Turan, Meclis’te basın mensupları ile sohbet toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bülent Turan, bu hafta Genel Kurulda elektrik enerjisi satışından alınan TRT payının kaldırılması, doğal gaz piyasasında tüketicilerin korunmasına yönelik adımlar ve kalfalık öğrencilerine ücret iyileştirmesi düzenlemelerini öngören kanun teklifini yasalaştırmayı planladıklarını söyledi.
Ardından stokçuluğa karşı caydırıcılığın artırılması, Odalar ve Borsalar Kanunu uyarınca tahsil edilmesi gereken tutarlar için 31 Aralık 2023’e kadar icra takip işlemlerinin durdurulması gibi düzenlemeler içeren 9 maddelik kanun teklifini görüşmeyi planladıklarını bildiren Turan, daha sonra da komisyonda kabul edilmesi halinde asgari ücretten gelir ve damga vergilerinin alınmamasını düzenleyen teklifi ele alacaklarını belirtti. Turan, asgari ücretten gelir ve damga vergisinin alınmamasıyla işverenlerin üzerindeki 450 lira civarında yükün kalkacağını kaydetti.
Bülent Turan, kanun teklifinde yenilenebilir enerji üretiminin teşvik edilmesi için muafiyet sınırı olarak öngörülen, meskenlerin çatı ve cephesine kurulan güneş enerjisi santrallerinin kurulu gücünün 10 kilovat olması şartının 20 kilovat olarak değiştirilmesi gibi önemli düzenlemelerin de yer aldığını anımsattı.
“İşçi de bizim işveren de”
“İşçi de bizim işveren de.” diyen Turan, asgari ücretliyi de memuru da işçiyi de emekliyi de enflasyona ezdirmemek için gereken adımları atmaya devam edeceklerini vurguladı.
Zor bir süreçten geçtiklerini, ancak bu süreci hep birlikte atlatacaklarını dile getiren Turan, şöyle konuştu:
“Burada iktidar kadar muhalefete de sivil toplum kuruluşlarına da sorumluluklar düşüyor. Kılıçdaroğlu’nun ibretlik görüşmesinden sonra sicili malum TÜSİAD açıklama yapıyor. Dün Türkiye’yi büyükelçilere şikayet eden Kılıçdaroğlu, bugün benzer bir mantıkla soluğu TÜSİAD’ın yanında alıyor. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu arayışları, tamamen siyaset üretememesinin bir sonucudur. İş dünyasının fikirleri, önerileri, elbette bizim için kıymetli. Ancak Türkiye, ne yaptığını bilen bir ülke. ‘Denenmekte olan ekonomi programları’ gibi ifadeleri doğru bulmuyoruz. Bu, ihracatta son 12 ayda yakalanan 221 milyar dolar seviyelerindeki başarılara da haksızlık. Eski Türkiye günlerini andıran açıklamalar kimseye yarar sağlamaz. Kimse Kılıçdaroğlu’nun ipiyle kuyuya inmesin. Göreceksiniz, bu süreci de aşacağız. Paradan para kazanan, zengini daha da zengin yapan bir sistem, birilerinin işine gelebilir; ama üreten, ihracatını ve istihdamını artıran bir ülke yarınlarımızı daha güçlü kılacak.
“Gururumuz ASELSAN algı peşinde koşanlara rağmen büyümeye devam edecek”
AK Parti Grup Başkanvekili Turan, bazı kesimlerin ASELSAN üzerinden yine yalan ve algı peşinde olduğunu ifade ederek, “Yalanın kendileri için hayat mottosu olduğunun gayet farkındayız. ‘ASELSAN Katarlı oldu’ haberi tamamen yalan. ASELSAN, aziz milletimizindir. ASELSAN’ın marka ve isim haklarını korumak amacıyla faaliyet gösterdiği ülkelerde yaptığı uygulamanın çarpıtılmasının kime ne faydası var? Anlaşılan savunma sanayide atılan tarihi adımlar birilerini rahatsız ediyor. Türkiye’nin savunma sanayinde yerlilik ve millilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarması birilerini rahatsız ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Savunma sanayinin yıldızlarından ASELSAN’ın 12 ülkede faaliyet gösteren, 73 ülkeye ihracat yapan küresel bir Türk şirketi olduğunun altını çizen Turan, “Yurt dışında yaptığı yatırımlar kapsamında, ASELSAN daha önce de ‘ASELSAN Ukraine’, ‘ASELSAN Pakistan’ markalarının tescil başvurularını da gerçekleştirmişti. Bu durumda ASELSAN, Pakistan’a ya da Ukrayna’ya satılmış mı oldu?” diye sordu
ASELSAN tarafından bu haber ve paylaşımlara yönelik hukuki süreç başlatıldığını anımsatan Turan, ASELSAN’ın 2003’te 324 milyon TL cirodan 2020 yılında 16,1 milyar TL’ye ulaştığını, 2021 yılı 9 aylık cirosunun ise 10,3 milyar TL olduğunu söyledi. Turan, “Gururumuz ASELSAN algı peşinde koşanlara rağmen büyümeye devam edecek. Türkiye’nin, markalarımızın büyümesine, yükselmesine omuz vermek de iktidarıyla muhalefetiyle herkesin görevidir. Başka Türkiye yok.” dedi.
“Stokçuluk, önce insani ve ahlaki bir konu”
Zor bir süreçten geçildiğini ve bunu inkar etmediklerini dile getiren Turan, “Döviz kurundan kaynaklı, salgından, kuraklıktan, dünyadaki emtia sıkıntısından kaynaklı, mesela araçlardaki çip krizi gibi sorunlardan dolayı fiyatlar artıyor. Üzülerek ifade ediyorum ki fırsatçılık ve stokçuluk yapanlar var. Tabii ki ekonomideki sorunların tek sebebi stokçuluk değil. Ancak bu konuyu denetim ve müeyyideden önce insani ve ahlaki bir konu olarak görüyoruz. Bu işini düzgün yapan esnafımıza, tacirlerimize, firmalarımıza da haksızlık.” ifadelerini kullandı.