Akyıldırım, Kazakistan’ın Hazar Denizi kıyısında yer alan tek liman kenti Aktau’daki faaliyetleri ve bölgenin Türk yatırımcıları için potansiyeli hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin Aktau Başkonsolosluğunun 2013’te açıldığını kaydeden Akyıldırım, başkonsolosluğun üçüncü misyon şefi olarak 2019’dan beri bu bölgede görev yaptığını anlattı.
“Bu bölgelerde aşağı yukarı 80 civarında büyük yatırımcımız var”
Akyıldırım, başkonsolosluğun temel görevlerinin yanı sıra bölgedeki Türk yatırımları ve iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi alanında faaliyetlerini sürdürdüklerini belirterek, “Aktau Başkonsolosluğumuz, bölgedeki 4 ana büyük ilden sorumlu. Dolayısıyla Aktöbe, Atırau ve Ural dahil Mangistau da bizim konsolosluğumuzun sorumluluk alanında. Bu bölgelerde aşağı yukarı 80 civarında büyük yatırımcımız var.” diye konuştu.
Ayrıca küçük işletmeler ve hizmet sektörüne yönelik faaliyet gösteren Türk yatırımcıların da mevcut olduğunu aktaran Akyıldırım, “Bu bölgede, şantiyelerde çalışanlar hariç 1500 civarında vatandaş kitlesine sahibiz. Şantiyelerde ise özellikle petrol ve gaz sektörünün olduğu şantiyelerde ve bunlara hizmet götüren lojistik ve altyapı firmalarımızda da en az o kadar vatandaşımız mevsimsel olarak çalışmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Akyıldırım, Hazar Denizi kenarında yer alan Aktau ve çevresinin son dönemde petrol ve doğal gaz sektörü dışında lojistik, turizm ve tarım alanlarında da ön plana çıktığını kaydederek, “Hazar geçişli ulaşımın artmasıyla bölge giderek önem kazanıyor.” dedi.
“Kazakistan’dan Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ticaretin artacağı gözlemleniyor”
Bölgede özellikle Türk yatırımcıların lojistik, turizm, inşaat alanında büyük faaliyetleri olduğuna işaret eden Akyıldırım, “Tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlanmasıyla ve küresel ekonomi merkezinin de doğuya doğru kaymasıyla Aktau giderek önem kazanan bir şehir haline geliyor. Şehir içindeki Aktau Limanı ve 90 kilometre güneydeki Kurık Limanı’yla da bölgede Hazar geçişli ticaret, ekonomi ve ulaşım çok önemli bir yer tutmaktadır.” dedi.
Akyıldırım, ayrıca Türk tırlarının geçiş noktası anlamında da önemli bir bölge olduğuna dikkati çekerek, “Gelecekte gerek Ukrayna-Rusya arasındaki gerginliğin giderilmesi, gerekse bölgedeki ticaretin çeşitlendirilmesi anlamında mutlaka ticarete fazla imkan sağlanacaktır. Bunun için Hazar Denizi kıyısındaki ulaşım araçlarının geliştirilmesi söz konusu. Kazakistan’dan Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ticaretin artacağı gözlemleniyor.” diye konuştu.
“Türk Hava Yolları, bölgemize büyük bir canlılık getirdi”
Akyıldırım, Aktau’ın gelecekte Rusya ile Avrupa ve Özbekistan, Çin ve Hindistan ile hava bağlantısında bölgenin merkezi haline gelebileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“2015’den itibaren gerek Kazak hava yolları gerekse özel işletmeli Türk şirketleriyle doğrudan İstanbul’a uçuşlar yapılmaktaydı. Ancak salgın sonrası buraya da uçmaya başlayan Türk Hava Yolları (THY) bölgemize büyük bir canlılık getirdi. Şu anda Aktau’dan İstanbul’a üç ayrı havayolu şirketi yolcu taşıyor. Bunlardan ikisi Kazak havayolu şirketi ve biri de THY. THY’nin şu anda Aktau-İstanbul güzergahında haftada üç seferi var.”
Akyıldırım, Kazakistan’daki 7 serbest ekonomik bölgenin birinin de Aktau’da faaliyet gösterdiğini belirterek, “Bunun maksadı, Hazar geçişli ticareti bir lojistik üssü olarak kullanmak ve bölgeyi yatırımlarla kalkındırmak. Özellikle turizm ve ziraat öne çıkmakta. Çünkü bölgede yerleşimler arttıkça gıda, mobilya, beyaz eşya ihtiyacı artıyor. Turizm kapasitesi de otel zincirleriyle gelişmekte olduğundan bu sektörlerle paralel her türlü yatırıma özel önem veriliyor.” diye konuştu.