AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, dün Mersin’de bir grup gazeteciye yaptığı açıklamaları değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu’nun, “Anayasa yazmak için önce parlamenter sisteme geçilmesi lazım” yönündeki açıklamasına ilişkin Akbaşoğlu, tam tersine bir durumun bulunduğunu; parlamenter sisteme geçmek için anayasa yazmak ve anayasa değişikliğini sağlamak gerektiğini belirtti.
Akbaşoğlu, bugün yürürlükte olan anayasanın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni, bir başka ismiyle başkanlık sistemini öngördüğünü ifade ederek, “Sayın Kılıçdaroğlu’na hatırlatmak isteriz ki; parlamenter sisteme geçmek için önce anayasayı değiştirmek gerekir. Şu an ‘Anayasa yazmak için önce parlamenter sisteme geçilmesi gerekir’ sözünün, herhangi bir hükmü yoktur.” dedi.
Bazı partilerin, “güçlendirilmiş parlamenter sistem” için toplantı düzenlediğine işaret eden Akbaşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Parti temsilcileri bir araya gelmek suretiyle parlamenter sistemle ilgili çalışmalarını ortaya koydular ancak kamuoyuna bugüne kadar hiçbir açıklamada bulunmadılar. Niçin bulunmuyorlar? Bu calibi dikkattir. Zira çok zorlanıyorlar. ‘İyileştirilmiş veya güçlendirilmiş’ demek suretiyle zayıf ve kötü olduğunu kabul ettikleri eski sisteme geri dönmenin zorluğunu biliyorlar. Hem Mecliste hem de milletin ekseriyetinin çoğunluğunun kabulüne dönük bir netice alamayacaklarını düşündükleri için acaba nasıl eskiyi allayıp pullayarak millete bunu takdim edebilirizin arayışı içindeler. Onun için zorlanıyorlar. Milletin yetkisini elinden almak için bir araya gelmiş bulunuyorlar.”
“Peki başbakan partili olabilecek mi olamayacak mı?”
Muhalefetin, “Cumhurbaşkanı partili olmamalı” ifadelerine dikkati çeken Akbaşoğlu, yürürlükteki anayasada buna imkan olduğunu söyledi.
Muhalefetin teklif ettiği parlamenter sistemde, “Yürütmenin başı partisiz olmalı” sözünün nasıl gerçekleşeceğini soran Akbaşoğlu, parlamenter sistemde iki baş bulunduğunu; birinin cumhurbaşkanı, diğerinin başbakan olduğunu anımsattı.
Akbaşoğlu, “(Cumhurbaşkanı partisiz olmalı) diyorlar. Peki başbakan partili olabilecek mi olamayacak mı? Yürütmenin başı sıfatıyla başbakan partili olabilecek mi olamayacak mı? Bunun açıklanması gerekir. Cumhurbaşkanını, sizin önerdiğiniz sisteme göre kim seçecek? Millet doğrudan kendisi mi seçecek, milletin seçtiği milletvekillerinin oluşturduğu parlamento mu seçecek? Doğrudan demokrasiden dolaylı demokrasiye mi geçişi öngörüyorsunuz? Milletin, cumhurbaşkanını, yürütme organını doğrudan belirleme yetkisini elinden almak mı istiyorsunuz? Cumhurbaşkanı ve başbakan arasındaki münasebeti nasıl oluşturacaksınız, arada çatışmamanın garantisi nedir?” sorularını yöneltti. Akbaşoğlu, çift başlı yönetimde bugüne kadar hep çatışma gördüklerini dile getirdi.
