Aktif Bank Genel Müdürü Oğan: Bankacılık sektörü yeni bir çehre kazanıyor

Aktif Bank Genel Müdürü Ayşegül Adaca Oğan, “Reformların sürdürüleceği mesajı, enflasyonla mücadeleye ilişkin mesajlar, yatırım ortamının iyileştirilmesine dair açıklanan adımlar bundan sonra çizeceğimiz yolun önemli noktalarını oluşturacaktır.” dedi.

Oğan, “Bankacılık Söyleşileri” kapsamında AA muhabirine, Aktif Bank ve sektörün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dönemindeki çalışmaları hakkında bilgi verirken, geleceğe ilişkin öngörülerini paylaştı.

Tüm dünyada ekonominin, iş yapış şekillerinin ve sosyal hayatın değiştiği bir dönem yaşandığını söyleyen Oğan, 2020’ye damga vuran salgın sürecinin, bankacılık sektörünün ciddi bir sınav verdiği dönem olduğunu belirtti.

Oğan, Kovid-19 sebebiyle bankaların fiziksel anlamda şubelerini kapatırken, herhangi bir sorun yaşamadan dijital kanallarında hizmetlerini başarıyla gerçekleştirdiğine dikkati çekti.

Dijitalin halihazırdaki yükselişine müthiş bir ivme kazandıran Kovid-19 salgınının, tüm sektörler gibi bankacılığın da dijitalleşme kaslarını var gücüyle çalıştırmasını sağladığını ifade eden Oğan, şunları kaydetti:

“Evden çıkmadan erişilebilen tüm ürün ve hizmetlere talebin arttığı bu dönemde, bankacılık işlemleri yaygın olarak dijital bankacılık kanallarıyla yapıldı. Bankacılık sektörü ise bu alandaki heyecan verici potansiyelini, beklenmedik ve itici bir etkenle güçlü bir biçimde ortaya koymayı başardı. Bugünkü ortamda, eskisi gibi daha fazla şubeye sahip olmak bir rekabet avantajı değil, aksine mobil/online kanallardan kompakt ve uçtan uca hizmet sunabilmek asıl rekabet avantajını oluşturuyor.

Bankacılık süreçlerinde otonom, ölçülebilir olma, minimum insan müdahalesi ve minimum risk ile operasyonel anlamda mükemmele ulaşmak büyük önem taşıyor. Hantal yapılardan kurtularak esnek ve çevik bir yaklaşımın benimsenmesi, ‘agile’ olarak adlandırılan dönüşümün benimsenmesi salgınla birlikte güçlenen kaslarımızdan biri oldu. Diğer yandan uzaktan çalışma kavramı da hızla uyum sağladığımız bir alan olarak karşımıza çıkıyor.”

Oğan, salgınla birlikte bankaların risk yönetimi ve analitiğinin ne kadar önemli olduğunu da deneyimlediğini söyledi.

Belirsizliğin hakim olduğu bu dönemde çalışanlar, müşteriler ve iş ortakları için olası etkilerin hızlıca analiz edilmesinin ve buna göre hızla aksiyon alınmasının gerekliliğinin ortaya çıktığını belirten Oğan, kısa zaman dilimi içerisinde köklü değişiklikler gerektiren mevcut durumun, bankaların da bu köklü değişimlere ayak uydurduğu ve bağışıklığını güçlendirdiği bir alan olduğunu dile getirdi.

“Bankacılık sektörü yeni bir çehre kazanıyor”

Ayşegül Adaca Oğan, Kovid-19 salgınıyla her sektörün daha fazla mobil olma gerekliliğini de test ettiğini, bankacılık sektöründe de eğilimlerin bu yönde değiştiğini ve geliştiğini söyledi.

Hayatı kolaylaştıran temassız ödemelerin, salgının etkilerinin Türkiye’de de hissedilmesiyle beraber hijyenik bir ödeme yöntemi olarak da ön plana çıktığını belirten Oğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“2020 yılında temassız kredi kartı adedi 45 milyona ulaştı. Bu ise her 5 kredi kartından 3 tanesinin, toplam kredi kartlarının yüzde 60’ının temassız özellikli olduğu anlamına geliyor. Bugün ödeme sistemleri ve ürünleri eskisi kadar keskin çizgilerle birbirinden ayrılamıyor ve bankacılık dışı şirketler sektöre mobil cüzdan, online ödeme, kart çıkarma gibi ürün ve hizmetlerle giriş yaptılar. Sektör; yeni regülasyonlar, küreselleşme ve açık bankacılıkla birlikte yeni bir çehre kazanıyor. Bu alanda aktif davranan fintechlerle bankaların iş birlikleri, sektörün ödeme sistemlerindeki gelişmelere hızlı ve çevik adaptasyonunu ortaya koyuyor.

