Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, Akbank’ın yeni dönem strateji ve hedeflerinin açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, Akbank’ın yüzde 100 Türk sermayeli bir banka olduğunu bildirdi.
Gür, “(Akbank) Türkiye’nin bankası… Tüm faaliyetlerinde ülkemize ve tüm paydaşlarımıza karşı sorumlulukla ilerliyor. Bunun bir yansıması olarak da Türk ekonomisinin temel taşlarından biri konumuna ulaşmış bulunuyor.” dedi.
Bugün Akbank’ın, Borsa İstanbul’a kote şirketler arasında ilk 20 firma arasında yer aldığını dile getiren Gür, 2023 sonu itibarıyla yüzde 55 ile banka hisseleri arasında en yüksek yabancı payına sahip olduklarını ve BIST 30 hisseleri arasında 3’üncü sırada bulunduklarını anlattı.
Gür, Akbank olarak 13 bin kişilik ekipleriyle geçen yıl Türk ekonomisine 962 milyar lirası nakdi olmak üzere 1 trilyon 201 milyar liralık kredi desteği sağlamaktan gurur duyduklarını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde özel sektöre verilen toplam nakdi kredilerin yüzde 15’ini biz sağlıyoruz. Bu dönemde toplam tüketici kredileri hacmimiz yüzde 121 artışla 318 milyar liraya ulaştı. KOBİ’lere nakdi kredi desteğimiz bir yılda yüzde 49 artarak 134,4 milyar lira seviyesine geldi. 2020’den bu yana ödediğimiz vergi 42 milyar lira seviyesinde. Ayrıca, sadece kendi bünyemizde yarattığımız istihdam değil, ekonomiye sağladığımız finansal hizmetlerle de milyonların istihdamını destekliyoruz.”
“(Son 2 yılda) 4,6 milyon net müşteri kazandık”
Kaan Gür, Akbank’ın dinamizmini dijital ve yenilikçi hizmetleriyle koruduğunu ve bunun da hızla artan müşteri sayılarına yansıdığını söyledi.
2022 ve 2023’te toplamda 4,6 milyon net müşteri kazandıklarını dile getiren Gür, “Böylece sadece son 2 yılda aktif müşteri bazımız yüzde 55 arttı. 2023 yılsonu itibarıyla 13,1 milyon müşteriye ulaştık. 4 milyon yeni müşterimiz dijital kanallarımızı kullanarak Akbanklı oldu. Bu, Akbank’ı tercih eden her 3 yeni müşterimizin ikisinin dijitalden geldiğini gösteriyor. Dijital müşteri penetrasyonumuz da yüzde 85’in üzerinde.” diye konuştu.
Gür, sendikasyon kredilerinde her sezon süreci başlatan ve fiyatı belirleyen banka olduklarını kaydederek, uluslararası piyasalarda edindikleri saygınlık ve yarattıkları güvenin, alternatif fonlama kaynaklarına erişimlerini kolaylaştırdığını ve 2023 sonu itibarıyla ulaştıkları toplam 5,3 milyar dolarlık yurt dışı borçlanma bakiyesinin de bunun önemli bir göstergesi olduğunu anlattı.
“Sürdürülebilir finansmanda 2030 hedefimiz 800 milyar lira”
Akbank Genel Müdürü Gür, sürdürülebilirlik odaklı ürün ve hizmetlerle finansal sağlığa odaklanırken, toplumsal ve çevresel gelişime de hizmet ettiklerini söyledi.
