AK Parti Amasya Milletvekili Hasan Çilez, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, iktisadi büyüme ve kalkınmanın sürdürülebilir olmasının en önemli dinamiklerinden birisinin iyi eğitilmiş, ülke gerçeklerini bilen ve ülkesinin geleceğine pozitif katkı yapmaya motive olan bir gençliğin yetiştirilmesiyle mümkün olacağını, böylelikle de iktisadi kalkınma ve büyümenin sürdürülebilir kılınabileceğini belirtti.
Batı dünyasının “bireyselcilik” ve “bencillik” olgularını toplumlara empoze ettiğini, bunun da önemli bir problem olduğunu dile getiren Çilez, “Batıda yok olmaya yüz tutan aile kavramı, bizi onlardan ayıran en önemli değerlerimizin başında gelmektedir. Türk milleti için aile kutsaldır. Anne babaya itaat ve kardeşlerimize olan sevgimiz ile aile içi hiyerarşik düzenimiz çok önemlidir. Bu düzen bozulursa aile kurumu yok olmaya başlar. Aile olgusu bittiğinde ise çarpık ilişkiler ile düzensiz hayat batıyı esir aldığı gibi, bizleri de esir alır.” diye konuştu.
Bilim adamlarının son zamanlarda “X, Y, Z kuşağı” tanımlarının bulunduğunu aktaran Çilez, bazı siyasi yapıların bu konuyu köpürtmelerinin, aile bireylerinin birbirlerine bakışını ve ailenin hiyerarşik yapısını tehdit eder hale geldiğine dikkati çekti.
X, Y ve Z’nin problemlerde bilinmez ifadeler olarak kullanıldığını, değişik formüllerle de bu bilinmezlerin çözülmeye çalışıldığını anımsatan Çilez, şunları söyledi:
“Aile içindeki bireyleri yaşlarına göre X, Y, Z kuşağı olarak tanımlarken aslında bir hatanın da esiri oluyoruz. Aile bireylerini anneyi babaya, evlatlarını da ebeveynine karşı bilinmez kılıyoruz. Ortaya bir problem, sorun ile çıkıp bunu çözelim diyoruz. Çözümü de çatışma ile sonlandırıp birbirimizi anlamamakla itham ediyoruz. Böylece içinden çıkılmaz bir hal ortaya çıkıyor. Ailenin hiyerarşik yapısı önce saygılı olmayı gerektirir. Saygı sonrası fedakarlık ailenin vazgeçilmez unsurudur. Sorumluluk duygusu ailenin işleyişini sağlar.”
Çilez, “Sen X’sin, sen Y’sin, sen Z’sin diye anne baba ile evladın arasına duvarlar örersek hiyerarşik düzeni bozar, ben merkezli düşüncenin önünü açarız. Saygıyı yok eder, fedakarlığı bilmez ve sorumluluktan uzak, sorumsuz bireyler oluruz. Sevgiyi ise başka yerlerde ararken savrulur gideriz. Aile düzeni sarsılır, toplumun düzeni bozulur. Formül, ailenin birliğindeki temel unsurlarda yatıyor. Saygı, fedakarlık, sorumluluk ve sevgiden oluşan bu unsurlara bağlı olmamız hayati önem taşımaktadır.” dedi.
Siyasi hedefler için kuşak çatışmasını körüklemenin, bu çatışmaları derinleştirmenin, bir evlada ve anne babasına yapılacak en büyük kötülük olduğuna işaret eden Çilez, çocukların bencillik ve bireyselcilik ile zehirlenmemesini istedi.