AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Türkiye’nin demografik güvenliği ile ilgili, haklı olarak, iyi niyetli olarak kaygılarını dile getiren vatandaşlarımız bu konunun takip edildiğini bilsinler, Türkiye’nin demografik güvenliği konusunda hassasiyetimiz yüksektir.” dedi.
Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.
Ömer Çelik, MKYK gündeminde, gençlik politikaları başta olmak üzere güvenlik, terörle mücadele ve sınır güvenliği konularının ele alındığını belirtti.
Filistinli gazeteci, Al Jazeera televizyonu muhabiri Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesini değerlendiren Çelik, “Kendisi Kudüs’ün kızı olarak anılıyordu, çeyrek asırdır dünyaya Kudüs’teki, Filistin’deki gelişmeleri duyurmaya çalışıyordu. Maalesef İsrail güçlerinin 2000’li yıllardan bu tarafa yaklaşık 55 Filistinli gazeteciyi öldürdüğü şeklinde bir rakam var. Uluslararası kamuoyunun bu konuda daha duyarlı olması gerekiyor. İsrail makamlarından da şeffaf ve güvenilir bir soruşturma yapılarak bunu gerçekleştirenlerin cezalandırılmasını talep ediyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin etrafındaki gelişmelere bağlı olarak Türkiye’yi itibarsızlaştırmak üzere kullanılan terör örgütlerine karşı kararlı operasyonlarını sürdürdüğünü ifade eden Çelik, “Türkiye, bu konuda tavizsiz ve sürekli sahada olma anlayışıyla terör örgütlerine hiçbir şekilde hareket alanı bırakmıyor, göz açtırmıyor.” dedi.
Ömer Çelik, son günlerde, göç meselesi, göçmenler, mülteciler, sığınmacılar üzerinden birtakım provokasyonlara şahit olduklarını belirterek şöyle devam etti:
“Özellikle de Türkiye’nin güçlü diplomatik süreçler yürüttüğü bir dönemde, turizm sezonunun da yaklaştığı bir dönemde bunların değişik bir yaklaşımla daha provokatif, daha kışkırtıcı bir yaklaşımla ele alındığını görüyoruz. Aslında bu tarz, Avrupa’da aşırı sağ tarafından birtakım ırkçı örgütler tarafından çok kullanılan bir tarzdır. Ama bunu da Türkiye’nin içerisine tercüme ederek Türkiye’nin içerisinde bir siyasi ayrışma, kamplaşma, bir provokasyon unsuru haline getirmeye çalışanların olduğunu görüyoruz. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki Türkiye’nin bir göç yönetimi konusunda hem tecrübesi hem de bir politikası vardır. Düzensiz göç ile etkili bir şekilde mücadele edilmektedir. Bir yandan sorunun kaynağında çözüm aranmaktadır, etkili sınır güvenlik tedbirleri söz konusudur. Birilerinin dediği gibi, ‘Sınırlarımız yol geçen hanına döndü.’ gibisinden bir yaklaşım, hem Türk Silahlı Kuvvetlerine hem de Emniyet ve Jandarma teşkilatımıza dönük bir iftiradır.”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sığınmacıların geri gönderilmesine ilişkin, şunları kaydetti:
“Bu geri dönülen bölgelerin, herhangi bir şekilde bu insanlar için bir ölüm tehdidi teşkil etmemesi lazım. Türkiye büyük bir devlettir, milletimiz büyük bir millettir, herhangi bir şekilde bu insanları ölüme terk etmek gibisinden bir yaklaşım içerisinde olamayız. Katillere bunları teslim etmek gibi bir yaklaşım içerisinde olamayız. Nitekim ama bunun ötesinde vatandaşlarımızın haklı olarak bize ilettikleri göçmenlerle ilgili birtakım asayiş sorunları, birtakım başka sorunlar olduğu zaman bunlara en etkili şekilde müdahale edilmektedir. Son zamanlarda bazen bu sosyal medyada görüyoruz, bütün vatandaşlarımızdan istirhamımız şudur, hiçbir şekilde bir yerde yanlış bir şey, olumsuz bir şey olduğu zaman vatandaşlarımız lütfen kendileri müdahale etmesinler, istenmeyen birtakım durumların ortaya çıkması, birtakım yanlış anlaşılmalar söz konusu olabilir veya gerçekten müdahale edecek bir durum olur, buna müdahale edecek kimseler emniyet görevlileridir ve güvenlik güçlerimizdir.”
Çelik, Türkiye’de sığınmacı olarak bulunanların sonsuza kadar kalmayacaklarını, günü geldiğinde, güvenli bölgeler ortaya çıktığında gideceklerini aktararak “Şimdi o tip bölgelerde briket evlerin yapılması, altyapının kurulması ile zaten gönüllü ve onurlu bir şekilde bu geri dönüşlerin sağlanması gerçekleştiriliyor.” dedi.
“Türkiye’nin demografik güvenliği konusunda hassasiyetimiz yüksektir”
Türkiye’nin sığınmacıları gönüllü ve onurlu bir şekilde kendi ülkelerine gönderecek bir politikası, mekanizması ve çalışmalarının bulunduğunu anlatan Çelik, şunları söyledi:
“Bugün söylediğimiz, diğerlerinin söylediği şekilde, ‘Hadi otobüslere dolduralım, gönderelim’ şeklinde insanları katillere teslim edecek bir yaklaşım asla söz konusu olmayacaktır. Türkiye’nin demografik güvenliği ile ilgili, haklı olarak, iyi niyetli olarak kaygılarını dile getiren vatandaşlarımız da bu konunun da takip edildiğini bilsinler, Türkiye’nin demografik güvenliği konusunda hassasiyetimiz yüksektir. Herhangi bir şekilde Türkiye’nin demografik güvenliğini riske atacak, birilerinin, ‘Her bir göçmenin şu kadar çocuğu olursa, bunların hepsinin şu kadar çocuğu olursa, şu kadar zaman sonra Türkiye’nin şu kadarı vatandaşımız olmayanlardan olacak.’ gibisinden hayali, kışkırtıcı hesapları asla doğru değildir. Demografik güvenliğimizi de dikkate alan, değerlendiren bir politikamız her zaman vardır.”
Ömer Çelik, Ermenistan ile normalleşme sürecini yakından takip ettiklerini de belirterek “Ama son zamanlarda yine bu Ermeni diasporası içindeki bazı lobilerin bunu sabote etmek için de özel bir gayret içerisinde olduğunu görüyoruz, bunları takip ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Türkiye ile Ermenistan arasında Viyana’da yapılan normalleşme süreci üçüncü görüşmelerinin Büyükelçi Serdar Kılıç ve Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan arasında yapıldığını hatırlatan Çelik, “Şimdiye kadar bu görüşmeler yapıcı bir çerçevede, normalleşmenin sağlanmasına dönük olarak hedef odaklı bir şekilde ilerliyor. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı’mızla, Sayın Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in buradaki iradesinde bu yöndedir bölge barışı açısından.” diye konuştu.