AK Parti İstanbul İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Yıldız Konal Süslü, 27 Mayıs’ta başlayan darbelerin 12 Eylül, 12 Mart ve 28 Şubat’la devam ettiğini ve millete büyük zararlar verdiğini belirterek, “27 Nisan e-muhtırası, 15 Temmuz darbe girişimi ile uyandırılmaya çalışılan bu karanlık odaklar, aziz milletimizin 15 Temmuz gecesi gösterdiği kararlılıkla sekteye uğratılmış ve ilelebet engellenmiştir. Türkiye’de darbeler tarihi, bir daha açılmamak üzere 16 Temmuz sabahı itibarıyla kapanmıştır.” dedi.
Merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idam edilişlerinin 60. yılı dolayısıyla AK Parti İnsan Hakları Başkanlıklarınca 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirildi.
İstanbul’da Topkapı’daki Anıt Mezar’da düzenlenen basın açıklamasını AK Parti İstanbul İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Yıldız Konal Süslü yaptı.
Süslü, Türkiye’de toplumsal ve siyasi unsurlarıyla birlikte ilk darbenin 27 Mayıs 1960’da gerçekleştirildiğini, bu dönemin Türkiye’de darbelerin başlangıcı olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini aldığını ifade etti.
27 Mayıs Askeri Darbesi’yle birlikte Anadolu’nun yetiştirdiği çok sayıda vatan evladının, vatanı için bedel ödemek durumunda bırakıldığını aktaran Süslü, her bir vatandaşın gönlünde yer edinen, hamuru vatan sevgisiyle yoğrulmuş milletin evlatlarının, hukukun vesayet altına alındığı dönemlerde işkenceler gördüğünü, idam sehpalarında şehit edildiğini belirtti.
Darbelerle birlikte meydana gelen vesayet hegemonyasının hem Türkiye’nin geleceğini hem de milletin demokrasi, ekonomi, moral ve motivasyonunu öğüttüğünü söyleyen Süslü, “1950’de iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları, milletimizin milli ve manevi değerlerini Anadolu coğrafyasından silmeye çalışan CHP iktidarının antidemokratik uygulamalarını rafa kaldırmış, Türkiye’ye çağ atlatmış, milletin milli, manevi değerlerini iade-i itibar etmişlerdir. Tek parti rejiminin ülkemize yaşattığı en büyük zulüm olan Türkçe ezanı özüne döndürerek, Anadolu’nun ezan-ı Muhammedi’ye olan özlemini gidermişlerdir. Takvimler 27 Mayıs 1960’ı gösterdiğinde, milli iradenin yüksek teveccühü ile dönemin tek parti zihniyetini geride bırakarak iktidara gelen Demokrat Parti, darbeci, vesayetçi zihniyet tarafından alaşağı edilmiştir.” diye konuştu.
Yıldız Konal Süslü, Eylül 1961’de ise Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın mizansen yargılamalar sonucu idam sehpasına çıkarıldığına işaret ederek, aileleriyle helalleşmelerine dahi izin verilmeyen “milletin evlatları”nın idam sehpasında bile milletin saadetini düşünerek hayata veda ettiklerini ifade etti.
– “Türkiye’de darbeler tarihi, bir daha açılmamak üzere 16 Temmuz sabahı itibarıyla kapanmıştır”
“27 Mayıs’ta başlayan darbeler 12 Eylül, 12 Mart, 28 Şubat ile devam etmiş ve milletimize büyük zararlar vermiştir.” diyen Süslü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yalnızca milletin evlatları değil bilakis demokrasi ve milli iradeye olan inançlarıyla Türk milleti karanlığa gömülmek istenmiştir. 27 Nisan E-Muhtırası, 15 Temmuz darbe girişimi ile uyandırılmaya çalışılan bu karanlık odaklar, aziz milletimizin 15 Temmuz gecesi gösterdiği kararlılıkla sekteye uğratılmış ve ilelebet engellenmiştir. Türkiye’de darbeler tarihi, bir daha açılmamak üzere 16 Temmuz sabahı itibarıyla kapanmıştır. Sahneye koyulmak istenilen oyunlara, Türkiye’ye diz çöktürmek istenen her eyleme karşı milletine ve hizmete sevdalı kadrolar ile Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, demokrasi düşmanlarına en büyük dersi vermiştir. Kişiler değişse de asırlardır süregelen oyunların farkında olan bizler halkımızla birlikte hak mücadelemizi sürdürmeye, ülkemizi her çeşit saldırıya karşı müdafaa etmeye devam edeceğiz. 17 Eylül karanlık gecesinin 60. yılında, surda bir gedik açarak nesillere yol veren, daha demokratik ve özgür bir ülkede yaşayabilmemiz için canlarını feda eden Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan başta olmak üzere, tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Demokrasimize ve irademize düşman olan şer odaklarını hiçbir zaman unutmayacağız.”