Tüm bu gelişmelerle, Aktif Bank gibi yeni nesil bankacılık anlayışı ile faaliyet gösteren bankaların geleceğe şimdiden adapte olabildiğini görebiliyoruz. Aktif Bank olarak biz kurulduğumuzdan bu yana tüm süreçlerimizi esnek olarak kurguladığımız için salgın döneminde de dijital bankacılık ve ödeme sistemleri anlamında müşterilerimize kesintisiz hizmet vermeyi başardık. Bu dönemde ayrıca halihazırda gündemimizde olan ‘data analytics’ konusunu daha da önceliklendirerek veri çeşitliliğini artırmak ve sahip olunan verilerin en etkin şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla çalışmalarımıza hız verdik. Salgın dönemiyle birlikte doğruluğu bir kez daha ispatlanan iş modelimizle önümüzdeki dönemde de sektörde fark yaratan ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz.”

“Ekonomiye verdiğimiz destek 12 milyar TL”

Aktif Bank Genel Müdürü Oğan, 2020’nin zorlu atmosferine rağmen Aktif Bank olarak koydukları hedeflere ulaştıkları, birçok yeni işe ve projeye imza attıkları, hem global hem ulusal iş ortaklıklarıyla taçlandırdıkları bir yılı geride bıraktıklarını söyledi.

Özgün iş modeli ile sektörden ayrışan Aktif Bank’ın her biri kendi alanında pazarının lider oyuncusu olan fintech iştirakleri ve yatırım bankacılığı ürünlerinden elde ettiği gelirlerle birlikte, 2020 yılı sonunda 21 milyar TL’yi aşan varlık büyüklüğü ile ekonomiye destek olmaya devam ettiklerini belirten Oğan, “Krediler aracılığı ile 2020 yılında ekonomiye verdiğimiz destek 12 milyar TL ile bir önceki yılın yüzde 35 üzerinde gerçekleşti. Tüm bu büyümeyi karlılık tarafında da gördük, bankamız öz kaynak karlılığı sıralamasında sektör liderlerinden olmaya devam etti.” şeklinde konuştu.

“Teknoloji yatırımlarını artıracağız”

Ayşe Adaca Oğan, geçen yılı böylesine başarılı bir performansla tamamladıktan sonra 2021 için de haliyle iddialı olduklarını, finansal rakamları aynı ivmeyle artırmayı hedeflediklerini söyledi.

2021 yılında da aktifleri yüzde 20’lere yakın oranlarda büyüterek 25 milyar TL’nin üzerine taşımaya gayret edeceklerini aktaran Oğan, “Bu büyümenin lokomotifi krediler tarafı olacak. İhraç edilen menkul kıymetler bakiyemizi yüzde 35’ler seviyesinde büyüterek 10 milyar seviyesinin üzerine çıkaracağız. 2021’de N Kolay dijital bankamızı geliştirmeye devam edeceğiz ve N Kolay’ı baştan aşağı sahip olduğumuz rekabetçi bireysel bankacılık ürünlerimizle donatılmış, uçtan uca hizmet veren bir dijital banka uygulaması haline getireceğiz. N Kolay uygulamasının yeni sürümüyle beraber lansmanını yapacağız ve bunu iletişime de yüksek sesle taşımayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Oğan, Aktif Bank olarak çok hızlı devinen bir organizasyon olmanın yanı sıra müthiş bir iş yapma hızına ve iştahına sahip olduklarının altını çizdi.

“Agile transformation” yani çevik organizasyon çalışmalarına odaklanacaklarını belirten Oğan, şunları kaydetti:

“Sürekli değişen dünyaya daha çabuk uyum sağlayarak pazarın talep ettiği değerli ürünleri daha hızlı sunmak, sistematik ve odaklı çalışmak, şeffaf ve müşteri memnuniyetini en üst seviyede karşılamak amacını taşıyoruz. Çevik dönüşümle birlikte organizasyonel sadeleşme konuları üzerinde detaylı süreç çalışmaları planlıyoruz. 2021 planlarımız arasında süreç ve müşteri deneyimi yönetimi başlıkları da büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda altyapımız için dijitalleşme ve otomasyon alanlarında teknoloji yatırımlarını artıracağımız, operasyonel süreçlerde mükemmelliği hedeflediğimiz ve iş gücümüzü katma değerli hizmetlere yönelteceğimiz bir 2021 bizi bekliyor.”

