milleti o kutlu hedefe ulaştıracaklarını belirten Özkan, 19 yıllık hükümetleri döneminde milletin teveccühünü, huzurunu, mutluluğunu ve saadetini kazanan sayısız hizmetleri hayata geçirerek milletle buluşturduklarını söyledi. Yapılan hizmetleri, projeleri ve açılışları sıralayan Özkan, “Saymakla bitiremeyeceğimiz nice başarıları bizler hayata geçirirken diğer taraftan da hamdolsun milletimizin sevgisi, hayır dualarını kazandık.” dedi.
Özkan, böylesi başarılar ortaya koyarken diğer taraftan da sayısız saldırı ve ihanetlerle de karşı karşıya kaldıklarını vurgulayarak “Partimiz kurulur kurulmaz, öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı’mıza ‘Muhtar bile olamazsınız.’ diyerek engeller çıkartılırken diğer taraftan 27 Nisan e-muhtırası, kapatma davası, 367 krizi, Gezi kalkışması, 17-25 Aralık yargı darbe teşebbüsü, çukur terörü, 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi, ekonomik saldırılar ve nice sayısız ihanet şebekesinin ülkemizin, milletimizin bu topraklardaki varlığına maalesef saldırgan bir tutum içerisinde, dönüp dolaşıp tekrar tahkim olup saldırdıklarına tanık olduk. Bizler mücadele ettikçe güçlendik.” ifadesini kullandı.
“Tek dertleri Cumhurbaşkanı’mız olan bir ana muhalefet…”
AK Parti Grup Başkanvekili Özkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şu anda devletimiz, 85 milyon vatandaşımızla omuz omuza, milli birlik ve beraberlik içerisinde bu kutlu mücadelemizi sürdürürken diğer tarafta da maalesef ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’ anlayışıyla parlamentoda görev yapan bazı siyasi parti gruplarının nasıl yalan, dolan, ihanet, ihtiras, garez, gammazla ülkemizin milli birlik ve beraberliğine saldırdıklarına da tanık oluyor. Bizler, yaşadığımız doğal afetler sürecinde devlet, millet dayanışmasıyla bütün güçlüklerin üzerinden gelmeye çalışırken onlar, afetler ortamında, Türkiye’ye birilerinin saldırdığı bir ortamda, salgından geçtiğimiz bir süreçte ‘Nasıl ihanet ederim de nasıl bir koltuk kaparım?’ kavgası içerisine düştüler. Onun için o yalan ve dolanları da ayaklarına dolandı. Bu yalan ve dolanlar sadece sözde milli iradeyi temsil ettiğini düşünen siyasi çevrelerden değil aynı zamanda fondaş meydanın maalesef püskürttüğü yalanlarla da köpürtülmeye çalışılıyor. Ancak hiçbir karşılığı milletimiz nezdinde yok. Her şeyden önce Türkiye’nin mülteci merkezi olacağı yönündeki iddialar, bu iddiaların muhatapları tarafında, hem yabancı ülkeler hem de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açık, net ifadeleri ve bu çerçevede alınan bütün tedbirlerle görülmesine rağmen yine bu yalan ve dolan üzerinden maalesef iftiralara ve ülkemize, milletimize haksızlıklar yapmaya devam ediyorlar. Tabii ki böylesi afet, saldırı ortamında, ülkemizin stratejik hedeflerine doğru koşarak ilerlediği bir ortamda tek dertleri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olan bir ana muhalefetten bahsediyoruz.”
“Asılsız yalanları milletimizin takdirine sunuyoruz”
Ana muhalefet partisinin tek derdinin Erdoğan’a yalan ve dolanlarla saldırmak olduğunu belirten Özkan, bunlarla da amaçlarına ulaşamadıklarını kaydetti. Özkan, bu yalan terörüne daha fazla izin vermeyeceklerini dile getirerek parlamentonun çalışmalarına ekimde başlamasıyla gerekli düzenlemeleri hayata geçireceklerini bildirdi. Özkan, “Sadece son bir hafta içerisindeki yalanlarına bakacak olursak Türkiye’de 1,5 milyon Afgan’ın olduğu, Cumhurbaşkanı’mızın Afgan mültecilerin Türkiye’ye kabulü için Joe Biden ile anlaştığı, TÜBİTAK’ın TEKNOFEST için 7,6 milyon lira harcadığı, Heybeliada’da çıkan yangına uçaklarla müdahale edilmediği, afetler için toplanan bağışlarla Cumhurbaşkanlığına yat alındığı gibi yalanları gördük. Asılsız yalanları milletimizin takdirine sunuyoruz.” ifadesini kullandı.
“Maske düştü”
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko’nun, TBMM’de Kur’an-ı Kerim okunmasından rahatsızlığını dile getirdiğini söyleyen Özkan, “Kani Beko ve zihniyeti, Marksist, Leninist, Stalinist, ruhu faşist olan bu CHP zihniyetinin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Hacı Bayram Veli Camisi’nde namazlar kılınarak dualarla açılan Meclisimizden haberleri yok.” dedi.
Özkan, bir kez daha CHP’nin, milletin değerleriyle olan kavgasının gizlenmesi yönünde kullandığı maskenin düştüğünü ifade ederek “Caminin bahçesinde, müştemilatında var olan kütüphanedeki Kur’an-ı Kerim’den rahatsız olan CHP milletvekilinin malum ifadesi. İşte bu CHP’nin ruhu faşist, zihniyeti, aklı Marksist, Leninist ve Stalinist olan anlayışını gösteriyor.” diye konuştu.
Gazetecilerin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Merkez Bankası rezervlerine ilişkin açıklamalarını anımsatması üzerine Özkan, ” Ana muhalefet partisinin yalan ve dolan siyasetini, Goebbels mantığıyla sürdürme kararlılığını bir kez daha görmüş oluyoruz. Biz defaatle söyledik, kendi milletvekilleri de söyledi. İlhan Kesici, televizyonlarda ifade etti. Kesici’yle acaba Sayın Kılıçdaroğlu hiç görüşmüyor mu? Kesici, ‘128 milyar dolar nerede sorusunun cevabı Merkez Bankasındadır’ diye ifade etti.” değerlendirmesinde bulundu.
Özkan, Merkez Bankasının bir mevzuatının bulunduğuna, uluslararası merkez bankalarının uyguladığı ilkeler ve prensipler olduğuna işaret ederek “Şeffaflık, güven ve öngörülebilirlik Merkez Bankasının ilkeleridir. Tavizsiz bir şekilde Merkez Bankası tarihimizde bu ilkelere uyularak çalışmalar yürütüldüğü de bir vakadır. Diğer taraftan Merkez Bankasının görevleri içerisinde, fiyat istikrarını, finansal istikrarı sağlamak, ihtiyaç, gerekler çerçevesinde para basmak görevleri arasında sayılmıştır.” dedi.
Merkez Bankasının belirli aralıklarla kendi rezervlerini şeffaf ve net bir şekilde internet sitesinde yayımladığını anımsatan Özkan, “Muhtemelen ana muhalefet partisinin Genel Başkanı ve diğer parti yöneticileri ya Merkez Bankasının şeffaflık çerçevesinde yayınladığı rezervlerden haberi yok ya da İlhan Kesici’nin yaptığı gibi her birisi bilmesine rağmen Merkez Bankasının rezervinin ne kadar olduğu gerçeğini gizlemeye çalışıyorlar.” görüşünü dile getirdi.
Özkan, 2002 yılından bugüne kadar Merkez Bankası rezervlerinin ne kadar olduğuna ilişkin bilgi verdi.