AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Bir oyla 2023’te Türkiye Yüzyılı’na imza atacaksınız. Dolayısıyla ‘İlk Oyum Erdoğan’a İlk Oyum AK Parti’ye’ demek bunu gerçekleştirdiğiniz anda Türkiye Yüzyılı’na imza atmak demektir. Şimdi biz Adana’dayız, Yüreğir’deyiz, ilk defa oy kullanacak genç kardeşlerimizle beraberiz. CHP yöneticileri gibi İngiltere’nin, Amerika’nın sokaklarında hamburger aramıyoruz.” dedi.
Çelik, AK Parti İl Gençlik Kolları tarafından Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen “İlk Oyum Erdoğan’a İlk Oyum AK Parti’ye” programında, kentte bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Toplantı salonuna girerken çok güzel hazırlanmış bir çadır tünelden geçtiğini aktaran Çelik, “O tünelin içerisinde görüyorsun ki buraya girerken önce eski Türkiye’ye giriyorsun, tünelin ilk kısmında, krizler, kaoslar ve karanlık. Sürekli neyin başarılamadığına, neyin kötü yapıldığına dair sayfalar dolusu haber. Ondan sonra çadır tünelin ikinci kısmına giriyorsun, tam buraya girmeden evvel müthiş eser siyaseti ve zihniyet devrimi, Türkiye’nin her alanda ilerletildiği, büyütüldüğü büyük siyasi projelerin ortaya koyulduğu bir görüntü. Üçüncü olarak da bu salona giriyorsun. Türkiye Yüzyılı’nda neler yapacağımızı, kimlerle yapacağımızın toplantısı.” diye konuştu.
Gençler tarafından hazırlanan ve üzerinde “Tık oyumu atıyorum modumu yakalıyorum” yazan afişe değinen Çelik, “Aslında başta da söyleyeceğimiz bu, sonda da söyleyeceğimiz bu. Nihayetinde büyük krizlerle, sıkıntılarla boğuşmuş bir Türkiye tablosundan bugün 2023’e, Türkiye Yüzyılı’na bakan bir Türkiye tablosu. Yine iktidara ilk geldiğimizde sizin gibi genç arkadaşlarımız, o zamanın gençleriyle çıkılan yolda elde edilen başarılarla gerçekleşti.” değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir siyasi vizyon ortaya koyarak Türkiye’nin eser siyaseti anlamında çok büyük işlere imza attığını, ülkenin büyük eserlerle, hizmetlerle buluştuğunu belirtti.
Ömer Çelik, bu eser siyasetinin Türkiye’nin bütün altyapısını, üstyapısını Türkiye Yüzyılı dedikleri büyük atılıma, vizyona hazır hale getirdiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Eser siyasetiyle altyapı ve üstyapı sorunlarını çözmüş bir Türkiye tablosu, artık önümüzdeki yüzyıla damga vurmaya hazır. Daha önce ‘İlk Oyum Erdoğan’a İlk Oyum AK Parti’ye toplantılarında buluştuğum genç arkadaşlara söyledim. 99 yıl önce 28 Ekim tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz’ demişti. 99 yıl boyunca Türkiye muasır medeniyet seviyesini yakalama konusunda büyük mücadeleler verdi. Zor günleri milletimizin iradesiyle, gücüyle Cumhuriyetimizin birikimleriyle, demokrasimizin gücüyle hep beraber atlattık. Tam 99 yıl sonra yine bir 28 Ekim’de Sayın Cumhurbaşkanımız, 29 Ekim’in arifesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ufkunun, Türkiye Yüzyılı’yla buluşacağını ilan etti. Türkiye Yüzyılı toplantısında ne gördük? Krizlerle aşağı çekilen çeşitli kaos ve yıkım siyasetleriyle sendeletilen, darbeler ve vesayet politikalarıyla sürekli geriye itilen ve muasır medeniyet seviyesini yakalama mücadelesinde ulaştığı her kazanımın, ulaştığı her seviyenin darbelerle, siyasi suikastlarla, başka provokasyonlarla elinden çalındığı bir Türkiye tablosundan artık muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma idealini gerçekleştirebilecek, her donanıma kavuşmuş bir Türkiye. Kuşkusuz Cumhuriyetimiz hiçbir zaman yaşlanmıyor. Yüzüncü yaşına girerken de sadece yaş almış olacak, genç ve dinamik bir Cumhuriyet olarak Türkiye Yüzyılı’nı kucaklayacak.”
“Bir oyla 2023’te Türkiye Yüzyılı’na imza atacaksınız”
Cumhuriyetin büyük bir değer olduğunu, bunun en çok gençlere yakıştığını belirten Çelik, “Her kesimden vatandaşımız için, Cumhuriyetimiz büyük bir değerdir ama Cumhuriyet en çok size yakışır, en çok gençlere yakışır. En çok gelecek sene ilk oyunu kullanacak kardeşlerimize yakışır.” dedi.