Oğan, bu yıl, gelecekte şirketlerin vazgeçilmezi olacak “esnek/hibrit çalışma modellerinin” hayata geçirilmesi için office-less programına başladıklarını belirtti.

Program kapsamında herhangi bir zamanda herhangi bir yerden çalışma konseptini, iş niteliğine ve süreçlerine özgü uyarlayarak çeşitli esnek/hibrit kalıcı modeller belirleyeceklerini anlatan Oğan, “2021’de yeni iş modellerimizi kurumumuz, ekibimiz ve ekosistemimiz içerisindeki paydaşlarımız açısından etkin, verimli ve çevik çalışma odaklı olarak, teknolojik altyapımız ve iletişim mekanizmalarımız ile uyum halinde tasarlayarak organizasyon genelinde hayata geçirmeyi hedefliyoruz.” dedi.

“‘Neobank’ kavramını ülkemizde ilk hayata geçirenlerdeniz”

Aktif Bank Genel Müdürü Oğan, gelecek dönemde açık bankacılık alanında büyük gelişmelerin yaşanacağını belirterek, “Bill Gates”in 1994’te söylediği ‘Bankacılık gereklidir, bankalar değil’ sözü bugün daha anlaşılır hale geldi. Günümüzde bankacılık işlemleri için bankaya gitmek istisnai bir durum haline dönüştü, uzaktan müşteri ediniminin de kısa süre içinde mevzuatsal anlamda hayatımıza girmesiyle şube ihtiyacı daha da azalacak ve süreçler çok daha hızlı ilerler hale gelecek.” ifadelerini kullandı.

Bu ekosistemi destekleyen, finansal ürün ve hizmetleri teknoloji ile birleştirip sunan fintechlerin sektördeki varlığının da yadsınamaz durumda olduğunu söyleyen Oğan, bugün dünya genelinde yaşanan salgının, finansal ürün ve hizmetlere evden çıkmadan ve hatta fiziki olarak parayla temas dahi etmeden erişilebilmesi gerekliliğini çarpıcı ve hızlı bir şekilde gösterdiğini dile getirdi.

Fintechlerin de bu durumdan nasibini alarak yükseliş süreçlerini hızlandırdığına dikkati çeken Oğan, şunları kaydetti:

“Bu süreci hızlandıran bir diğer kavram da dünyadaki tabiri ile ‘Neobank’… Günümüzde çok daha fazla önem kazanan bu olgu, müşterinin finansal ihtiyaçlarının geleneksel bankacılık anlayışına göre daha rekabetçi ürünler ve hizmetlerle, en basit, en kolay yoldan karşılamasına imkan sağlamak anlamına geliyor. Aktif Bank olarak kurulduğumuzdan bu yana iş yapış biçimimiz ve farklı sektörlerdeki öncü iştiraklerimizle birlikte, dev bir finansal teknolojiler ekosistemi olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Hizmet felsefemizi oluşturan hayatı kolaylaştırmak misyonu ve inovatif bakış açımızla sunduğumuz ürün ve hizmetler de bankacılığın yeni nesli diye adlandırabileceğimiz ‘Neobank’ kavramını ülkemizde ilk hayata geçirenlerden olduğumuzu ortaya koyuyor.”

“Ekonomide yeni dönem’ açıklamaları olumlu yönde etkiler yarattı”

Ayşe Adaca Oğan, salgınla birlikte tüm dünyada yaşanan ve daha önce benzerine pek rastlanmayan ekonomik resesyonun yarattığı dalgalanmaların Türkiye ekonomisini de farklı açılardan etkilediğini söyledi.

Geçen yılın sonuna doğru “ekonomide yeni dönem” açıklamaları ile verilen mesajların da bu durgunluğun ardından gerekli toparlanmanın önünü açmak için olumlu yönde etkiler yarattığını vurgulayan Oğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Aynı dönemde Merkez Bankası önderliğinde alınan kararlı stratejik hamleler de bu olumlu etkileri perçinledi. Ülke ekonomisi için kısa vadeli bakış açısından orta vadeli bakış açısına geçişimizi vurgulayan bu açıklamalarla, ulusal ve uluslararası arenalara doğru mesajların ulaştığını düşünüyorum. Reformların sürdürüleceği mesajı, enflasyonla mücadeleye ilişkin mesajlar, yatırım ortamının iyileştirilmesine dair açıklanan adımlar bundan sonra çizeceğimiz yolun önemli noktalarını oluşturacaktır.”

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.