AK Parti’li Kavakcı Kan, milletvekilliği düşen Gergerlioğlu’nun kendisini Merve Kavakcı ile kıyaslamasına tepki gösterdi

AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan, hakkında mahkemece verilen kesinleşmiş cezaya ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Genel Kurulda okunarak milletvekilliği düşen HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun, kendi durumunu, 1999 yılında başörtülü olduğu için Mecliste yemin etmesine izin verilmeyen Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakcı’ya benzetmesine tepki gösterdi.

AA muhabirine konuşan Ravza Kavakcı Kan, HDP’nin, özellikle Gergerlioğlu’nun, ablası Merve Kavakcı’nın ismini devamlı gündeme getirdiğini belirtti. Bunun yansımalarının da kendisini hayrete düşürdüğünü ifade eden Kan, HDP’li Gergerlioğlu’nun, kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğunu, terörü desteklediğine mahkeme karar verdiği için böyle bir durumun yaşandığını vurguladı.

Merve Kavakcı’nın 2 Mayıs 1999’da Fazilet Partisi’nden milletvekili seçildikten sonra başörtülü olduğu için Türkiye Büyük Millet Meclisinde yemin etmesinin engellendiğini hatırlatan Kan, “Gayri medeni bir muameleye tabi tutulmuştu. Dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı onu, ‘istenmeyen insan’ ilan etmişti. ‘Bu kadına haddini bildirin’ talimatına maruz kalmıştı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en korkunç siyasi linçlerinden bir tanesine tabi olmuştu ve vatandaşlıktan çıkarılmıştı.” diye konuştu.

Gergerlioğlu’nun bu konuyu sürekli gündeme getirdiğini belirten Kan, “Gergerlioğlu, teröre, PKK terör örgütünün, Kürt, Türk kardeşlerimize, kadınlara, çocuklara yaptıkları karşısında tek kelime laf etmemiş, FETÖ söylemlerini sürekli Meclis kürsüsünden ifade etmiş, ‘Merve Kavakcı’ diyor. ‘Merve Kavakcı’ ismini terör örgütü PKK savunucuları ağzına almasın.” ifadelerini kullandı.

“Vatandaşlıktan çıkarılması bahane edilerek, milletvekilliğinin düştüğü iddia edildi”

Ravza Kavakcı Kan, “Gergerlioğlu’nu destekleyen CHP zihniyeti, o dönemde ‘dışarı’ diye alkışlayan zihniyet, 22 senedir sesi çıkmayanlar şimdi ‘Merve Kavakcı’ya da yapılmıştı, Gergerlioğlu’na da yapılıyor’ diyor. ‘Merve Kavakcı, büyükelçi’ diye bir de ekleme yaparak, ‘Ona bir daha had bildirebilir miyiz?’ diyorlar. Böyle bir şey asla kabul edilemez. Merve Kavakcı isminin bu şekilde zikredilmesinden rahatsızım. Bilinçaltında Merve Kavakcı’ya had bildirmeye doyamamış olanların, iki yüzlülük yaparak, onun ismini kullanmasını şiddetle kınıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Kan, şöyle devam etti:

“Ablam Merve Kavakcı Meclis’e yemin etmek için geldiğinde hakkında herhangi bir mahkeme kararı ve hüküm yoktu. Türkiye Büyük Millet Meclisine başörtülü olarak girdiği için o dönemin Başbakanı Ecevit, ‘Türkiye’de hanımların giyim kuşamına, başörtüsüne özel yaşamlarına hiç kimse karışmıyor ancak burası hiç kimsenin özel yaşam mekanı değildir. Burası devletin en yüce kurumudur. Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu kadına haddini bildirin.’ ifadelerini haykırdı. Cumhurbaşkanı Demirel ‘ajan provokatör’ diye iftira attı. Had bildirmeye bir kılıf bulunması lazımdı. Merve Kavakcı’ya ‘had bildirilmesi’ talimatı da en yüksek makamdan verilmişti. Sonradan kimseye uygulanmayan, kullanılmamış bir kanun maddesi cımbızla çekildi ve vatandaşlıktan çıkarıldı. Vatandaşlıktan çıkarılması bahane edilerek, milletvekilliğinin düştüğü iddia edildi. Merve Kavakcı hakkında başörtülü Meclis’e girdiği için bazı davalar açıldı ama beraat etti. Gergerlioğlu’nun ifadelerinde orada da bir mantıksızlık var. Gergerlioğlu, kendisine kimliğinden, inancından, görüşlerinden dolayı bir had bildiriliyormuş gibi olayı saptırarak, duygu sömürüsü yapıyor.”

“FETÖ’cüler başörtüsünü istismar etmek istiyorlar”

FETÖ’nün mağduriyet oyunlarının burada da görüldüğünü vurgulayan Kan, FETÖ’nün 28 Şubat sürecinde kimin yanında durduğunu herkesin çok iyi hatırladığını söyledi.

FETÖ’nün ABD’de de Türkiye’de de başörtüsü konusundan uzak durduğuna dikkati çeken Kan, “FETÖ, kendi emrinde olanlara başlarını açmasını emretmesinin ötesinde, başörtüsü mücadelesi yapanların da karşısında duruyordu. Amerika’da farklı üniversitelerde davetli olarak gittiğinde ablam Merve Kavakcı defaatle yaşamıştır. Çünkü FETÖ’cüler orada da engel olmuştur. Orada başörtülü olanları hiçbir zaman ön plana çıkarmamıştır. FETÖ teknikleri burada devreye giriyor. Şimdi hapishanedeki başörtülü insanlardan bahsediliyor. Başörtülü gözaltına alınanlardan bahsediliyor. Başörtülü oldukları için değil, FETÖ terör örgütü üyesi oldukları için hapishanedeler. Şimdi başörtüsünü ağızlarından düşürmeyen o insanlar, başörtülü kızlar yerlerde sürüklenirken neredeydiler? Şu anda iktidarın da özgürleştirmiş olduğu başörtüsünü kullanan onlar. FETÖ’cüler başörtüsünü istismar etmek istiyorlar.” yorumunu yaptı.

“Kavakcı olayında had bildirenlere sahip çıkan ABD, AB, Gergerlioğlu’nun kara kaşı kara gözü hatırına mı üzülüyor?”

Gergerlioğlu’nun, Merve Kavakcı’yı örnek göstererek yaptığı açıklamaların, bu olaylarla paralelliğine işaret eden Kan, “Gergerlioğlu’nun kendini ifade ediş tarzı ve olayı yansıtması Merve Kavakcı üzerinden.” dedi.

Merve Kavakcı’nın daha birkaç sene evveline kadar milletvekili sayılmadığını, daha önce seçilmiş milletvekilleri arasında isminin bile olmadığını anlatan Kan, hala Meclis’te ‘Merve Kavakcı’ ismi geçtiğinde rahatsız olan milletvekilleri olduğunu söyledi.

Bu işin ilginç bir de uluslararası boyutu bulunduğunu dile getiren Kan, “ABD ve AB’nin HDPli Gergerlioğlu’na sahip çıkışı bile yeterince açıklayıcı. Bu olay, Kavakcı olayı ile benzeştirilemez. Kavakcı olayında sessizliğe gömülmenin ötesinde adeta had bildiricilere sahip çıkan ABD, AB, Gergerlioğlu’nun kara kaşı kara gözü hatırına mı üzülüyor? Bağrışanların safında kimler var, ona da bakmak lazım.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.