“Bu beyanlar açık ve seçik olarak tutanaklarda ortadadır”
Akbaşoğlu, Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup olmayacağına yönelik soruya, “YSK’nın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını reddedeceğini düşünmüyorum. ‘Hikmet buyurdunuz, zaten adaysınız, sormaya gerek bile yoktur.’ diyecektir. Erdoğan ister 5, ister 50 sefer cumhurbaşkanlığına aday olabilir ama Erdoğan da ekibi de biliyor ki gidecekler.” şeklinde verdiği yanıtı değerlendirdi. Akbaşoğlu, şunları kaydetti:
“Bir şaibe oluşturma girişiminde bulunmuş. Bunun altlığını oluşturmaya dönük, belirli bir zamandan beri kamuoyuna açıklamalar yapıldığına şahitlik ediyoruz. Ben Anayasa Komisyonu üyesi olarak yeni anayasa değişikliğine ilişkin 2016 ve 2017 yıllarında çalışmaların içinde bulundum. Hem komisyonda hem de Genel Kurulda hiçbir muhalefet temsilcisi, cumhurbaşkanının ikinci kez aday olamayacağına dair en ufak bir şey söylemedi. O gün parlamenter sistem yürürlükteydi, parlamenter sisteme göre seçilmiş bir cumhurbaşkanı vardı. Anayasa değişikliği çalışmaları esnasında gerek komisyonda gerek Genel Kurulda bütün muhalefet temsilcileri dediler ki; ‘Siz getirdiğiniz bu değişiklikle, mevcut cumhurbaşkanı dahil olmak üzere aday olabilecek bütün cumhurbaşkanlarına yeni sistemde teorik olarak 14 yıl cumhurbaşkanlığı yapabilme imkanı getiriyorsunuz.’ Bu beyanlar açık ve seçik olarak tutanaklarda ortadadır. Şimdi mızıkçılık peşindeler. 367 hukuk katliamının altlığını oluşturma peşindeler. Niye? Çünkü yapılan bütün kamuoyu yoklamalarında Sayın Cumhurbaşkanımızın açık ara önde, lider olduğu görülüyor. Hakikaten korku sarmış kendilerini. Geliyor gelmekte olan. Haziran 2023’te milletimiz, Cumhurbaşkanı’na güvenini tazeleyecek ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha Cumhurbaşkanı seçecek. Ancak aday olmaması yönünde birtakım girişimlerde bulunulduğu görülüyor. Şimdiden bunun zemini hazırlanıyor. En kötü ihtimalle nasıl şaibeli bir adaylık süreci oluşturabilirizin hem psikolojik hem de kendilerince uydurma 367 kararları çerçevesinde birtakım zeminler hazırlığı da görülmekte.”
“Bir şaibe oluşturma peşindeler”
Kılıçdaroğlu’nun “Siyasi cinayet kaygım var.” sözüne de değinen Akbaşoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu, bir infial stratejisi güttüğünü beyan ediyor. Ön almak için de aynı mantaliteyle birtakım beyanlarda bulunuyor. Nasıl birtakım planlar içerisinde oldukları, düşüncelerinin arka planında net görünüyor. Kendi yaptıkları ve yapmayı planladıklarını iktidara yamamaya çalışıyor. Bu konuda bir gerginlik stratejisi çerçevesinde erken seçimi nasıl zorlayabilirizin peşindeler. Çünkü 2023 Haziran’ına kadar yamalı bohça ittifakının dikişlerini patlatmadan götürebilmek zor görünüyor. Bu sebeple de tehlikeli sularda yüzmeye başlıyor. Bu manada siyasi cinayetler ve başka birtakım cümleler kurarak tehlikeli sularda yüzmeye çalışıyor. Herkesin centilmen, demokrat olması, milletin iradesine saygı göstermesi lazım.” yorumunu yaptı.
Akbaşoğlu, Anayasa’nın 116. maddesinde, “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.” hükmünün yer aldığını hatırlattı.
AK Parti’li Akbaşoğlu, “Tamamen saptırarak, yorumlayarak, ‘Bir daha aday olamaz’ diyerek, parlamenter sistemdeki birinci dönemi ve ondan sonra cumhurbaşkanlığı sisteminde seçilmeyle beraber iki dönem olarak zikredip, ‘Meclis ikinci döneminde erken seçim kararı alırsa üçüncü kez aday olabilir’ şeklinde yorumlayarak, milletimizin kafasını karıştırarak, hukuka aykırı yaklaşımlarda bulunarak erken seçim talebini gündeme getirmelerinin altında yatan sebep buydu. Ancak bu oyuna gelinmediği görülünce, ‘Bir daha aday olabilir mi olamaz mı?’ tartışmasını başlatarak, bir şaibe oluşturma peşindeler.” diye konuştu.
Yeni sistemin, yeni bir hukuki statü oluşturduğunu vurgulayan Akbaşoğlu, “2017 Nisanı’ndan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devreye girmiştir. 2017’den sonra yeni sisteme göre herkes iki kez cumhurbaşkanı adayı olabilir. Eğer ikinci döneminde Meclis, erken seçim kararı alırsa, bir daha adaylığı da söz konusu olabilir. Ancak cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis’i feshederek, cumhurbaşkanlığıyla beraber seçimlere gidilmesi durumunda cumhurbaşkanı adayı olamaz.” bilgisini verdi.