AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Nezihe Yalvaç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde Cumhur İttifakı belediye başkanları ile bir araya geldi.
Basına kapalı toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Çelik, belediye başkanlarıyla seçim sürecine ilişkin değerlendirmede bulunduklarını söyledi.
Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesi ve bu ittifakın Meclis’te en güçlü şekilde temsil edilmesi bakımından tüm arkadaşlarının yoğun faaliyet yürüttüğünü aktaran Çelik, belediye başkanlarının il başkanlıklarıyla koordineli şekilde sürekli olarak vatandaşlarla bir arada ve iç içe olduğunu belirtti.
Çelik, Cumhur İttifakı’nın vatandaşın taleplerini siyasette temsile dönüştüren bir yapı olduğunu ifade etti.
Karşılarında yer alan ittifakı eleştiren Çelik, şöyle konuştu:
“Her geçen gün karşımızdaki ittifakın belirginleşen sorunları, çatlakları ve vatandaşımıza dönük olarak ortaya koyduğu, bazı üyelerinin dillendirdiği, vatandaşımıza zarar vermeye dönük ortaya koyduğu siyasetler, herkesin önünde açık ve seçik bir şekilde ortaya çıkıyor. Halen en son Kandil’deki bir teröristin, adayların tartışılmasını bile yasaklaması karşısında, adayların hakkında bir tartışma yürütülmesinin kendileri açısından seçime zarar vereceğini ifade etmesi karşısında bile suskun kalabiliyorlar. Biliyorsunuz daha önce adayları ortaya çıktığı andan itibaren şu soruyu sormuştuk biz. Hiçbir suçlamada bulunmaksızın şuna bir açıklık getirmelerini söylemiştik, ‘Niçin sizin adayınız açıklandığı andan itibaren Kandil’deki teröristler biz bu ittifaka destek vereceğiz diyorlar?’ ve ‘Siz bunun karşısında niçin suskun kalıyorsunuz?’ İkincisi, bunların ‘Biz bu ittifakı desteklemek için terör eylemlerine ara veriyoruz.’ demesi karşısında niçin suskun kalıyorsunuz? Daha yakın zamanında ‘Biz kumar masasına mecbur ediliyoruz, noter masasına mecbur ediliyoruz.’ diyorsunuz. Ondan sonra masaya oturuyorsunuz. Bununla ilgili herhangi bir izahatta bulunmaksızın bu bahsettiğimiz terör yapılarının sürekli olarak ittifakınızın nasıl davranması gerektiği konusunda her gün yeni bir açıklama yapması karşısında suskun kalıyorsunuz.”
“Tutarsız ve samimiyetsiz bir yaklaşımın ortaya çıktığını görüyoruz”
Millet İttifakı’ndan, çeşitli partilerden aday olanlardan bazılarının söylemlerine de değinen Çelik, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi tabii ortaya çıkan bir tablo da şu, Millet İttifakı içerisinde çeşitli partilerden aday olanların bazılarının çıkıp da ‘Bizim burada ana amacımız, ana karşıtlığımız Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı olmaktır, dolayısıyla biz seçimleri kazandığımız zaman sadece iktidara gelmeyeceğiz, aynı zamanda cumhuriyeti yeniden kuracağız.’ gibisinden söylemlerde bulunması karşısındaki suskunluğunuzun sebebi nedir? Cumhuriyeti yıkıp yeniden kurmak nedir? Ya da açıkça terör örgütüne, terör örgütü diyemeyenler, hatta ‘Sırtımızı terör örgütüne yaslıyoruz.’ diyenlerin ‘Cumhuriyeti ve devleti yeniden yapılandıracağız, bundan sonrasında bu yapılandırma çerçevesinde yepyeni bir sayfa açacağız.’ demesinin alt maddeleri nelerdir?’ Siz bunlar karşısında niçin suskun kalıyorsunuz? Bu soruların cevabının vatandaşlarımız önünde açık ve net bir şekilde bütün berraklığıyla ortaya koyulması gerekmektedir. Çünkü burada esas olan şudur, eğer teröre karşı net bir duruş yoksa, terörle mücadele konusunda tam bir kararlılık yoksa, terör bir kırmızı çizgi olarak kabul edilmiyorsa o zaman demokrasinin alfabesinden bahsedilemez. Ama bolca demokrasi söylemini kullanıp arkasından terör örgütünün kullandığı dilin aynısını Cumhurbaşkanı’mıza, Cumhur İttifakı’na karşı kullanılarak yürütülen kampanyalar karşısında, bunu yürüten bazılarının söylemleri karşısında bu ittifaktan aday olmuş diğerlerinin ne söylediğini, ne düşündüğünü duymak herkesin hakkıdır. Bu çerçevede ortaya tutarsız, samimiyetsiz, aslında demokrasinin alfabesinden bahsetmek için gerekenleri yerine getirmekten uzak bir yaklaşımın ortaya çıktığını görüyoruz.”
“Yalan siyasetiyle de mücadele ettiğimizi biliyoruz”
Ömer Çelik, dünyanın bütün demokratik devletleri açısından terörün bir kırmızı çizgi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Terörle mücadele, demokrasinin korunması açısından en önemli kararlılıktır. Hem teröre destek veren söylemleri kullanıp arkasından da ‘Biz demokrasiyi destekliyoruz.’ demek, sadece vatandaşa yalan söylemektir. Dolayısıyla bugün biz aynı zamanda bir yalan siyasetiyle de mücadele ettiğimizi biliyoruz. Bu kararlılıkla, bu ülkenin demokrasisini, bu ülkenin uzun yıllar içerisinde verilmiş demokratikleşme mücadelesi içerisinde elde ettiği kazanımları bol demokrasi söylemi kullanıp ama arkasına terör örgütünün ortaya koyduğu birtakım amaçları gizleyerek yürümeye çalışanları engelleyecek şekilde bu kazanımları koruyacağız. 14 Mayıs seçimleri bu açıdan vatandaşımızın kararlılığını göstereceği, şimdiye kadarki demokratikleşmeyle ilgili, diğer alanlardaki Türkiye’nin büyümesiyle ilgili, kalkınmasıyla ilgili, kazanımlarımızı koruyacağımız güçlü bir mesajın inşallah milletimiz tarafından verileceği bir seçim süreci olacaktır. Bu çerçevede bütün arkadaşlarımız 14 Mayıs seçimlerine en güçlü bir şekilde büyük bir kararlılıkla hazırlanıyorlar. Bu çalışmalarımızı bu şekilde sürdürüyoruz.”