Afrika’dan Avrupa’ya geçişte Orta Akdeniz’deki düzensiz göç rotası üzerinde yer alan İtalya’nın Kuzey Afrika’ya en yakın kara parçası Lampedusa Adası ülke gündemindeki yerini koruyor.
Lampedusa’ya geçen hafta yaklaşık 11 bin göçmenin gelmesiyle yaşanan acil durumun ardından, Ada’dan diğer bölgelere yapılan tahliyelerle yoğunluk giderilmeye çalışılsa da bir yandan da düzensiz göçmenleri taşıyan tekneler yanaşmaya devam ediyor.
İtalyan ANSA ajansının haberine göre, dün ve bugün öğlene kadar olan süreçte Lampedusa’ya toplamda 1138 düzensiz göçmen geldi. Bugün gece yarısından öğlene kadar olan sürede 9 teknede bulunan 242 kişi, dün de 23 teknedeki 896 kişi adaya ulaştı.
Adadaki göçmen karşılama merkezinde bu sabah itibarıyla 1700’den fazla kişinin bulunduğu, bunlardan 400’den fazlasının refakatsiz çocuk olduğu kaydedildi.
Diğer taraftan, ülkesinin yaşadığı düzensiz göç sorununu Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu’na taşımaya hazırlanan Başbakan Giorgia Meloni’nin New York’taki temasları sırasında, İtalyan basınına yaptığı açıklamada, “İtalya’nın, AB’nin göçmen kampı olmasına izin vermeyeceğini” söylediği aktarıldı.
Almanya Cumhurbaşkanı’ndan göç konusunda adil yük dağılımı vurgusu
Lampedusa’ya yönelik göç akınlarının yoğunlaştığı sırada, İtalya’nın Avrupa Birliği’nin (AB) Dublin Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle mültecileri gönüllü olarak kabul etme anlaşmasını askıya alan Almanya’nın Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, İtalya ziyareti öncesinde Corriere della Sera gazetesine demeç verdi.
Steinmeier, İtalya ve Almanya’nın ağır bir göç yüküyle karşı karşıya olduğunu belirterek “İtalyan şehirlerinden aynı zamanda Alman kentlerinden gelen yardım taleplerini ciddiye alıyorum. Bu yükleri üstlenmemiz lazım. Bu nedenle Avrupa’da adil dağıtıma ve dış sınırlarımızda daha güçlü kontrol ve gözetime ihtiyacımız var. Kaçakçılarla kararlılıkla mücadele edilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Göç konusunda Avrupa’da sürdürülebilir çözümler bulmak ve gelişleri azaltmak için her türlü çabayı göstermeleri gerektiğine işaret eden Steinmeier, Almanya’nın gönüllü dayanışması mekanizması sayesinde İtalya’dan 1000’in üzerinde göçmen aldığını da kaydetti.
Almanya’nın bu yılın ilk 6 ayında 162 bin sığınma talebi aldığı bilgisini veren Steinmeier, “Ayrıca ülkemizde şu anda Ukrayna’dan gelen 1 milyonun üzerinde mülteci bulunuyor. Almanya da İtalya gibi kapasitesinin limitlerine ulaşmış durumda. Kalıcı dayanışma mekanizmasına yönelik anlaşma, Dublin Anlaşması’nın İtalya tarafından uygulanması ve Almanya’da daha fazla göçmen kabulüne dair anlaşmak hükümetlerin sorumluğundadır.” yorumunu yaptı.
Göç konusunda İtalya’nın zaman zaman gerginlik yaşadığı ülkelerden Fransa’dan da “İtalya’ya destek verilmesi gerektiğine” dair mesajlar üst düzeyde verilse de Fransız güvenlik güçlerinin İtalya sınırında kontrolleri artırdığı basına yansıdı.
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin de 18 Eylül’de Roma’da İtalyan mevkidaşı Matteo Piantedosi ile görüşmüş, İtalya’nın yanında olduklarını belirtmiş ancak bu görüşmeden önce verdiği demeçte ise Lampedusa’ya gelen göçmenleri almayacaklarını kaydetmişti.
Avusturya da benzer şekilde İtalya ile sınırında kontrollerini artırmaya gitmişti.
Orta Akdeniz’de düzensiz göçmen akınına uğrayan küçük ada
İtalya’nın Kuzey Afrika’ya en yakın kara parçası olan Lampedusa Adası, Orta Akdeniz’de düzensiz göç rotası üzerinde yer alması sebebiyle yılbaşından bu yana ciddi göç baskısı altında.
Lampedusa Adası’na 11-17 Eylül haftasında toplamda 11 bin civarında düzensiz göçmen gelirken, bunların 6 binden fazlası 13-14 Eylül’de sadece 36 saatlik süreçte ulaşmıştı. Ada Belediyesi “acil durum” ilan etmişti.
Başbakan Meloni’nin davetiyle acil durum yaşayan Lampedusa Adası’nı 17 Eylül’de ziyaret eden AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “AB’ye kimin geleceğine karar verecek olan biziz, insan kaçakçıları değil” diyerek, İtalya’ya destek amaçlı 10 maddelik eylem planı açıklamıştı.