Meryem Göka, AKPM İlkbahar Oturumunda, İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarına ilişkin konuşma yaptı.
Ceketinin yakasında Filistin’in sembolü “karpuz” şeklinde broş taşıyan Göka, daha önce hiç kimsenin Gazze’dekine benzer bir duruma tanıklık etmediğini söyledi.
Göka, “Savaş suçları, gözlerimizin önünde gerçek zamanlı olarak gerçekleşiyor. Ekranlarımıza şok edici görüntüler yansıyor.” diye konuştu.
Bu durum karşısında dünyada “yürekleri dağlayan bir sessizlik” olduğuna dikkati çeken Göka, şöyle devam etti:
“Dünya, Gazze’de güvenli bir alanın olmaması ve açlığın bir savaş aracı olarak kullanılmasından ötürü utanmalı. Bugün burası dünyanın en büyük açık hava mezarlığı. Sadece on binlerce masumun katledildiği bir mezarlık değil, aynı zamanda insani hukukun en temel prensiplerinin de katledildiği bir mezarlık.”
“İnsanlık onuru ilkesi herkes için geçerli olmalı”
Göka, “Her gün 180 kadın tıbbi yardım almadan doğum yapıyor, bebekler sütsüz ama bütün bunlar dünyada gerekli empatiyi uyandırmaya yetmedi.” dedi.
İsrail’in Gazze’deki “katliamlarının” tüm dünyaya “bir daha asla” sözünü hatırlattığını belirten Göka, Filistinlilere yönelik şiddet ve insanlık dışı muamelenin normalleştirilme çabalarını “endişe verici” olarak nitelendirdi.
Meryem Göka, “İnsanlık onuru ilkesi herkes için geçerli olmalı. Oysa sürekli insan hakları, özgürlükler ve demokrasiden bahsedenler, İsrail’in katliamlarını uzaktan izlemekle yetiniyor, harekete geçmeye aciz kalıyor. İnsan hakları söz konusu olunca asla çifte standart olmamalı.” ifadelerini kullandı.
“Uyarılarımızı tüm muhataplarımıza hatırlatmaktayız”
Milletvekili Göka, Filistin’de yaşanan insanlık trajedisi karşısında AKPM’ye, güçlü ortak bir tutum sergilemesi çağrısında bulunarak, “İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü savaşın yayılma ve tırmanma riski barındırdığına dair uyarılarımızı uzun süredir tüm muhataplarımıza hatırlatmaktayız.” dedi.
İsrail’in, İran’ın Şam Büyükelçiliğine 1 Nisan’da düzenlediği saldırının ardından İran’ın buna karşılık verdiğini hatırlatan Göka, bu gelişmelerin, olayların hızlı şekilde bölgesel bir savaşa dönüşebileceği riskini bir kez daha gözler önünde serdiğine dikkati çekti.
“Türkiye olarak Filistin davasındaki diplomatik çabalara başından beri öncülük ediyoruz. Türkiye’nin garantörlük rolünü üstlenmeye hazır olduğunu ifade ettik.” diyen Göka, iki devletli çözümün bölgeye güvenlik ve istikrar getirecek tek çare olduğunu kaydetti.
Gazze’de derhal ateşkes sağlanması gerektiğini ifade eden Göka, “İsrail, kanlı saldırılarına son vermeli, Gazze’ye insani yardımın girmesine izin verilmeli.” diye konuştu.
Göka, bölgede yasa dışı Yahudi yerleşimlere ve işgale son verilmesi çağrısında bulundu.