Çelik, ilk defa oyunu kullanacak ya da daha önce oy atmış olsa da 2023’te de oy kullanacaklara şöyle seslenerek, şöyle devam etti:
“Bir oyla 2023’te Türkiye Yüzyılı’na imza atacaksınız. Dolayısıyla ‘İlk Oyum Erdoğan’a İlk Oyum AK Parti’ye’ demek bunu gerçekleştirdiğiniz anda Türkiye Yüzyılı’na imza atmak demektir. Şimdi biz Adana’dayız, Yüreğir’deyiz, ilk defa oy kullanacak genç kardeşlerimizle beraberiz. CHP yöneticileri gibi İngiltere’nin, Amerika’nın sokaklarında hamburger aramıyoruz. Yüreğir’in simidini yiyoruz, Adana’nın çayını içiyoruz ve 2023’e hep beraber yürüyoruz. Muhalefetin ne yaptığı bizi ilgilendirmez ama birisinin Sayın Kılıçdaroğlu’na hatırlatması gerekiyor. Bu seçim Londra’da, New York’ta, Amerika’da olmayacak. Bu seçim Türkiye’de olacak. Sürekli olarak adaylığını ilan eden, adaylığını ilan etmek için çeşitli kulisler, açıklamalar yapan birisinin sürekli olarak yabancı devletlerin sokaklarında çeşitli binaların önünde poz vermesi ya da Türkiye’de yatırımcılara karşı bir husumet politikası güderken ‘ben yabancı yatırımcı arıyorum’ diyerekten bu kadar uzak mesafelerde boş hayaller peşinde koşması da ibretlik bir durumdur. O sebeple hiçbir şekilde Türkiye’nin önüne koyacak bir siyasetleri, vizyonları olmadan sadece AK Parti, Cumhur İttifakı, Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden bir siyasi çıkış arıyorlar. Biz onların bu gidişatından şunu anlıyoruz ki bunların adaylarını ne zaman açıklayacakları belli olmuş. Bunlar inşallah 2023’te seçimler olduktan sonra temmuz veya ağustos ayı gibi adaylarını açıklayacaklar.”
Çelik, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gaziantep’te eser siyasetinde yeni aşamalara imza attığını söyledi.
Cumhurbaşkanı’na, AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na karşıtlık üzerinden siyaset yapanların tek gündeminin olduğunu belirten Çelik, “Altılı masanın bir sonraki toplantısı kimde olacak? Kimler yeni kağıtları hazırlayacak, yeni açıklamalar yapacak? Şimdiye kadar Türkiye’nin siyasetine yön veren, Türkiye’deki siyasi gidişatı kucaklayan, milletin taleplerine cevap veren herhangi bir açıklamaları olmadı. Şimdiye kadar Türkiye’nin özlemlerini ifade eden Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yaşında Türkiye Cumhuriyeti’nin önünde bir ufuk koyan bir vizyon koyan herhangi bir açıklamaları olmadı. Sadece neye karşı olduklarını söylüyorlar. Millete ne bir zihniyet devrimi ne de eser siyaseti kazandırma anlamında verebilecekleri hiçbir şey yok, şimdiye kadar olmadı. Bir yıldan fazla bir zamandır toplantıları herkes izliyor, izlenen bu toplantılarda ortaya çıkan herhangi bir tablo yok. Bu süre içerisinde Türkiye, Cumhurbaşkanımız liderliğinde dış politikadan iç politikaya kadar bütün dünyanın gündeminde olan bu büyük siyasete imza atmaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
“Uyuşturucuyla mücadele çok güçlü bir şekilde yürütülüyor”
Çelik, Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucuyla ilgili iddialarına ilişkin şöyle konuştu:
“Adana’mızda, Türkiye’nin her tarafında uyuşturucuyla mücadele çok güçlü bir şekilde yürütülüyor. Gençlerimizi zehirlemeye çalışan bu zehir tacirlerine en net ve sert cevaplar, hukuk içerisinde polisimizin, jandarmamızın mücadelesiyle veriliyor. Ama çıkmış Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Türkiye’de cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti yapıyorlar’ gibisinden bir siyasi ahlaka yakışmayan, sorumsuzca, güvenlik güçlerimize iftira atan bir açıklama yapıyor. Bu derece sorumsuzca konuşan, Türkiye’nin yönetimine talip olduğunu iddia eden birisinin, bu derece savruk açıklamalarla, başka merkezlerde pişirilmiş açıklamaların tercümanlığını yapar duruma düşmesi de kendisi için vahim bir durumdur.
Türkiye’nin, terörle mücadele çalışmalarını anlatan Çelik, şunları kaydetti:
“Türkiye, sınırına yaklaşmış terör örgütlerine operasyon başlattığı zaman bunlar, ‘Bu terör örgütlerinden bize tehdit gelmez’ derler. Tehdit geldiğinde tekrar mücadele etmek için teskereye ihtiyacınız olduğunda bu teskereye ‘Hayır’ oyu verirler. Mavi, kara, gök vatanımızda verdiğimiz bu mücadele karşısında hiçbir şekilde onları yanımızda görmeyiz. Geçmişte, Türkiye’de hangi meseleyi çözmek istediysek bunlar o meseleleri sistem tartışması yerine bir rejim tartışmasına çevirerek Türkiye’de askeri ya da yargı vesayetini kışkırtmaya çalıştılar. Milletin, sizden önceki gençlerin sandıkta verdiği oyları daha sonra siyasi süreçler içerisinde gasbetmeye çalıştılar. O sebeple verdiğimiz mücadelenin en önemli kısmı, sandıkta verilen oyların devlet yönetimine birebir yansıması, yani bir zihniyet devriminin gerçekleşmesi mücadelesidir. Sandık üzerinde kimsenin vesayet kuramaması, kimsenin sandığın neticelerini yanlış yönlendirememesi mücadelesidir.”