TBMM Genel Sekreterliğine gelen Kurtulmuş, “Anayasa’nın 94. ve TBMM İçtüzüğü’nün 10. maddesi uyarınca, 28. Dönem ilk devre Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına aday olmak istiyorum” yazılı dilekçesini, Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu’na verdi.
- AK Parti İstanbul Milletvekili Kurtulmuş, TBMM Başkanı adayı gösterildi
Kurtulmuş’a, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ve AK Parti Grup başkanvekilleri Özlem Zengin, Muhammet Emin Akbaşoğlu, Abdulhamit Gül, Leyla Şahin Usta ve Bahadır Yenişehirlioğlu eşlik etti.
Başvuru sonrasında gazetecilere açıklamada bulunan Kurtulmuş, dün de AK Parti ve MHP grubunun kendisini TBMM Başkanlığına aday gösterdiğini anımsattı.
Bugün de prosedürün tamamlanması için kendisinin şahsi dilekçesini verdiğini belirten Kurtulmuş, “Bundan sonra söz, TBMM’deki çok değerli 600 milletvekilindedir. Meclis’teki oylamalar sonucunda TBMM yeni başkanını seçecektir.” ifadesini kullandı. Kurtulmuş, Türkiye Yüzyılı vizyonu kapsamında Meclis’i çok önemli gündemlerin beklediğini dile getirdi.
Türkiye Yüzyılı’nın hedeflerinin gerçekleştirilmesi için TBMM’nin üzerine düşen sorumluluğu büyük bir hassasiyetle yerine getireceğini vurgulayan Kurtulmuş, “28. Dönem’in, tarihi döneme şahitlik edecek bir Meclis olacağına inanıyorum. İnşallah, demokratik teamüllere uyarak, demokrasinin standartlarını daha da yükselterek, Meclis üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Meclis, Türkiye’nin milli hedeflerini gerçekleştirmek için güçlü adımların atılmasına yasama alanında gayret edecek ve bunu gerçekleştirecektir.” diye konuştu.
Bir soru üzerine, Meclis’te siyasi partileri ziyaretinin, bir nezaket ziyareti olacağına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bu bir nezaket ziyaretidir. Tabii bu nezaket ziyaretinin tamamlanması da gerçekten demokratik olgunluk bakımından önemlidir. Siyasi partiler olarak parlamentoda çok farklı fikirlerimiz olabilir. Türkiye’nin geleceğine ilişkin farklı projelerimiz olabilir. Ama diyalog içinde birbirimizle ortak zeminlerde karar alarak, ortak zeminlerde bu mücadeleyi sürdürerek yolumuza devam edelim. Biz, bir dostluk ve kardeşlik elini uzatmak bakımından da bu ziyaretleri gerçekleştireceğiz. Bunun, nihayetinde bir nezaket ziyareti olduğunu, bir kere daha ifade etmek isterim.”