AK Parti’de Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin, Genel Merkez Kadın Kolları MYK Üyesi Ayten Aydın, Genel Merkez Gençlik Kolları MYK Üyesi Muhammed Cem Çekerek’ten oluşan heyet Ramazan Bayramı dolayısıyla CHP ve MHP heyetleriyle video konferans yöntemiyle bayramlaştı.
Zengin, Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Parti Meclisi Üyeleri Semra Dinçer ile Deniz Demir’in bulunduğu CHP heyetiyle görüşmesinde karşılıklı Ramazan Bayramı tebriğinde bulunuldu.
Kovid-19 nedeniyle zor bir dönemden geçildiğini söyleyen Zengin, salgın sürecinde üçüncü bayramın yaşandığını, bayramların sevinçlerde buluşulan zamanlar olduğunu dile getirdi. “Kendi sevincimizle yetinemeyen insanlarız. Biz tüm Müslümanları kardeş olarak görüyoruz.” diyen Zengin, Filistin’de, Kudüs’te yaşananların bayrama hüzün kattığını ve herkesi üzdüğünü vurguladı.
Zengin, Ramazan Bayramı’nın dünyaya barış ve huzur getirmesi temennisinde bulunarak Filistin’de yaşananların dünyanın çifte standart içerisinde olduğunu gösterdiğini kaydetti. AK Parti’nin dünyanın her yerinde barışın hakim olması için gayret gösteren bir siyasi parti olduğunun altını çizen Zengin, Orta Doğu coğrafyasına bakıldığında özellikle Filistin’de, Kudüs’te barışın varlığının dünyada barışın varlığıyla eş değer anlam ifade ettiğine, tarihsel olarak bakıldığında da üç semavi din için anlamlı bir coğrafyadan bahsedildiğini aktardı.
“TBMM’de alınan ortak karar çok anlamlı”
Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin, şöyle devam etti:
“Filistin’de yaşanan olayları dünya barışının bir remzi olarak düşünüyorum. Eğer Kudüs’te bir sükunet, barış varsa bu dünyada da barışın var olduğu anlamına geliyor. Özellikle bu manada siyasi partilerin ortaklaşması ve beraber hareket etmesi çok önemli. TBMM’de alınan ortak kararın çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Ümit ediyorum tüm bunlar Birleşmiş Milletler için de bir anlam ifade eder. Hala bu yaşananlar karşısında, İsrail’in uygulamış olduğu politikalar karşısında ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde direnç göstermesi maalesef dünya barışı için üzüntü vericidir. Bunları ifade ederken kastettiğimiz şey, ne Türkiye’de ne dünyanın başka bir coğrafyasında yaşayan Musevilerin, Yahudilerin, onların şahıslarına yönelik bir tavır değildir bunun da altını çizmek isterim. Burada bahsedilen şey, İsrail devletinin uygulamış olduğu baskıcı politikalardır. Bu manada meselenin insanlarla ilgili mesele olmadığını, devletlerin uygulamış olduğu siyasi anlamda baskılardan bahsediyoruz. Ümit ediyorum dünya, hem sağlıkla alakalı meselelerini aşacak hem de bu iki yüzlü politikalarından vazgeçecektir diye umut ediyorum ve dua ediyorum.”
Zengin, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Türkiye’nin varlığı için hayatını feda eden şehitlere Allah’tan rahmet diledi, salgında yaşamını yitirenlerin ailelerine de taziye dileklerini iletti.
MHP heyeti ile görüşme
CHP’nin ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy ve Genel Sekreter Yardımcısı Bahadır Bümin Özarslan’dan oluşan heyet AK Parti Genel Merkezi ile video konferans yoluyla görüşme yaptı.
Zengin, AK Parti ailesi olarak tüm Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan adına MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP ailesinin Ramazan Bayramı’nı kutladı ve en Kurban Bayramı’nda yüz yüze buluşarak bayramlaşma temennisinde bulundu.