Bu doğrultuda, 2023 yılı yurt dışı borçlandırma bakiyelerinin yüzde 60’ının sürdürülebilirlik temalı gerçekleştiğini aktaran Gür, şu açıklamalarda bulundu:
“Deprem bölgesine katkı sağlamak adına, EBRD’den 90 milyon dolara kadar ve IFC’den de 60 milyon dolar ve 10 milyon avro tutarında fonlama sağladık. 2023’te toplamda 242 milyon dolar tutarında, 1 yıl vadeli, 8 adet sosyal tahvil ihracı gerçekleştirdik. Akbank bu piyasalarda pek çok ilke de imza attı. Türkiye’deki ilk sosyal temalı sendikasyon kredisi ve dünyada ilk cinsiyet eşitliği sermaye benzeri tahvili bunlardan bazıları. Sürdürülebilirlik stratejimizle aynı zamanda yeşil projeler ve kadın girişimciliği için KOBİ’lere verdiğimiz destek kapsamında 50 milyon dolar tutarında 7 yıl vadeli kaynak sağladık.Tüm bu çalışmalarımızla; 2020-2030 yılları arasında 200 milyar lira sürdürülebilir finansman sağlama hedefimizi çok önceden aştık ve 2030 yılı için yeni hedefimizi 800 milyar lira olarak belirledik.”
Gür, geçen yıl Stablex’i Ak Yatırım bünyesine kattıklarını anımsatarak, “Türkiye’de kripto alım-satım platformlarında bu bir ilk. Dünyada ve Türkiye’de gelişmekte olan bu alanda yenilikçi ve öncü duruşumuzu korumaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Kurdukları Akbank Ventures ile de global piyasalarda yeni gelişen teknolojileri ve trendleri yakından takip edebileceklerini aktaran Gür, “Yakaladığımız fırsatları ülkemize de taşıyabileceğimiz bir kanal açtık. Yeni dönemde ihracatın finansmanı, nakit yönetimi, KOBİ ve ticari müşterilerimize dönük yenilikçi ürün ve hizmetler, bizim kendimizi daha da göstereceğimiz bir alan olacak.” diye konuştu.
“Teknolojiye yapılan ve yapmayı planladığımız yatırımların toplamı 1,3 milyar dolar değerinde”
Kaan Gür, son 4 yılda teknolojiye 700 milyon doların üzerinde bir yatırım gerçekleştirdiklerini, bu sayede Türkiye’nin en ileri teknolojilerle oluşturulmuş veri merkezini inşa ettiklerini ve en yeni donanımlarla yenileyerek hayata geçirdiklerini anlattı.
Dijital kart, limit üstü cebe pos ve dijital yazar kasa gibi dijital ürünlerde öncü olduklarını dile getiren Gür, şunları kaydetti:
“Blok zinciri teknolojisi web 3.0 ile ilk yurt dışı para transferi ve ilk dış ticaret çözümü gibi çok sayıda ürünü, güncel teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak geliştirdik. Üretken yapay zeka alanında yakın zamanda Microsoft ile yaptığımız işbirliği sonucunda geliştirdiğimiz, Akıllı Yardım Asistanını duyurduk. İleri analitik ve yapay zeka konuları üzerinde 10 seneyi aşkın süredir çalışıyoruz. 2024’te teknolojiye 200 milyon doların üzerinde yatırım yapacağız. Önümüzdeki yıllarda da bu yatırımlarımız artarak devam edecek. Bugün itibarıyla 2025, 2026 ve 2027 için planladığımız yatırımlarımızın toplamı 600 milyon doları geçiyor. Yapılan yatırımlar ve yapmayı planladığımız yatırımların toplamı 1,3 milyar dolar değerinde. Böylece büyük bir unicornun piyasa değerine eşit bir yatırımla Akbank’ın teknoloji gücünü ileri taşıyoruz.”
“Önemli girişimlerle çalışmalarımıza yeni bir boyut ekleyeceğiz”
Akbank Genel Müdürü Gür, toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği için yürüttükleri çalışmalara önem verdiklerini belirterek, Akbanklıların yüzde 50’sini ve üst yönetim ekiplerinin de yüzde 57’sini kadınların oluşturduğunu söyledi.
Akbank Gençlik Akademisiyle 3 yıldır gençleri geleceğin iş hayatına hazırladıklarını dile getiren Gür, bugüne kadar 135 binden fazla gencin toplamda 3 bin saati aşkın eğitim ve etkinliklerle buluşturduklarını bildirdi.
