Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Dernekleri tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, astımın akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan kronik bir akciğer hastalığı olduğu ve dünyada 350 milyon kişinin astım hastası, her yıl 400 binden fazla kişinin de ölümünün astıma bağlı olduğu ifade edildi.
“TÜİK tarafından yayımlanan 2022 yılı verileri, solunum sistemi hastalıklarının, yüzde 13,5 ile ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer aldığını, bu ölümlerin yüzde 0,3’ünün astım nedeniyle gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.” bilgisine yer verilen açıklamada, astımın tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, hışıltı, ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterdiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, astım tedavisinin amacının, hastalığın yakınmalarının kontrol altına alınması ve hastanın yaşamını normale en yakın şekilde devam ettirmesi olduğu vurgulandı.
Astım ilaçlarının büyük bir kısmının soluk alma yolu ile kullanılan ilaçlar olduğu ve bu yolla daha az yan etkiyle hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluşturduğu bilgisinin aktarıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında, ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmaması, solunum yolu enfeksiyonları, alerjenler, sigara dumanı ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak sayılabilir.
Yapılan çalışmalar, hastaların ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın, solunan ortam havasını temiz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir. Bu kontrolün sağlanmasında astım yakınmalarını arttıran faktörlerin belirlenmesi, bu faktörlerden korunmanın sağlanması ve düzenli takip altında tedavinin sürdürülmesi önem taşımaktadır.”