İsrail’in saldırılarına ilişkin değerlendirmede bulunan Zengin, “Filistin’de Kudüs’te yaşananlar bayramımızı zehir etti diyebiliriz Anadolu tabiriyle. Her ramazan neredeyse özellikle bayrama yaklaşırken Filistin’de, Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da öylesine kalbimizi dağlayan eylemlerin görülmesi hepimizi fevkalade rahatsız ediyor. İsrail’in bir devlet politikası haline getirdiği, bir işgal politikası haline getirdiği ve yıllardır devam eden bu zulümden 2 milyarı aşan Müslüman dünyanın fevkalade rahatsız olduğunu ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.
Zengin, İsrail’in saldırılarından sadece Müslümanların rahatsız olmadığını vicdani olan bütün insanların, vicdanı olan Yahudilerinden rahatsız olduğunu belirterek, “Bizim burada söylediğimiz şey dünyada yaşayan Museviler ve Yahudiler değil bir devlet politikası olarak İsrail’in uygulamış olduğu politikalardan biz rahatsızız bunun altını da çizmek istiyorum. Bu manada ümit ediyorum ki dünya sizlerle beraber yaptığımız bu ittifakın içerisinde hep dile getirdiğimiz ‘Bizler adaleti, barışı ve huzuru sadece kendimiz için istemiyoruz bütün dünya için istiyoruz bütün insanlık için istiyoruz’ bu manada bunun da bugün altını çizmek isterim.” değerlendirmesini yaptı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya’nın sosyal medyada İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının yer aldığı paylaşımların kısıtlanmasına ilişkin değerlendirmesi üzerine Zengin, şunları söyledi:
“Sosyal medya ile alakalı söylediğiniz şeyi fevkalade önemsiyorum. Hatırlayacaksınız biz geçtiğimiz yıl sosyal medya ile alakalı olarak önemli bir kanun düzenlemesi yaptık. Ben de bu teklif sahiplerinden bir tanesiydim. Bunlar olurken hep altını çizdiğimiz bir şey vardı yani sosyal medya o mecralar mı bizi yönetecek biz mi onları yöneteceğiz. Bakıldığı zaman bu mecralarda yapılan şeylerin çoğu kez nefreti körüklediğini, aslında var olan gerçekliğin üzerini örttüğünü, sanal bir gerçeklik yarattığını ve hacminden fazlada bir düşmanlık ürettiğini görüyoruz. Dün itibariyle Türkiye’de Yahudi toplumunun gazetesi olan Şalom gazetesinin sitesi hacklendi.”
Zengin, Kudüs’ün Osmanlı döneminde senelerce hakkıyla idare edilmiş bir yer olduğuna dikkati çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Üç semavi din için çok önemli bir merkezdir o bölge. Aynı zamanda 1492’de Yahudiler gidecek hiçbir yer bulamadıkları zaman gidip Osmanlı’nın himayesi altına geldiler ve sığındılar. Yüzyıllardır biz birlikte yaşıyoruz, bizim için inanan insanların hangi dinden olurlarsa olsun inanma hürriyeti ve yaşama hürriyeti fevkalade önemli bizim açımızdan. Biz böyle değerlendiriyoruz meseleleri. Buradan bakıldığı zaman da burada kişilere yöneltilmiş düşmanlığın asla yanında olamayız. Bizim burada altını çizdiğimiz şey İsrail devletinin bilinçli bir şekilde orada yaşayan Müslümanlara yöneltmiş olduğu o terördür o düşmanlıktır ve devlet politikası halinde ortaya koyduğu teröre biz itiraz ediyoruz. Bu manada bunlar olurken Türkiye içerisinde yaşayan insanlara bir hedef gösterilmesi, onlara bir düşmanlık yöneltilmesini bizler asla kabul edemeyiz. Ülkemizde yaşayan her insanın hürriyeti, inanç hürriyeti ve yaşam hürriyeti bizim garantimiz altında bugüne kadar da hep böyle ola geldi. Biz bununla gurur duyan insanlarız.”