Gür, afet bölgesinde de Toplum Gönüllüleri Vakfı iş birliğinde başlattıkları Akbank Güzel Yarınlar Hareketi ile 5 ilde 10 bin gence yeni nesil yetkinlikler kazandırmak üzere sahada olduklarını ifade etti.
Geçen yıl 30. yaşını kutlayan Akbank Sanat çatısı altında her sene 700’ü aşkın etkinlikle sanatı toplumun farklı kesimleri için erişilebilir kıldıklarına değinen Gür, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine sunduğumuz katkıyı ise Akbank+ Programıyla ileri taşıdık. Kendi girişimlerini kurmak isteyen Akbanklılar için toplamda 1 milyon dolar yatırım yaptık. Türkiye’nin güçlü ve sürdürülebilir etkiye sahip girişimlerinin Akbank’tan, Akbanklılardan çıkmasını hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde, uluslararası ölçekte ilk olan bir proje de dahil olmak üzere önemli girişimlerle çalışmalarımıza yeni bir boyut ekleyeceğiz. Etki ve fayda yaratma hedefiyle çalışmaya devam edeceğiz.
Paydaşların teveccühüyle de 76 yıldır gururla ‘Güveninizin Eseriyiz’ diyoruz. Bunu korumak ve güçlendirmek üzere çalışmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde ‘Bankacılığın geleceğini tanımlayan Akbank’ olmak bizim için ana hedef olacak. Akbank’ın genç, dinamik ve uzman ekipleri, finansın gücünü hayatın her alanında sürdürülebilir bir değere dönüştürecek.”
“Mevduat faizlerinde tekrar yukarı yönlü bir hareket oldu”
Kaan Gür, toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Gür, ilgili soru üzerine, 2023’ün haziranından itibaren bir normalleşme döneminde olduklarını belirterek, şu cevabı verdi:
“Merkez bankamızın amacı fiyat istikrarını sağlamak. Parasal sıkılaştırmaya yönelik ciddi bir program uygulanıyor. Hem para politikaları hem de maliye politikaları son derece eş güdümlü bir şekilde, önümüzdeki 3 yılın ortamını bugünden düzeltmeye yönelik adımlarla uygulanıyor. Çok da ciddi bir kararlılık var. Şubat başında alınan yeni kararlar dolayısıyla bankacılık sisteminin, zorunlu karşılıklar kaynaklı maliyet baskıları belli bir noktada desteklenmiş durumda. Bu da krediye olan iştahı biraz daha yukarı çekecektir.”
Gür, yıl sonuna doğru bankacılık sektöründe fonlama maliyetlerinde ciddi bir artış meydana geldiğini kaydederek, “Bu da ister istemez mevduat faizlerini aşağı yönlü biraz baskıladı. Merkez Bankasının zorunlu karşılıklara faiz ödeme kararı almasının ardından mevduat faizlerinde tekrar yukarı yönlü bir hareket oldu. Bu çok olumlu bir gelişme.” şeklinde konuştu.
KKM’nin 80 milyar dolara kadar gerilediğini aktaran Gür, Dünya Bankası’nın 2024 büyüme tahminine bakıldığında, gelişmekte olan ülkelerin büyümeye en fazla destek olacak ekonomiler olduğunu vurguladı.
“Yeni ekonomi yönetiminin tamamı çok etkin ve duruma hakim”
Akbank Genel Müdürü Gür, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’ın Enflasyon Raporu toplantısında çok iyi bir sunum yaptığının altını çizerek, “Merkez Bankası enflasyon için çok net bir hedef gösterdi; yüzde 36. Biz buna mutabıkız ve bunun gerçekleşmesi konusunda da inancımız var. Çünkü yeni ekonomi yönetiminin tamamı çok etkin ve duruma hakim. Dolayısıyla orada inanılmaz bir kararlılık var.” şeklinde konuştu.
Gür, bu yıl toplam TL kredilerde yüzde 40 civarında büyüme öngördüklerini belirterek, “2023 kadar zorlu geçen bir yılı Türkiye olarak çok iyi göğüsledik. Bunun farkında olmak lazım.” değerlendirmesinde bulundu.